Cenab-ı Hak, insanlara rızık ve besin kaynağı olan çeşit çeşit nimetler yaratmıştır. Üzüm, incir ve hurma gibi meyvelerle, insanlara lâtif, leziz, tatlı birer nimet tablaları ve kazanları; ve arı gibi küçük mu’cizat-ı kudretini şifalı ve tatlı güzel bir şerbetçi yaptığını âyet şöylece gösterdikden sonra tefekküre, ibrete, başka şeyleri de kıyas etmek için, risalelerde tefsiri geçen bu nimetlerden süt mu’cizesinden bahsetmek istedim.
Kuveyt’te yaptığımız bir seyahat sırasında deve sütü ile tanıştık ve deve sütünün faydalarını dostumuz Ebu Humud’dan dinledik. “Sağmal hayvanlarda da sizin için bir ibret vardır. Onların karınlarında kan ve dışkı arasından çıkan ve içenlerin boğazından kolaylıkla geçen halis bir sütle sizi besleriz.” (Nahl Sûresi, 66)
Rabbimizin, Rezzak-ı Hakikinin bizlere ikram ve ihsan ettiği nimetlerin; özellikle turabî, nebatî ve hayvanî gıdaların birçok faydaları, yararları karşısında kendisine ne kadar çok ham ve şükür etsek azdır… Kerîm-i Mutlak olan ve Rahim olan Allah’ımız bizlere, insanlığa acıması, merhamet etmesi ve ikram etmeyi sevmesinden dolayı; insanların yaşadığı her kıt’aya, memlekete ve her mahalle, oraların iklimine, toprak örtüsüne ve yetişen nebatî, hayvanî her türlü canlının şart ve hallerine göre de bizleri nimetlendirmiş ve memnun ederek hayatlarımızı idame ettirmektedir.
Sizlere bir kudret mu’cizesi olan en az kırk elli derecede yaşayabilen ve Rabbimizin izniyle bizlere hizmet için verilen develerin sütünden bahsetmek isterim. Develer yalnızca bir taşıyıcı araç veya etinden faydalanılan bir hayvan türü değildir. Bizce çok olumsuz şartlarda ve çok sıcak beldelerde yaşayan bu mübarek hayvanların en büyük özelliğinden birisi de sütleridir. Yaratıldığı andan itibaren insanlığın hizmetine sunulan develerin sütü muhteşem bir gıdadır. Develerin yaşadığı bölgelerin insanları, inek sütüne göre on kat daha fazla demir vitaminini, üç kat daha fazla C vitaminini deve sütünden alabilirler. Uzun yolculukların, çok çalışan ve çok yorulan insanların, sinir sistemleri yıpranmış olanların ve vücut zayıflığından dolayı diyabet hastalıklarına yakalananların birinci faydalanacakları gıda deve sütüdür.

Otizm ve diyabet hastalarına, vitamin ve mineral eksikliklerine karşı, insülün direncinin muhafazası için muhteşem bir tedavi amaçlı gıda yine deve sütünü görürüz. Çünkü 500 ml. deve sütü vücutta hızla emilir. Pıhtılaşma yapmayan insülün benzeri protein ihtiva eden taze sütü içmenin diyabet hastalarında da günlük yaşama kalitesinin yükseldiği gözlenmiştir. Aynı şekilde otizm hastalarına ve asabî, sinirli vücutlara gerçek manada ve yan etkisiz bir şekilde kırk gün sonunda sakinleştiricilik tesiri deve sütünde bulunmaktadır. Alerji yapmayan bir gıdadır deve sütü. Deve sütünde, inek sütünde bulunan iki güçlü alerjeni bulunmaz. Ve tek alternatif süt ise, özellikle çocuklar için deve sütüdür. Çünkü hastalıklarla savaşan immünglobülinler deve sütünde fazla miktarda bulunmaktadır.
Bir kudret mu’cizesi ve şifa kaynağı olan deve sütündeki antikorlar bağışıklık sistemi bozukluklarına karşı vücuda gerçek bir koruma sağlar. İnsanlığın bildiği ve ulaşabildiği deve sütü ve faydaları bu kadar diyoruz ve bir şifa, fayda ve güç kaynağı olan Rabbimizin ikramı deve sütünden faydalanmayı hepimize tavsiye ediyoruz… Şu iletişim ve ulaşım asrında deve sütüne ulaşmanın da çok zor olduğunu düşünmüyoruz. Rabbimizden şifa ve sıhhat afiyet dileklerimizle Bediüzzaman’ın Risalelerde zikrettiği şu ifadelerle yazımıza son verelim: “Her bir inek, deve, koyun, keçi gibi mübarek hayvanlar “Bismillah” der. Rahmet feyzinden bir süt çeşmesi olur... Bizlere, REZZAK namına en lâtif, en nazif âb-ı hayat gibi bir gıdayı takdim ediyorlar...”
Muhterem dostumuz Kuveyt’li Ebu Humud’a deve sütü ile alâkalı olarak verdiği sahih ve net, tecrübe edilmiş bilgiler için de teşekkür ediyoruz…
RİFAT OKYAY