"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kanal’ı bırak Marmara’ya bak

01 Haziran 2021, Salı 00:29
UZMANLAR UYARIYOR: “SALYA” İSTİLÂSIYLA GÜNDEME GELEN KİRLİLİK, KANAL İSTANBUL’LA DAHA DA ARTACAK

GÖZ GÖRE GÖRE MARMARA DENİZİ ÖLÜYOR

MARMARA DENİZİ ÖLÜYOR

Prof. Dr. Yelda Aktan: “Marmara Denizi ölüyor, çünkü ciddi bir oksijensizlik sorunu var. 10-15 yıl önce kritik seviyelerde iken şimdi üzerine bu kadar yoğun atık eklendi. Yüzeyde görünen atıkların çok daha fazlası dipte birikmiş durumda.” Bunlar yüzeyde gördüğümüz kısmı dışında, su kolonu ve dipte inanılmaz durumda. Bunlar dibe çöktüğü zaman, dipte var olan kritik seviyedeki oksijeni de tüketecekler ve bu dip canlıları için çok ciddi bir sorun. 

ARTAN NÜFUSUN ATIKLARI

“Kanal İstanbul’da konunun oşinografik yönünden ayrı olarak, nüfus artış yönünden düşünüldüğünde oraya iki şehir kurulduğu zaman onunla birlikte artan nüfusun atıkları da Marmara Denizine bir yük olarak gelecek.” 

***

Kanal’ı bırak Marmara’ya bak

Uzmanların uyarılarına rağmen vazgeçilmeyen Kanal İstanbul projesinin gerçekleştirileceği Marmara Denizi kıyıları, birçok deniz canlısının ölümüne sebep olan deniz salyasıyla boğuşuyor.

Marmara Denizi kıyıları yaklaşık beş aydır müsilaj ya da deniz salyası olarak sarı, beyaz renkte bir sıvıdan muzdarip. İlk önce Şarköy kıyılarında rastlanan musilaj sonrasında Tekirdağ, Gemlik, Mudanya’da görüldükten sonra Kartal, Pendik, Caddebostan, Moda kıyıları ağırlıklı olmak üzere İstanbul’da da görülmeye başladı. Deniz salyası bugünlerde Bandırma ve Erdek kıyılarında yoğun bir tabaka olarak kendisini gösteriyor. Uydu fotoğrafları deniz salyasının Marmara Denizi’nde ne denli etkili olduğunu daha net bir şekilde gösteriyor. Müsilaj yalnız görüntü kirliliği ile kalmıyor; küçük balıklar, karidesler yengeçler başta olmak üzere birçok deniz canlısının kitlesel ölümlerine de sebep oluyor. Aslında her yıl Kasım ve Nisan ayları arasında görülen müsilajın bu yıl hem yoğunluğu arttı hem de etkili olduğu dönem arttı.

Ciddi bir oksijen sorunu var

İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Yelda Aktan, Türkiye’de de gündemin özellikle de ekolojik bir konu olduğunda çabuk değiştiğini ve araştırma projesi başvurularının sonuçsuz kaldığını söylüyor. VOA Türkçe’nin haberine göre, tedbir alınsa bile Marmara Denizi’nin eski haline dönemeyeceğini söyleyen Aktan, “Çünkü ne kadar tedbir alınırsa alınsın dibe çökmüş bir atık yükü var. Ama bu durumun daha ileri gitmesini engelleyebiliriz. Marmara denizi ölüyor gerçekten çünkü ciddi bir oksijensizlik sorunu var. Zaten on, on beş sene önce yaptığımız çalışmalarda kritik seviyelerde iken şimdi üzerine bu kadar yoğun atık eklendi. Atık diyorum zira canlılar öldüğü zaman atık oluşturuyorlar denizde. Bunlar yüzeyde gördüğümüz kısmı dışında, su kolonu ve dipte inanılmaz durumda. Bunlar dibe çöktüğü zaman, dipte var olan kritik seviyedeki oksijeni de tüketecekler ve bu dip canlıları için çok ciddi bir sorun.”

Nefes alacak alan bırakılmıyor

“Kanal İstanbul’un yapılması Marmara Denizi’ni nasıl etkiler?” sorusuna Aktan, “Kıyıları doldura doldura Marmara Denizi’nde artık nefes alacak bir alan bırakmıyoruz. Kıyısal alanlar gerçekten çok önemli. O hafif derinleşen alanda birçok canlı bulunuyor. Marmara Denizi’nin kendi sistemini dengeleyen sistemler bunlar. Şimdi Kanal İstanbul’la ilgili de işin oşinografi kısmı çok fazla benim uzmanlık alanım değil. Bununla ilgili konuşabilecek gerçekten çok kıymetli hocalarımız var onlar da olabilecek etkileri hakkındaki düşüncelerini zaten açıkladılar. Elbette modellemeler yapılsa da model bize tam bir sistemi hiçbir zaman yansıtmaz. Ama nüfus artış yönünden düşünüldüğünde oraya iki şehir kurulduğu zaman onunla birlikte artan nüfusun attıkları da Marmara Denizi’ne bir yük olarak gelecek. Yani hep ekonomik kaygılar ön planda tutuluyor, çevre hiçbir zaman ön planda değil” cevabını verdi.

Okunma Sayısı: 1903
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    1.6.2021 10:16:08

    AKP ve RTE kaynak varsa çürük,çarpık yapıları ıslah edecek işlere ve Marmarayı kirlilikten ve yokolmaktan kurtaracak arıtma tesislerine harcamalılar. Amma hala inat ve çıkar uğruna KANAL İSTANBUL diyenelrin ne millet ne memelkete neden insan ve yaradanın halkettiği canlılara saygısı yok demektir.

  • Hüseyin İlhan

    1.6.2021 10:13:35

    MARMARA DENİZİ KURTARLMAYI HAKEDİYOR. Marmara denizini çevreleyen yerleşim brimlerinin kanalizasyonları arıtılarak denize ver,ilmesi gerekirken yıllarca kirli,kimyevi atıklarda içinde olarak verildiği de malumumuz.Çevre hassasiyetinin artması ile arıtma tesisleri yapılmaya başlandı,ancak yetersiz olduğu bu felaketle görüldü. Marmara denizi sadece su değil yüce rabbimizin bahşettiği ve insanların beslenmesinde önemli yeri olan deniz ürünleri açısından da bir zamanlar zengin beslenme alanına sahip denizdir. KANAL İSTANBUL diye diye bamngır bangır hamaset yapanlar,hem finansman açısından sıkntı varken bunu ülkenin geleceğine gaile açacak şekilde yaptırtmaya azimli oluşları milli menfaatlere asla uygun değildir.

  • Hüseyin İlhan

    1.6.2021 10:08:52

    Marmara iç deniz olması hasebiyle ülkemizin nüfus yoğunluğunun olduğu bölgede insanlarımzın eksi ve artı olarak etkilendiği ve etkilediği bir denizdir.Salgın ile kısıtlama ve kısmi kapanma günlerinde çevre kirliliği olarak fakı pozitif olarak gördük.40-50 Yıla yakın TEKİRDAĞ-İSTANBUL dan görülmeyen ULUDAĞ görüldüğü haberleri malumumuz. Bundan 30 yıl kadar önce Mudanya ilçemizin Güzelyalı bölgesinde denizden astımibronşit,guatr gibi hastalıklara iyi gelen iyotlu deniz havası nedeniyle İtalyanlar hastahane kurma planı yapıyor ve keşfe geliyorlar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı