"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Zâlimlerin piyonu” BAE ile işbirliği!

Cevher İLHAN
02 Aralık 2021, Perşembe
Türk Lirasının on bir ayda yüzde 35, bir yılda yüzde 60 değer kaybettiği ekonomik çöküşte içteki devlet ihalelerinin bile dolara-dövize bağlanıp ekonominin dışa bağımlı hale getirilmesiyle “ecnebilerin parmak karıştırmalarına zemin hazırlayan” ve ülkeyi emperyal hegemonya ve tefrika operasyonlarına teşne hale getiren yanlışlara devam ediliyor.

İngiltere ile arasında sıkıştığı ABD ve İsrail’in onayı olmadan adım at(a)mayan CIA destekli Körfez ülkesi Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Veliaht Prensi Al Nahyan’nın âlây-ı vâlâ karşılanıp imzaladığı “10 milyar dolarlık on anlaşma”nın ne kadarının gerçekleşeceği meçhul.

Tank Palet Fabrikası’nın küresel güçlerin güdümündeki Katar’a peşkeş çekilmesinde olduğu gibi savunma sanayiinin stratejik kurumlarının başında gelen Aselsan, Havelsan ve Roketsan’ın ve Cumhurbaşkanı’nın başına kendini atadığı “varlık fonu”nda toplanan Türkiye’nin gelir getiren kurumlarının satılacağı ifşaatlarına doğru dürüst bir açıklama getirilmezken, ”yandaş medya”da Prens’e medhiyeler dizilmesi “iktidar cephesi”nin içine düştüğü çâresizliği ele veriyor. 

TÜRKİYE’Yİ EMPERYALLERİN KUMPASINA ÇEKME…

Akdeniz ülkesi olmadığı halde BAE’nin öncelikle İsrail, Mısır ve Yunanistan’la Doğu Akdeniz’de “münhasır ekonomik bölge” işbirliğiyle Amerikan ve ecnebi şirketleri üzerinden Türkiye’yi bölgede kuşatıp kıskaca alan “ecnebi projesi”nden cayıp caymadığı bilinmiyor.

Bu karambolde Türkiye ile BAE arasında “kara paranın aklanması ve terörizmin finansmanının önlenmesi mutabakat muhtırası”nın ne denli işlerlik kazanacağı bilinmiyor. 

Tesbit şu ki bir defa daha Türkiye’yi Doğu Akdeniz’deki doğalgaz ve petrol arama ve sondaj çalışmalarından tecrid eden ve gemilerini “mavi vatan”dan çektirme vaziyetine düşüren küresel güçlerin plânlarına güdümlü taşeron ve maşalardan medet umulması yanlışına düşülüyor.  

Diğer yandan ekonomistler, daha önce “iktidara ilişik medya”da övgülerle açıklanan Katar’ın söz verdiği 20 milyar dolar yatırımın 1 milyar 300 milyonunun  Kanal İstanbul bölgesinde başta Emir’in annesi olmak üzere Katarlıların emlâk – konut almalarının ötesine geçmemesinde olduğu gibi BAE’nin 10 milyar dolar yatırım sözünün de akıbetinin beklenmesi gerektiğini söylüyorlar.

Diğer taraftan, İsrail’le birlikte ABD’nin bölge ülkelerini etnik ve mezhebi iftiraklar üzerinden bölüp parçalamayı, Ortadoğu’da ve Orta Asya’da İran’ın Lübnan ve Bahreyn gibi Şiî nüfusun ağırlıkta olduğu bölge ülkeleriyle oluşturacağı “Şii kuşak”a karşı Suudi Arabistan ve Mısır’ın başını çektiği “Sünni blok”u tahrik edip öne sürmekle İslâm dünyasında kanlı mezhep çatışması ve savaşı başlatmayı amaçlayan fitnesine Ankara’dakilerin canhıraş katılması ayrı bir vahamet. Türkiye “Sünnî dünyasının yeni lideri” propagandasıyla tuzağa düşürülüyor.

Irak’ta olduğu gibi, ülkenin etnik unsurlar üzerinden tefrikaya itilmesiyle yetinilmeyip, Müslüman dünyayı kanlı mezhep kavgalarına kışkırtmayı hedefleyen “Şîi - Sünnî savaşı plânı”nın senaryoları sahneleniyor. Suriye’de dış müdahalelerle iç savaşın sürdürülmesiyle bölgesel mezhebî iç savaş dinamitlemesine devam ediliyor.

“TÜRKİYE’YE KUMPAS KURANLAR”LA “DÜŞÜP KALKMA!”

Hatırlanacağı üzere daha önce Trump, İsrail Başbakanı Netanyahu ve Abu Dabi Veliaht Prensi arasında “İsrail ve BAE arasındaki ilişkilerin tamamen normalleşmesi anlaşması”na varılmıştı. İsrailli ve BAE’li yetkililerin bir araya gelerek ikili anlaşmalar yapacağı bildirilmişti. 

Bundandır ki BAE’nin İsrail ile “normalleşme anlaşması” Filistin Yönetimi’nce “İsrail’in baskı, terör ve zulmünü destekleyip cür’etlendiren, Filistin halkının acılarını görmezden gelip sırtına indirilen hain bir bıçak darbesi ve Filistin toprakları üzerinde siyonist rejime meşruiyet kazandırma operasyonu” olarak reddedilmişti. Görünen o ki son “anlaşma”da bu vakıa tekrarlanıyor…

Gerçekten, şimdiye kadar “haramzade”, “nankör”, “emperyalizmin kripto elemanı”, “Osmanlının arkasından kuyu kazan sömürgeciliğin oyuncağı”, “terör örgütlerini pışpışlayıp Türkiye düşmanlarının gözüne girmek için cambazlık yapan”, “15 Temmuz’a mali ve siyasi destek veren şerefsizler!” ve “Türkiye’ye kumpas kuranlarla düşüp kalkanlar” olarak en ağır tahkirlerle lânetlenen BAE ve Emiri ile neden “düşüp kalkma”ya başlandı?

İçişleri Bakanı’nın “15 Temmuz’u yapanların saklandığı, ABD’ ile 15 Temmuz darbe girişiminin faili olduğu”nu söylediği, Bahçeli’nin “ABD ve Suudi Arabistan’la birlikte 15 Temmuz’un tertipçileri arasında gösterilen BAE Prensi ile son demde Saray’ın “âilece görüşme ve işbirliği”nin nedeni nedir?

“Dış güçler” yakınmasında bulunan iktidardakiler tarafından en üst düzeyde ve “iktidara iliştirilmiş medya”da, “sicili bozuk”, “zâlimlerin piyonu”, “ABD ve İsrail’in maşalığına soyunan sömürge artığı”nın ziyaretinin “ikili ekonomik ilişkileri güçlendirme ve bölgesel iş birliği ve istikrar fırsatı” olarak pohpohlanmasının sebebi nedir?

Okunma Sayısı: 2091
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Asım parlak

    2.12.2021 08:26:03

    Bunlar paraya sıkıştı dış güçler falan bahane içerde şahin dışarıda serçe politikası uyguluyorlar millete bu sessizlik bu tepki sızlık oldukça bu APK iktidarı reis ölünceye kadar gider maalesef rahmet li Demirel gibi bir muhalefet lideri olmadığından o hayattayken siyaset sahasında bir vaırlık gösteremeyen milli görüş geleneğinden gelener 20 yıldır yönettikleri duvara toslatmalarına rağmen herşey normal mış gibi davranıyorlar milletde hâlâ ümitle bunlar dan iyi icraat beklemeye devam ediyor ne diyelim.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı