"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kuraklık, su kaynaklarını tehdit ediyor

25 Ağustos 2021, Çarşamba
Prof. Dr. Belgin Elipek, kuraklığın yer altı ve yer üstü su kaynaklarını tehdit ettiğini söyleyerek tatlı su kaynaklarının bilinçli ve tasarruflu kullanılması gerektiğini vurguladı.

Trakya Üniversitesi (TÜ) Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Belgin Elipek, kuraklığın yer altı ve yer üstü su kaynaklarını tehdit ettiğini söyledi. Elipek, küresel iklim değişikliğine bağlı gelişen kuraklığın su kaynaklarını olumsuz etkilemeye devam ettiğini belirtti. Dünyanın yüzde 70’nin sularla kaplı olmasına rağmen bu oranının yüzde 97’sini okyanus ve deniz gibi tuzlu su kaynaklarının oluşturduğunu anımsatan Elipek, “Geriye kalan yüzde 3’lük kısmın yüzde 67’si de buzullar içerisinde donmuş halde. Ancak küresel ısınmanın etkisiyle buzulların erimesi bu tatlı su rezervinin tuzlu sulara karışması anlamına ve dünyanın tatlı su rezervini kaybetmesi anlamına geliyor. Bu bakımdan insanlığın kullanabileceği tatlı su rezervi kaynağı oldukça düşük” dedi. Elipek, kuraklığın etkisiyle azalan yer üstü su kaynaklarının önemli bölümünün kirlilikle birlikte kullanılamaz hale geldiğine dikkati çekti. Yüzeysel su kaynaklarının kullanılamaz hale gelmesiyle yer altı su kaynaklarına yönelim olduğunu aktaran Elipek, “Kuraklıkla beraber yer üstü su seviyelerinin düşmüş olması tarımsal üretimde yer altı sularının kullanımını doğuruyor. Bu da çok hızlı şekilde yer altı suyu depolarının azalmasına neden oluyor.” ifadelerini kullandı. Elipek, kuraklığın etkisiyle azalan tatlı su kaynaklarının bilinçli ve tasarruflu kullanılması gerektiğini vurguladı.

Yeraltı su depoları hemen dolmuyor

Suyun en çok kullanıldığı tarım sektöründe klâsik sulama yöntemlerinden vazgeçilmesi tavsiyesinde bulunan Elipek, “Gıda sektörü suya dayalı yapılıyor. Su yoksa besin de yok. Artık klâsik alışılagelmiş sulama yöntemlerini modernize ve revize etmemiz gerekiyor. Çiftçilerimizi bu konuda bilinçlendirerek tarımsal arazilerde su kullanımını daha dikkatli yapmamız gerekiyor.” diye konuştu. Elipek, yer altı suyu çekimlerinin kontrol altına alınması, söz konusu kaynakların uzmanlar tarafından tesbit edilerek doğru şekilde kullanılmasının susuzluğun önlenmesi açısından önemli rol oynadığını dile getirdi. Tatlı su deposu olan yer altı su kaynaklarının dolması için süreye ihtiyaç olduğunu anlatan Elipek, şunları kaydetti: “Göllerde bir kullanılabilir hacim, bir de ölü hacim dediğimiz asla su çekilmemesi gereken bir seviye var. Göller bu seviyeye ulaşmadan yapılan şey genellikle içme ve kullanma sularını yer altı sularından temin etmek. Ancak son zamanlarda yer üstü su kaynaklarındaki azalma gerek çiftçileri gerekse de şehirlerdeki içme suyu sağlayan kurumları yer altı sularına yönlendiriyor. Böyle olunca yer altından suyu çekebildiğiniz seviye daha da aşağılara iniyor. Özellikle Trakya’da 400 metrede suya ulaşıldığı belirtilirken şimdi bu seviye daha da aşağılara inmiş durumda” Yer altı su depolarının hemen dolmadığına işaret eden Elipek, “Yağmur yağdığında yer altı sularına girip oraları doldurması için belli bir sürece ihtiyaç var. Bizim için seller, taşkınlar ya da aşırı yağışlar yer atlı su kaynaklarımızın dolması anlamına gelmiyor” ifadelerini kullandı.

AA

Okunma Sayısı: 791
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı