Akıncı Üssü dâvâsı, sanıklara verilen ağır cezalarla sona erdi. Dâvâyı başından beri takip eden gazeteci Müyesser Yıldız’a göre hiç yargılama yapılmamış gibi iddianame mütalâaya, mütalâa da karara dönüştü.
Yıldız, duruşmalar sırasında yaşanan bazı olayları ve gariplikleri de aktarıyor. Bunların arasından belki de en dikkat çekici olanıysa, dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve Genelkurmay İkinci Başkanı Yaşar Güler ile ilgili verilen karar.
Yıldız şöyle konuşuyor: “Mahkeme ara karar verdi ve Akar ile Güler’i dinlemek istedi tanık olarak. Akar ile Güler, mağdur ve müşteki aynı zamanda. Derdest edildiler, üsse götürüldüler. Çok önemli tanıklardı ve onların dinlenmesi önemliydi. Ancak hem Sayın Akar, hem de Sayın Güler dediler ki, ‘Genelkurmay çatı dâvâsında ifade verdik, onu dikkate alın.’ Yani ‘Biz gelmiyoruz’ demeye getirdiler. Oysa Genelkurmay’daki olay ayrı, Akıncı’daki olay ayrıydı. Orada anlatılacaklar başka, burada anlatılacaklar başkaydı. Bunun üzerine mahkeme, kararında direnemedi ve bu dâvâda her ikisi de dinlenemedi. Bu önemli iki tanık dinlenemedikten sonra adil bir yargılama yapıldı ve âdil bir sonuca varıldı denebilir mi?”