FETHULLAH GÜLEN: Liyakati olmayan insanlara aşırı destek vermek suretiyle hakikatı alt üst ettik.
ONLARIN HAKKI O KADAR DEĞİLDİ
“′Gayrimeşru bir muhabbetin neticesi, merhametsiz azap çekmektir′ diyor Hz. Pir. Birinin o ölçüde sevgiye, takdire, tayine, desteklenmeye hakkı yoksa, siz o mevzuda aşırı gittiğinizden dolayı, Allah, ′Onların hakkı o kadar değildi!′ diye sizi tokatlayabilir. Ben yediğim tokatları bundan biliyorum.”
KADER AĞZIMIZIN PAYINI VERDİ
“Şimdiye kadar hiç kimseye yapmadığımız şeyleri yaptık. Kamet-i kıymetinin üstünde, o ölçüde liyakati olmayan insanlara değer atfetme mevzuu, hakikati alt üst etme demektir. Kader, ′Öyle değil bu mesele; alın siz ağzınızın payını!′ dedi ve bize tokat üstüne tokat indirdi.”
BAŞBAKAN ERDOĞAN: Bu kardeşlerimiz de bize şamar atmak istiyorlar
Fethullah Gülen’in ‘tokat’ açıklamasından önce, Başbakan Erdoğan, Rusya dönüşünde dershanelerin geleceği ile ilgili bir soruya, “...Dershanecilikten okula dönüşelim, bu okullardan hizmet alalım, dedik. O zaman basın bize ‘Cemaatin okullarına hükümet şu anda destek vermek için böyle bir yasal düzenleme yaptı’ dediler. Biz bu yüzden şamar yedik. Şimdi bakıyorum, farklı bir şamarı da bu kardeşlerimiz hükümete atmak istiyorlar” şeklinde cevap vermişti.
Gayrimeşru muhabbetin tokadını yiyoruz
Fethullah Gülen, herkul.org’da yayınlanan son sohbetinde ‘Gayr-ı meşrû bir muhabbetin neticesi, merhametsiz azap çekmektir’ diyor Hazreti Pir. Birinin o ölçüde sevgiye, takdire, tayine, desteklenmeye hakkı yoksa şayet, siz o mevzuda aşırı gittiğinizden dolayı, Allah, ‘Onların hakkı o kadar değildi!’ diye sizi tokatlayabilir. Ben yediğim tokatları bundan biliyorum” ifadelerini kullandı. Geçen hafta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘bize şamar vurmak istiyorlar’ diye suçladığı Gülen’in açıklamaları Erdoğan’a cevap olarak nitelendirildi.” ‘Gayr-ı meşrû bir muhabbetin neticesi, merhametsiz azap çekmektir’ diyor Hazreti Pir. Birinin o ölçüde sevgiye, takdire, tayine, desteklenmeye hakkı yoksa şayet, siz o mevzuda aşırı gittiğinizden dolayı, Allah, ‘Onların hakkı o kadar değildi!’ diye sizi tokatlayabilir. Ben yediğim tokatları bundan biliyorum. Şimdiye kadar hiç kimseye yapmadığımız şeyleri yaptık; ‘Gayr-ı meşrû bir muhabbetin neticesi, merhametsiz azap çekmektir’, Allah tarafından tokat yiyorum, Allah affetsin. (…) Zira kâmet-i kıymetinin üstünde, o ölçüde liyakati olmayan insanlara değer atfetme mevzuu, hakikati alt üst etme demektir. Kader, ‘Öyle değil bu mesele; alın siz ağzınızın payını!’ dedi ve bize tokat üstüne tokat indirdi. Şamarı bir başkası değil, biz yiyoruz” diye konuşan Gülen, şunlardan bahsetti: “Doğru istikâmetinde sâbit-kadem olmalı; dimdik durmalı, taviz vermemeli, evet dememeli, tabasbusta bulunmamalı, yaltaklık yapmamalı!.. Saygıda kusur etmemeli, ama yaltaklık da yapmamalı!.. Yanlışlarımız varsa, birbirimizle konuşurken onları düzeltelim, ama doğru bildiğimiz şeylerden de taviz vermeyelim. O, hakka karşı, Allah’a karşı, Peygamber’e karşı dünyanın hatırına, dünyevî geleceğin hatırına saygısızlık olur.”
BAŞBAKAN, ”BİZE ŞAMAR ATMAK İSTİYORLAR” DEMİŞTİ
Başbakan Erdoğan , Rusya dönüşünde dershanelerin geleceği ile ilgili soruya şöyle cevap vermişti; “Benim Hoca Efendi’yle bu ara bu konuya yönelik bir görüşmem olmadı. Ancak ilgili bir çok medya içerisindeki arkadaşlarla, medya dışındaki arkadaşlarla görüşme talebinde bulunan birçok kardeşimizle bu konuda görüşmelerim oldu. Kendilerini düşüncelerini söyledim. Bu Hüseyin Çelik’in Bakanlık döneminde başlattığımız, belli bir gruba yönelik bir adım değildir. Bu tümüyle dershane zihniyetinin dönüştürülmesine yönelik bir adımdır. Bunu kasıtlı olarak bazı kesimler hala kapatmak olarak takdim ediyorlar. Burada bir defa böyle bir suçlu aramak gibi bir yaklaşım yok ki böyle bir başlık atılıyor. Ben bu başlığı da iyi düşünülerek atılmış bir başlık olarak görmüyorum. Ve demişiz ki dershanecilikten okula dönüşelim. Hatta bu okullardan hizmet alalım dedik. Ve hatırlarsanız Danıştay bunu o zaman reddetti. O zaman basın bize ‘Cemaat’in okullarına hükümet şu anda destek vermek için böyle bir yasal düzenleme yaptı’ dediler. Biz bu yüzden şamar yedik. Şimdi bakıyorum farklı bir şamarı da bu kardeşlerimiz hükümete atmak istiyorlar. Bu kapatma olayı değildir, yeni başlamış bir süreç değildir. Bunu devletle, hükümetle böyle bir kavgaya dönüştürmek değil. Biz çözümü bu noktada ürettik, ortaya açıkça koyduk, şu anda MEB çalışmalarını yapıyor. Bakanlar Kurulu’nda sunum yapıldı, eksik gördüğümüz çalışmaları gördük, bu çalışmalardan sonra adımlarımızı atacağız.”