"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ailelere "dijital bağımlılık" uyarıları: Çocuklarınıza model olduğunuzu unutmayın!

24 Haziran 2025, Salı 13:32
Uzmanlar, okulların kapanmasının ardından çocukların teknolojik cihazlarla geçirdikleri sürenin ebeveynler tarafından kontrol edilmesi gerektiğini belirterek, bu dönemde ailelere evlatlarıyla vakit geçirmeleri tavsiyesinde bulunuyor.

Tatilde internet kullanımına dikkat
Ekrana odaklanma süresi ortalama 47 saniyeye düştü
Dijital bağımlılık ruh sağlığını olumsuz etkiliyor: "Bağımlılık bir beyin hastalığı"

 

Yaz tatilinin başlamasıyla çocukların evde geçirdikleri süreyle birlikte ekran başında geçirilen zaman da artıyor.

 

Bu dönemde teknolojik cihazlar, sosyal medya, dijital oyunlar, çocukların giderek daha fazla vakit ayırdıkları alanlar haline gelirken, bu durum zamanla bağımlılık riskini beraberinde getiriyor.

Uzmanlar, özellikle sosyal medya içeriklerinin çocukların gelişimine olan etkilerine karşı aileleri bilinçlendirmenin önemine dikkati çekiyor.

"Okul çağı ve ergenlik döneminde sınırların mutlaka belirlenmesi gerekiyor"

İstanbul Medipol Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Arzu Yükselen, çocukların teknoloji kullanımının kaçınılmaz bir gerçeklik olduğunu belirtti.

Sosyal medya kullanımında yaş gruplarına göre farklı yaklaşım gerektiğine dikkati çeken Yükselen, bebeklik dönemi olan 0-3 yaş arasında hiçbir şekilde teknoloji kullanımını önermediklerini, 3-6 yaş dönemiyle beraber etkileşimli kullanımı ailelere önerdiklerini kaydetti.

Yükselen, okul çağı ve ergenlik döneminde ise sınırların mutlaka belirlenmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Çünkü çocukların kendi telefonları, tabletleri, cihazları var. Bu defa çocuğun kendine has özgürlük alanı içerisinde talepleri 'Benim cihazım, ben istediğim şekilde kullanırım, istediğim yere girerim, istediğim şekilde hareket ederim.' gibi bir özgürlük içerisine girmek istiyor ama burada önemli olan şey ebeveynlerin mutlaka sınır koymaları. Asla yasak koymayı önermiyoruz. Zaten teknoloji kaçınılmaz gerçeklik ama bir sınır getirmeyi, yaş gruplarına bağlı olarak süreyi uzatmayı uygun buluyoruz."

"Ebeveynlerin de çocuklarına model olduklarını unutmamaları lazım"

Yükselen, özellikle okul çağı ve ergenlik dönemindeki çocukların neyle muhatap olduklarını takip etmenin çok önemli olduğunu dile getirdi.

Sadece katı kurallar koymak yerine çocuklarla karşılıklı güven temelli iletişim geliştirilebileceğini ifade eden Yükselen, "Bir kere birbirimize karşı açık olursak çok rahat paylaşımda bulunacaklardır. Sınırlar koyduğumuzda sadece çocuğa sınırlar koymuyoruz. Yani ebeveynin kendisi sınırsız sosyal ağlarda zaman geçirirken, çocuklarına sınır koymaya çalışmaları çok büyük çelişki uyandıracaktır çocuklar üzerinde. Dolayısıyla ebeveynlerin de çocuklarına model olduklarını, model olmaları gerektiklerini ve bu doğru model sayesinde çocuklarını doğru teknoloji kullanımına yönlendirebileceklerini unutmamaları lazım." değerlendirmesinde bulundu.

Uzmanlar olarak farklı şeyler verilmesini isteseler de ailelerin çocuklarına karne hediyesi olarak akıllı telefon, tablet ve benzeri hediyeler almayı tercih ettiğini aktaran Yükselen, verilen söz ve vaatlerin tutulmasının önemine işaret etti.

Prof. Dr. Yükselen, yaz döneminde mümkün olduğunca çocukların açık alandan yararlanmaları, teknolojik cihazlarla maruz kalmaktan öte parklarda, oyun alanlarında zaman geçirmelerini tavsiye ettiklerini söyledi.

"Çocuklar sosyal medya içeriklerinden bağımsız hiçbir şey yapamaz hale geliyor"

İstanbul Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü Başkanı Doç. Dr. Başak Gezmen de dijital medya kullanımında süreden çok kullanım biçiminin önemine dikkati çekerek, doğru kullanıldığında güçlü ve etkin bir araç olarak faydalı olabileceğini anlattı.

Sosyal medyada oldukça fazla içeriğin bulunduğunu ve ebeveynlerin çocuklara bu içerikleri seçme konusunda yardımcı olmaları gerektiğine işaret eden Gezmen, aksi takdirde çocukların günün büyük bölümünü medyayla iç içe geçirebildiklerini belirtti.

Gezmen, sosyal medyanın aktivite olarak da güçlü araç olarak kullanılabildiğini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Bağımlılık olarak nasıl kullandığı ve ne kadar süre medyayla iç içe olduğu konusu bizi çok fazla kullanımla beraber ilgilendirir hale geldi çünkü artık çocuklar sosyal medya içeriklerinden bağımsız hiçbir şey yapamaz hale geliyor. Bu da ciddi anlamda sıkıntılar ortaya çıkarabiliyor çünkü gününün büyük bölümünü, boş zaman aktivitelerini sadece medyaya bağımlı olarak geçiren çocukta dikkat eksikliği, aktivite bozuklukları, konuşma bozuklukları, yeme içme pratiklerinde bozulmalar olabiliyor. Fiziksel bozukluklar olabiliyor."

Sosyal medyada çok fazla süre geçirmenin günlük hayat aktivitelerinde olumsuzluklara yol açtığının altını çizen Gezmen, aşırı kullanan çocuklarda özellikle gözlemlenen en önemli özelliklerden birisinin şiddet ve olumsuz olan modellerin taklit edilerek kendi yaşam pratiklerine uyarlanması olduğunu aktardı.

Gezmen, ebeveynlerin çok kontrolcü ve baskıcı yöntem izlemeleri durumunda olumsuz tepkiyle karşılaştıklarını kaydederek, "Çünkü biliyoruz ki bir şeyi ne kadar yasaklasak o kadar cazip kılarız. O yüzden de bizim burada fazla yasaklayıcı, birtakım içerikleri öcü gibi gösteren, çok fazla olumsuzlayan bir yaklaşımdan ziyade onlarla birlikte hareket eden, içerikleri birlikte deneyimleyen, onlara da konuşma fırsatı veren, olumsuz yönleri birlikte değerlendirip onlara algılama fırsatı veren bir pencere açmamız gerekiyor. Gerekirse onlarla birlikte dijital ortamda biz de vakit geçirmeliyiz." ifadelerini kullandı.

"Sosyal medyanın çok tehlikeli, karanlık da bir yüzü var"

Çocukların nerelerde, ne kadar fazla vakit geçirdiklerine mutlaka bakılması gerektiğini vurgulayan Gezmen, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çünkü sosyal medyanın çok tehlikeli, karanlık da bir yüzü var. Bunları önceden tespit etmemiz gerekiyor ki zararlı etkinliklerden koruyabilelim ama bu çok baskıcı yöntemle olmaz. Çocuklarla vakit geçirmek özellikle yaz dönemlerinde çok önemli. Sadece sosyal medyaya bağımlı kalan çocuk yerine ebeveynlerle aktivitelere katılan, vakit geçiren, oyunlar oynayan, birlikte çocuğun dünyasına kapı açan bir yaklaşım, her zaman bu konuda çok daha bize doğru yol kat ettirecektir."

Gezmen, TikTok ve benzeri uygulamalarda dolaşan "boş içeriklerin" çocukların zihinsel yorgunluğunu artırdığını belirtti.

Bu içeriklerin çocukların gerçek hayattan kopmalarına neden olabileceği uyarısında bulunan Gezmen, "Popüler kültür ya da birtakım sansasyonel içeriklerle meşgul olan veya bağımlılık yapan dijital oyunların içerisinde sürekli vakit geçiren bir çocuk yerine daha çok onun eğitici yönünü keşfetmek ve bu yönlere ağırlık vermek gerekiyor." dedi.

Hangi sosyal medya platformunda ne kadar zaman geçiriyoruz?
Aile, medya ve çocuklar
Ekranların gölgesinde yaşanan hayat ve hakikatin peşinde olmak
100 çocuktan 14’ü ekransız vakit geçiriyor
Tablet çocukları akıllı yapmıyor, aptallaştırıyor
Ekranlar üzerinden işgal ediliyoruz

AA

Okunma Sayısı: 318
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı