Uzmanlar, büyükelçilerle yaşanan “İstenmeyen kişi” krizinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geri adım attığına dikkat çekiyor.
ABD, Almanya ve Fransa’nın da aralarında bulunduğu 10 ülke büyükelçisinin tutuklu iş insanı ve insan hakları aktivisti Osman Kavala’nın serbest bırakılması için Türk hükümetine yaptığı ortak çağrının ardından Ankara ile Batı arasında yaşanan “istenmeyen kişi” krizi, büyükelçiliklerin Türkiye’nin iç işlerine karışmadığı taahhüdü sonrası yatıştı. “İstenmeyen kişi” krizini büyük bir trafik kazası olarak nitelendiren AKP’nin ilk Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış’a göre bu kazada büyük kusur Erdoğan’da. Gelişmeleri DW Türkçe’ye değerlendiren Yakış, “Aslında geri adım atan Türkiye. Kriz çözüldü, ama kalıntıları ortada kalacak. Erdoğan’ın diplomasiyi bilmediğini bir kez daha gördük” dedi.
Kriz geçici olarak çözüldü
Büyükelçiliklerin Viyana Sözleşmesi’ne bağlılığını teyit etmesinden daha tabiî bir şey olamayacağını ve bunun bir “geri adım” gibi görülemeyeceğini belirten Yakış, “Geri adım atan Türkiye’dir. Erdoğan, istenmeyen adam inadını kırmak durumunda kalmıştır. Türkiye’yi bundan böyle kurtaracak olan AİHM kararlarını uygulamak ve Kavala’yı, Demirtaş’ı serbest bırakmaktır” şeklinde konuştu. ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve Dış Politika Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Bağcı da Türkiye’nin AİHM kararlarını uygulamadıkça Avrupa Konseyi’nden gelecek baskılardan kurtulamayacağını söyledi. Bağcı, sözlerini “İstenmeyen adam krizinde hem Türkiye hem de 10 ülke geri adım attı. Krizi geçici olarak çözdüler, ama Ankara’nın bundan böyle Batı’yla iş birliğini sürdürmesi ortadaki güven bunalımını kaldıracak adımlar atmasına bağlı. Neden buna Kavala serbest bırakılarak başlanmıyor?” diye sürdürdü.
Güven erozyona uğradı
Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi (EDAM) Başkanı Sinan Ülgen de 10 ülkenin Viyana Sözleşmesi’ne bağlılıklarını teyit eden bir açıklama yapmasının Türkiye’nin AİHM kararlarını uygulamamasına karşı sessiz kalacakları şeklinde algılanmaması gerektiğini söyledi. Ülgen, “10 ülke tutumlarını değiştireceklerine dair bir şey söylemiyor. İstenmeyen adam krizi bir sonraki krize kadar bitti. Karşılıklı güven erozyona uğradı. Uzun vadede, AB ve Amerika ile iş birliği alanlarının ilerletilmesi için daha zor bir atmosfer var. İyiye giden bir ilişkiden değil, son anda krizden dönen bir ilişkiden söz ediyoruz artık” yorumu yaptı.
Haber Merkezi