Bediüzzaman’ın “Hatta, eğer bir dimağ büyütülse, maanî tecsîm edilir ise (manalar cisimleşir, şekillenirse), şu firak, (fırkalar, mezhepler) sinematografvarî o dimağda temessül ettiği görülecektir.” (Beyanat ve Tenvirler, s. 36.) şeklindeki tesbitinde niyetle de bağlantılı sırlı hakikatler var.
Şöyle ki: “Sinematografvarî”, görüntüleri film üzerine almaya ve göstermeye yarayan makine filmi zihinlerindeki filmi gösterecektir. Bu tesbitten, teşhisten şu çıkarımı yapabiliriz: Demek ki, ilim ve teknoloji ilerledikçe, zihin, dimağ, beyinlerdeki düşünceler de filme alınabilecektir!
Sahanın uzmanları şunu ortaya koydu: Beynimiz/kalbimiz, vücudumuzun ihtiyari, iradi ve gayr-i ihtiyari, istek dışı hareketlerinden salgı bezlerine, reflekslerine ve motor hareketlerine kadar her şeyi kontrol ediyor. Aynı zamanda şuur, duygu ve düşünceleri oluşturuyor.
Ruhumuza duygularımızın ve kabiliyetlerimizin derecelerini yönlendirme iradesi de verilmiştir. Ki, düşünce, iman, niyet, arzu, istek, talep, dua ve iman şifrelerine göre programlanıp çalıştırılacak şekilde dizayn edilmiştir. Duyu ve duygularımızı ve hayatın akışı içinde otomatik olarak yaptığımız normal işleri imanımızla şuurlu bir biçimde programlarız. İnancımız/imanımız düşüncelerimizi, düşüncelerimiz de şartlı refleksi, onlar da alışkanlıkları, onlar da fizyolojik yapımızı harekete geçirir.
“Beyin Simülasyonu ve Nöronlar: İnsan hücreleri proton pompalarıyla ve insan bedeni de iyon kanallarıyla çalışıyor. Nitekim nöronlar ile kas hücreleri birlikte çalışarak duygularımızla düşüncelerimizi ve aynı zamanda nabzımıza kadar bütün hareketlerimizi üretiyor. Peki iyon nedir? İyonlar fazladan bir proton veya elektronu olan atomlardır. Bunların elektrik yükü normal atomlar gibi nötr değil, artı veya eksidir. Net elektrik yükü atomları iter veya birbirine çeker. İnsan hücreleri de bu özelliği kullanarak birbirine sinyal gönderir ve bedendeki kasları çalıştırır. Aynı zamanda kendi hayati faaliyet ve fonksiyonlarını sürdürürler.” (https://khosann.com)
Niyetlerimiz düşünce ve fiillerimizi formatladığından onu olumlu kullanamazsak fikrimiz ve hareketlerimiz çelişir. Niyetimiz düşüncelerimizi, düşüncelerimiz davranışlarımızı, onlar da hayatımızı etkilerler. Niyet, ruhumuza ve zihnimize komut veren ve duygularımızı motive eden program gibidir. İyilik, yardım, hayır-hasenat gibi veya çirkin, kötü bütün davranış ve fiillerimizin ruhu, kumandası niyettir.
Farkına varmasak bile-şuuraltından-beynimize verdiğimiz emirler, işler, niyetlerimiz istikametinde şekillenir. Çünkü niyet, bir maya, bir iksir ve kimyadır. Düşüncelerimizi reaksiyona sokar, hadiseleri değiştirir. “Halis niyet bir maya, bir kimyadır, mahiyet-i eşyayı değiştirir. (Mesnevî-i Nuriye, s. 46.) Tıpkı, sütü, yoğurda, yağa, peynire çevirmesi gibi. Öyle ise, önce niyetlerimizi müspet ve halis tutmalıyız…