"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hücumat-ı Sitte, duyguların röntgenini çeker!

Ali FERŞADOĞLU
02 Haziran 2023, Cuma
28 Mayıs Seçim sonuçlarını tahlil etmeye devam ediyoruz. Siyasi partiler tarihi gösteriyor ki, özellikle ekonomide başarısız olanlar iktidarı kaybeder. “Tencerenin yıkmadığı iktidar yoktur!” söz ve tesbiti ise, meşhurdur.

2002’de çeyrek altın 20, benzin 1.48, dolar 1,5 lira idi. 2023’te çeyrek altın 2600, benzin 20.52, dolar 20.2 liraya fırladı. Milli gelir, 8 bin küsür dolaylarına düştü. Astronomik enflasyon, yüksek faiz, ekonomik çöküntü iktidarları kesinlikle alaşağı eder.

İnsanlık, “hürriyet/serbestiyet ve malikiyet” devrine akarken, “hürriyet, meşrutiyet, meşveret, demokrasi, adalet, hukukun üstünlüğü, şeffaflık, sorgulama” yükselen değerler iken, Türkiye’de “istibdat, tek adamın baskıcı yönetimi, kontrol ve denetim mekanizması en alt kademeden en üst kademeye kadar tek adama bağımlı”, adaletsizlik aslında Müslüman bir ülkede iktidarı değiştirmesi gerekirdi. Bu, akıl, ilim ve araştırmaların kesin sonuçlarıdır. Ama, yine AKP kazanmış ise, bunda başka faktörler, oyunlar, hileler yok mu? 

Bunları, “Zaman bir büyük müfessirdir; kaydını izhar etse, itiraz olunmaz.” (Münazarat, s. 70 hakikatine bırakıp halkın, “desise-i şeytaniyelerle”, yani, şeytani hile, tuzak ve oyunlarla nasıl manipüle edilip yanıltıldığının ele alacağız. Bediüzzaman, Hücumat-ı Sitte’de Röntgen, ix-ray cihazı gibi insanların iç yapısının röntgenini çeker. 

Şöyle ki: “Kur’ân-ı Hakîmin tilmizlerini ve hâdimlerini ikaz etmek ve aldanmamak için yazılmıştır… Kardeşlerim hakkında en ziyade korktuğum, bunların bu zayıf damarından (hubb-u cah, tama, korku vs.) ehl-i ilhâdın istifade etmek ihtimalidir. Bu hal beni çok düşündürüyor” der günümüzde iç ve dış mihrakların, “ehl-i dünyanın hafiyeleri ve ehl-i dalaletin propagandacıları”nın halkı ve bilhassa sözde dindarları nasıl manipüle ettiklerini ve düşürdükleri tuzakları sıralar: 

Birinci tuzak: Hubb-u cah, makam, mevki, şan, şöhret düşkünlüğü ve sevgisi damarıdır. “İnsanda, ekseriyet itibarıyla, hubb-u cah denilen hırs-ı şöhret ve hodfuruşluk ve şan ve şeref denilen riyâkârâne halklara görünmek ve nazar-ı âmmede mevki sahibi olmaya, ehl-i dünyanın her ferdinde cüz’î, küllî arzu vardır. Hattâ o arzu için hayatını feda eder derecesinde şöhretperestlik hissi onu sevk eder. Ehl-i âhiret için bu his gayet tehlikelidir.” (Mektubat, s. 401.) 

Okunma Sayısı: 1355
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı