Risale-i Nur Enstitüsü, ‘aile’ ana başlığı altında düzenlediği masa çalışmasında İstanbul Sözleşmesi’ni konuşacak.
Risale-i Nur Enstitüsü bugün(12.09.2020) İzmit’te ‘aile’ ana başlığı altında bir masa çalışması düzenliyor. Yaklaşık 30 akademisyenin katkı sunacağı çalışma, pandemi şartlarından dolayı online ve yüz yüze olarak gerçekleştirilecek. Risale-i Nur Enstitüsü Sekreteri Ahmet Dursun, pandemi şartlarından dolayı sınırlı bir katılımla İzmit’te gerçekleştirecekleri çalışmaya bir çok akademisyenin online olarak destek vereceğini belirterek masa çalışması ile ilgili şu bilgileri verdi: “Son günlerde toplumumuzda İstanbul Sözleşmesi, kadına şiddet, toplumsal cinsiyet vb. konular etrafında yapılan tartışmalar hiçbir zaman önemini yitirmeyen aile kavramını da tekrar gündemimize getirdi. İdeal anlamıyla aile; paylaşma, dayanışma, birlik ve beraberlik, şefkat ve sevgi duygularının fiilen yaşandığı ve bu duyguların topluma aktarıldığı merkezi ifade ediyor. Ailenin zedelenmesi, yaralanması fertten topluma yayılan bir dizi problemi beraberinde getiriyor.”
Neler konuşulacak?
“Bugün evlilik, evliliğin sağlıklı bir şekilde devamlılığı, evliliğin doğurduğu hukuki şartlar, çocuk, çocuk terbiyesi, mahremiyet, eğitim, boşanma, miras gibi konularda yapılan tartışmalara İstanbul Sözleşmesi kapsamında kadına şiddet, toplumsal cinsiyet, kadın erkek eşitliği meseleleri de eklendi” diyen Dursun, şu şekilde devam etti: “Bu çalışmayla bir bütün olarak aile konusu etrafında bu konuları tartışmak istiyoruz. Bunların bir bütünlük içinde nasıl ele alınacağı, anne çocuk ilişkilerinden başlayarak meselenin nasıl bir perspektifle ele alınması gerektiği, toplumu oluşturan dinamiklerin –sivil toplum, cemaatler, eğitim gibi- meseleye nasıl dahil edileceği, bu tartışmalar içinde aileye nasıl bir vazife yüklendiği gibi sorulara cevaplar arayacağız.”
Bediüzzaman meseleyi çok yönlü ele alıyor
Yaptıkları çalışmanın amacını anlatan Dursun, “Bu çalışmanın temel amaçlarından biri hiç şüphesiz ailenin ve aileyi oluşturan fertlerin ruhen, zihnen ve bedenen nasıl korunacaklarına, sağlıklı bir aile modeliyle birlikte huzurlu bir toplumun nasıl kurulabileceğine ilişkin ipuçlarına ulaşmaktır. Bu hususta da Bediüzzaman Said Nursî’nin fikirlerinin yol gösterici nitelikte olduğunu düşünmekteyiz. “İnsanın, hususan Müslüman’ın tahassungâhı ve bir nevi Cenneti ve küçük bir dünyası aile hayatıdır.” diyerek aile hayatını cennet hayatına benzeten Bediüzzaman Said Nursî meseleyi çok yönlü ele alıyor. Said Nursî’nin ortaya koyduğu aile modelinin temelinde tahkiki iman yer alıyor. Allah için sevmek, hakikî muhabbet, uhuvvet ve ahirete iman huzurlu bir ailenin temelleri olarak görülüyor. Bu anlayış Risale-i Nur’da toplumun bütün katmanlarına teşmil ediliyor. Bu anlayışın yaygınlaştırılması sağlam bir toplumun da temeli sayılıyor.” Masa çalışması sonuçlarının daha sonra kamuoyu ile paylaşılacağını ifade eden Ahmet Dursun, çalışmada sunulan bildirilerin Köprü Dergisi’nde de yayımlanacağını belirtti.
İstanbul - Yeni Asya