AKP iktidarında İsrail’le ilişkilerin ilerletilmesi devam ediyor.
Bilindiği gibi Filistin’de zulüm ve saldırılarını sürdürmesine karşı İsrail’le her türlü işbirliğine gidildi. Bir taraftan İsrail’e görünürde “zâlim devlet”, “terör devleti” çıkışlarıyla rest çekilip meydan okunurken, diğer yandan “İsrail karşıtı” lâf ve “kınamalar”ın perdesinde İsrail’le ekonomik - ticari, askerî ve siyasî “stratejik işbirliği” kat kat arttırıldı.
Evvela 15 Temmuz 2004’te Resmî Gazete’de yayınlanan Bakanlar Kurulu kararıyla, GAP’ı, KOP’u (Konya Ovası Sulama Projesi) ve Tuz Gölünü içine alan, tarımdan tohumculuğa, sulamadan hayvancılığa, turizmden telekomünikasyona, güvenlik ve çevreden pazarlamaya geniş kapsamlı ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine dair “Türkiye-İsrail II. mutabakat zaptı” imzalandı.
Bu arada İsrail’e önemli kıyaklar sunuldu. 2009 Ekim’inde Viyana’da “Nükleer silâh sınırlandırılması”nı kabul etmeyen İsrail’e Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) üyeliği Türkiye delegasyonunun salonu terkiyle bahşedildi.
Yine Mayıs 2010’da, tek Müslüman üye Türkiye’nin vetoyu kaldırmasıyla İsrail, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’ne (OECD) alındı. İlk kez İsrail Cumhurbaşkanı Ankara’ya dâvet edilerek TBMM’de alkışlarla karşılanıp konuşturuldu.
İSRAİL’LE İŞBİRLİĞİNİ TAHKİM…
Ve “one minute çıkışı” ve 31 Mayıs 2010’daki Mavi Marmara restleri havada kalırken, İsrail Ticaret Ataşesi Avrahami’nin tesbitiyle Ankara’nın Telaviv’le askerî, siyasî ve ekonomik alanlarda işbirliği daha da derinleştirildi.
Bu arada Türk Bayraklı sivil yardım gemisi Mavi Marmara’ya baskın yapıp on Türk vatandaşını katleden başta İsrail Genelkurmay Başkan olmak üzere İsrail askerleriyle diğer yetkililer hakkında Türkiye’deki mahkemelerde ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde açılan bütün davalardan cayıldı. Aâilelerinin İsrail aleyhinde açtığı davalar bile düşürüldü.
İsrail’le enerji işbirliği Mavi Marmara öncesinin iki katı geliştirildi.
Son olarak İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’un Türkiye’ye gelmesiyle İsrail’le ilişkiler daha da tahkim edildi.
“TEMENNİ”YLE GEÇİŞTİRİYOR
Bu Ramazanda da İsrail polisi ile fanatik Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya baskın yaprak Müslümanları katledip onlarca Filistinliyi yaraladığı vahamette İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’dan sonra İsrail Başbakanı Naftali Bennett´in de geleceğinin duyurulmasıyla “Türkiye-İsrail ilişkilerinde yeni bir süreç ve işbirliği”nden dem vururken devam eden İsrail zulmüne karşı tepkinin “temenni”yle geçiştirilmesi, Dışişleri’nin “kuru kınamalar”la kalması dikkat çekici.
Gerçekten, daha önce her fırsatta “Ey İsrail!”, “Ey terör devleti!” Cumhurbaşkanı İsrail’e karşı neden tutuk ve suskun?