"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Zulüm yok mu?

Faruk ÇAKIR
12 Şubat 2021, Cuma
Yeryüzünde nerede zulüm varsa insaniyet namına o zulme itiraz etmek icap eder. İnsanlık, zalimler arasında ayırım yapmamış olsa muhtemeldir ki zulüm bu kadar yaygınlaşma imkânı bulamazdı.

Son zamanlarda Doğu Türkistan’daki Müslümanlara yapılman zulümlerin katlanarak arttığı haberleri geliyor. Zulüm ve haksızlıklar o derece arttı ki başta Avrupa ülkeleri olmak üzere başka pek çok ülke Çin’in politikalarına itiraz ederek icabında ‘ekonomik yaptırım’ uygulayacaklarını ilân ettiler.

Bazıları bu haberleri ciddiye almak taraftarı değil. Onlara göre Çin ile Amerika ya da Avrupa ülkeleri kendi aralarında politik ve ekonomik ‘kavga’ çıkarıyor ve buna da Doğu Türkistan meselesini bahane ediyorlar. Böyle iddiaların doğruluk payı çok düşük olsa gerek. Çünkü Doğu Türkistan’da zulüm ve haksızlık yoksa bunu ispat etmek çok kolay olsa gerek. Çin idaresi iddia sahiplerine ve bütün dünyaya seslenerek; “Buyurun, heyet kurarak gelin. Doğu Türkistan’daki Müslümanlara zulüm olmadığını görün ya da zulüm olduğunu ispat edin” diyebilir. Böyle bir meydan okuma olmadan tek başına ‘zulüm ve haksızlık yoktur’ demek inandırıcı olabilir mi?

Türkiye’de ya da Avrupa’da yaşayan çok sayıda Doğu Türkistanlı Müslüman, isim vererek  ailelerinden haber alamadıklarını ilân ediyorlar. Aksini iddia eden Çinli idareciler, “Bakın bu kişiler hapiste değiller vs” diyerek bunları TV’lerden ‘canlı yayın’la ilân edemezler mi?  Hatta geçen aylarda Doğu Türkistan’lı bir şairin hapishanede öldüğü söylenmiş ve Çin  idaresi bu ismi TV’lere çıkararak “Ben yazıyorum” demişti. Hapishane ya da ‘çalışma kampı’ iddialarını inkâr ediyorsa, bu iddialarını ispat etmesi icap etmez mi?

Her şeyi anlamak mümkün de, Doğu Türkistan’da yaşanan zulüm karşısında İslâm ülkelerinin sessizliğini anlamak hiç mümkün değil. İslâm dünyasını temsil eden kuruluşlar bir araya gelip bu konuda kararlı ve ciddî açıklamalar yapamaz mıydı? İslâm İşbirliği Teşkilâtı, Doğu Türkistan’da Müslümanların maruz kaldığı haksızlık karşısında niçin suskun kalır?

Dünyadaki bütün mazlumlara sahip çıkmasıyla haklı olarak övünen ülkemiz ve idarecileri, aynı şekilde Doğu Türkistan’daki zulme nasıl itiraz etmez? Elbette millet bu konuda kararlı ve zulme itiraz ediyor. Ama idareciler ‘görmedim, duymadım, bilmiyorum’ tavrını sergilemiş durumdalar.

Siyer Vakfı Kurucusu, araştırmacı yazar Muhammed Emin Yıldırım, bu çelişkiye dikkat çektiği sosyal medya hesabında şöyle yazdı: “Bugünlerde Doğu Türkistanlıların yaşadıkları 5-10 sene önce olsaydı, bütün sivil toplum kuruluşlarımız, cemaatlerimiz ayağa kalkardı. Ancak üzülerek söyleyelim ki biz günaha, yanlışa, zulme sessiz kalmaya alıştık... Şerre alışmak ve içselleştirmek en büyük felâkettir. Bir toplum, haksızlıklara karşı gösterdiği tepkiler oranında canlıdır. Yaşanan onca adaletsizlik ve haksızlık bir tarafa eğer Doğu Türkistanlıların ailelerinden haber almak için başlattıkları bu insanî eylem engellenirse tarih bu engellemeyi asla unutmayacaktır...” (Muhammed Emin Yıldırım, @m_eminyildirim, 10 Şubat 2021)

Ey Rabbimiz! Zalimlere fırsat verme ve bizi de zulme taraftar kılma. Amin...

Okunma Sayısı: 4171
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı