Fabrikalar boşaltıldı, işler robotlara devredilecek. Eğer, normal yollarla işçiler çıkartılıp robotlar yerleştirmeye kalkılsaydı, koronavirüsten onlarca kat daha büyük sıkıntılar, kargaşalar, çatışmalar ve ölümler meydana gelirdi.
Biriken, stoklanan sanayi maddeleri koronavirüsten sonra piyasaya sürülüp tüketilmek istenebilir.
Biriken, stoklanan gıdalar tüketilecektir. (Kimi kayıtlara göre ABD’de 25 milyon ton pancardan 4,6 milyon ton pancar şekeri üretmektedir.)
Böylece ekonomiye başka bir boyut kazandırmak da hedefler arasında olabilir.
Diğer önemli bir nokta: İlâç sektörü (mafyası da diyebiliriz!) koronavirüsü, kazanç vasıtası yapabilir. Hatta, bazı şirketler, hastalık ortaya çıkar çıkmaz, “Merak etmeyin 30 milyon doz aşı var!” diye bu hilesini açığa vurmuştur. Meselenin bu boyutunu da ciddî ilim adamlarımızdan dinleyelim:
“Bugüne kadar bilinen pandemiler (bütün dünyaya yayılan enfeksiyon) içindeki en düşük öldürücülük oranı COVID-19’da.
“Koronaya körükle gidenler bundan para kazanacak olanlara hizmet ederler.
“Belirli firmalara bütçe aktarılır. Bu kötü mü demeyin?
“Eğer H1N1 virusu patladığında, hemen ertesinde firmanın biri çıkıp, ‘Merak etmeyin, elimde 30 milyon doz aşı var’ demeseydi, ben de kötü değil derdim.
“Hiç kimse veya kuruluş, ‘Nereden biliyorsunuz da 30 milyon doz aşı hazırladınız?’ diye sormadı, aksine bütün dünya “Ohh çok şükür, aşısı varmış” diyerek rahat nefes aldı…
“Bütün tedbir ve uyarılar sizlerin sağlığı içindir, hafife almayın. Ama KORONA’dan, yani korona paranoyasından kurtulmak için bu yazımı iyi anlayın ve doğru değerlendirin.
Stres ve panik, virüse hizmet eder, direncinizi düşürür.” (Prof. Dr. Esat Orhon/ https://facebook.com/permalink.php?story_fbid=10219812300873237&id=1091144734)
Dinsiz felsefe savurucuları ve Avrupa Kaselisleri de koronavirüsü lehlerinde kullanarak Kâbe dahil, bütün camileri, mabedleri boşalttı, kapılarına kilit vurdu…