İstanbul Üniversitesi Gözlemevi Uygulama ve Araştırma Merkezi, "1998 OR2" isimli dev gök taşının Dünya'nın yakınından geçişini görüntüleyerek kaydetti.
24 Temmuz 1998'de keşfedilen ve bugüne dek tespit edilen en parlak ve en büyük asteroidlerden biri olan 2,4 kilometre çapındaki "1998 OR2" isimli dev gök taşı, Dünya'nın 6,3 milyon kilometre yakınından geçerek sanatlı ve hikmetli yaratılış çerçevesinde kendisine tayin edilen yörüngedeki yolculuğuna devam etti.
Güneş Sistemi'ndeki dev gök taşının Dünya'nın yakınından geçişi, İstanbul Üniversitesi (İÜ) Gözlemevi Uygulama ve Araştırma Merkezinin Çanakkale'deki İST60 ve Beyazıt Yerleşkesi'ndeki İST40 teleskoplarıyla görüntülenerek kayıt altına alındı.
İÜ Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Genel Astronomi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adnan Ökten, yaptığı açıklamada, şubat ayı başından beri 1998 OR2 isimli gök taşının hareketini incelediklerini söyledi.
2,4 kilometre çapındaki göktaşının 29 Nisan'da Dünya'nın yakınından geçeceğini bildiklerini belirten Ökten, şöyle devam etti:
"İlk günlerde havalar gözlem için iyi gitmese de havanın açık olduğu hemen her gece her iki teleskopla da asteroidin uygun görüntülerini almaya çalıştık. Amacımız, asteroidin gök küresi üzerinde konumunu belirledikten sonra yörüngesi üzerinde olup olmadığını kontrol edip, Dünya'ya bir tehlike oluşturup oluşturmadığını tespit etmekti. Bu asteroid Potansiyel Tehlikeli Asteroid (PHA) kriterlerini sağladığından izlenmesi çok önemliydi. Her ne kadar bu geçişi sırasında, anormal bir durum olmadığı sürece, Dünya'ya çarpmayacağını biliyorsak da yörüngesindeki olası küçük değişiklikleri görmek ve yörüngesini belirlemek istiyorduk. İstanbul Üniversitesi olarak bu büyük gök taşının Dünya'nın yakınından geçişini her iki teleskopla görüntüleyerek kayıt altına aldık. '1998 OR2' isimli dev göktaşı Dünya'nın 6,2 milyon kilometre yakınından geçti ve 8,7 kilometre saniye hızla Dünya'mızdan uzaklaştı."
Ökten, güneş etrafında bir dolanımını 1344 günde tamamlayan bu asteroidin bir sonraki en yakın geçişini 2,2 milyon kilometreyle 16 Nisan 2079 tarihinde gerçekleştireceğini dile getirdi.
Gökyüzünde bu büyüklükte çok sayıda gök taşı bulunduğunu belirten Ökten, "Bugün itibarıyla 2 bin 18 potansiyel tehlikeli gök taşı Dünya'nın yakınından geçiyor. Bunlardan birinin Dünya'ya düşmesi, çok büyük tehlikelere yol açardı." dedi.
***
Benzer İçerikleri Okumak için tıklayınız:
"1998 OR2" adı verilen dev göktaşı Dünya'nın yakınından geçecek
Coğrafyacı gözüyle: Bol tefekkürlü geceler dilerim
Coğrafyacı gözüyle - 1
Gökte bir kuyruklu yıldızı görse...
Merkür'ün Güneş'in önünden geçişini TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi de yayınladı
''Her biri, birer yörüngede akar, durur..." ayetini tefekküre davetlisiniz
***
''Acaba bu serseri yıldız arzımıza çarpmasın mı?''
(...) Fakat, meşhur bir münevverül-akıl denilen kalbsiz bir fâsık feylesof ise, gökte bir kuyrukluyıldızı görse, yerde titrer, Acaba bu serseri yıldız arzımıza çarpmasın mı? der, evhâma düşer. (Bir vakit böyle bir yıldızdan koca Amerika titredi. Çokları gece vakti hanelerini terk ettiler.)
Risale-i Nur'dan Sözler isimli eserden ilgili bölümün devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/risaleinur/sozler/
***
Kainat Kitabı'nda her an ve her saniye yeni bir tefekkür saati...
Bilim insanları san'at ve hikmetle yaratılan Kainat Kitabı'nı keşfetmeye, tanımaya ve tanıtmaya devam ediyor. Tefekküre sevk eden ve harika yaratılış karşısında hayran bırakan yeni gelişme dikkatli nazarları Cenab-ı Hakk'a çeviriyor.
Bu doğrultudaki her gelişmeyi Büyük İslam Alimi Bediüzzaman Said Nursi'nin Risale-i Nur'da dikkat çektiği hakikatler çerçevesinde değerlendirerek ''Kainat Kitabı'nda Tasarrufat-ı İlahiyi( Cenab-ı Allah'ın tasarrufları) müşahede (gözlemleyerek) ederek tefekkür edebiliriz. Hârika bir kudret-i Samedâniyeyi ( Allah'ın Kudreti), lezzetli bir hayret ile seyredebiliriz.''
Bediüzzaman'ın Risale-i Nur'da dikkat çektiği ''İmân hem nurdur, hem kuvvettir. Evet, hakiki imânı elde eden adam, kâinata meydan okuyabilir ve imânın kuvvetine göre, hâdisâtın tazyikâtından kurtulabilir..." ifadeleri ve ''...Evet, tam münevverü’l-kalb bir âbidi, küre-i arz bomba olup patlasa, ihtimâldir ki, onu korkutmaz. Belki hârika bir kudret-i Samedâniyeyi, lezzetli bir hayret ile seyredecek.'' sözleri çerçevesinde tefekkür vesilesi haline getirerek hakiki imanı elde etmeye çalışmalıyız ve 'Harika bir Kudret-i Samedaniyeyi' 'lezzetli bir hayret ile seyretmeliyiz.'
***
TEFEKKÜR PENCERESİ...
Allah'ın Müzeyyin ((herşeyi eşsiz sanatıyla süsleyen, güzelleştiren Allah)) ve Cemil ((Sonsuz güzellik sahibi Allah)) isminin tarif edildiği Risale-i Nur'dan bir bölüm;
''...Semâyı dinle. Nasıl "Yâ Celîl-i Zülcemâl" diyor. Ve arza kulak ver. Nasıl "Yâ Cemîl-i Zülcelâl"diyor. Ve hayvanlara dikkat et. Nasıl "Yâ Rahmân, yâ Rezzâk" diyorlar. Bahardan sor. Bak, nasıl "Yâ Hannân, yâ Rahmân, yâ Rahîm, yâ Kerîm, yâ Lâtif, yâ Atûf, ya Musavvir, yâ Münevvir, yâ Muhsin, yâ Müzeyyin" gibi çok esmâyı işiteceksin. Ve insan olan bir insandan sor. Bak, nasıl bütün Esmâ-i Hüsnâyı okuyor ve cephesinde yazılı; sen de dikkat etsen okuyabilirsin. Güya kâinat azîm bir musika-i zikriyedir. En küçük nağme, en gür nağamâta karışmakla, haşmetli bir letâfet veriyor. Ve hâkezâ, kıyas et.''
Sözler, 24. Söz, Birinci Dal - Devamını Okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/risaleinur/sozler/#534
***
"Ne kadar güzeldir" deme!
''Dünyayı ve ondaki mahlûkatı mânâ-yı harfiyle ((bir şeyin kendisini değil de, san'atkarını, ustasını, sahibini bilip tanıtan mana)) sev; mânâ-yı ismiyle ((birşeyin bizzat kendisine bakan ve kendisini tanıtan manası)) sevme. "Ne kadar güzel yapılmış" de. "Ne kadar güzeldir" deme. Ve kalbin bâtınına, başka muhabbetlerin girmesine meydan verme. Çünkü, bâtın-ı kalb âyine-i Sameddir ve Ona mahsustur.''
Risale- Nur, Sözler, Otuz İkinci Söz, Üçüncü Mevkıf
Risale-i Nur'dan Sözler isimli eserden 32. Söz'ü okumak için tıklayınız;
http://www.yeniasya.com.tr/risaleinur/sozler/#962
Tefekkürün faziletleri
Risale-i Nur, baştan sona bütün satırlarında tefekkürü ibadet haline getirmiş; “Bir saat tefekkür, bir sene ibadetten hayırlıdır.”6 Hadisinin feyiz ve bereketine mazhar olmuş bir tefekkür ummanıdır.
“Âyet, Hadis ve Risale-i Nur’a göre tefekkürün önemi nedir?”
Konuyla ilgili son derece önemli makalenin devamını okumak için tıklayınız:
http://www.yeniasya.com.tr/suleyman-kosmene/tefekkurun-faziletleri_216654
***
***
Benzer içerikleri okumak için tıklayınız:
Coğrafyacı gözüyle: Bol tefekkürlü geceler dilerim
Coğrafyacı gözüyle - 1
Güneş'in ve Ay'ın tutulmaları, Küsuf ve Husuf namazlarının vaktidir
''Her biri, birer yörüngede akar, durur..." ayetini tefekküre davetlisiniz
Dağların ihtişamı
''Yaratıcıya olan kesin inancımızı onaylıyor''
Güneş’in ikizi keşfedildi
Dağlar bize ne söylüyor?
İslâm Bilimle çatışmaz
Yıldızlararası bölgeye ulaştı: Voyager 2'nin gönderdiği veriler Dünya'ya 17 saatte ulaşıyor
Yaratılış kavramı nasıl anlaşılmalıdır? İki yaratılış kavramı: İbda ve inşâ
Risale-i Nur’u okuyan kâinat kitabını okuyabilir
AA