İSTANBUL’DAKİ ARTIŞ KORKUTTU

SAĞLIK BAKANI Fahrettin Koca, koronavirüs salgının tüm ülkede yeniden tırmanışa geçtiğini belirterek, “İstanbul’da vak’a sayısı Türkiye genelinin yüzde 40’ına ulaştı” dedi. Bu ciddi gelişme sebebiyle haftasonunu İstanbul’da geçireceğini belirten Bakan Koca, ilin idarecileri ve Bilim Kurulu’yla biraraya geleceğini söyledi.

GÜNLÜK VAK’A 14 BİN, 461 BİN KİŞİ İZOLASYONDA

TTB’NİN aile hekimleri arasında yaptığı ankette, Türkiye genelinde günlük yaklaşık 14 bin vak’anın belirlendiği,  yaklaşık 461 bin kişinin evde izolasyonda olduğu ortaya çıktı. TTB’nin açıklamasında, “İstanbul’da Nisan ayından daha riskli bir döneme girildiği görülüyor. Herkes risk altında. Yetkililer tedbirleri arttırmalı” denildi.

***

Salgın yeniden tırmanışa geçti:

RAKAMLAR ÜRKÜTÜYOR

Koronavirüs salgını tırmanışa geçti, açıklanan rakamların eksik olduğu tartışılırken artan vak’alar ürkütüyor.

Türk Tabipleri Birliği (TTB), 7-14 Ekim arasında, salgınla ilk derecede mücadele eden aile hekimlerine yönelik yaptıkları anketin sonuçlarını analiz ederek paylaştı. Aile hekimlerinin pandemi sürecini nasıl değerlendirdikleri anlamak, Covid-19 vak’aları ve onların temaslılarıyla ilgili çalışmaları bilmek ve sağlık çalışanlarının sağlığıyla ilgili durumu öğrenmek amacıyla düzenli olarak yapılan ankette dikkat çekici detaylar yer buldu. Eylül ayında yapılan anketin sonuçları ile karşılaştırma yapan TTB, PCR pozitif vakaların izlem süresinin 14 günden 10 güne düşürülmesi ve bilgisayarlı tomografi (BT) pozitif vak’aların filyasyon çalışmalarından çıkarıldığını bu iki değişiklik sonucu hasta ortalamalarının düştüğünü bildirdi.

Bilgi karmaşası var

Aile hekimlerinin pandemi sürecinde hastaları ve çalışma şartları ile ilgili tesbitleri de dikkat çekti: “Bilgi karmaşası var, iş yerleri testi negatifse kişiyi ise çağırıyor, ilçe sağlık izolasyonda evde kalması gerekiyor diyor. Kişi ne yapacağını bilemiyor… Aynı durumdaki bir hasta izleme alınıyor diğeri alınmıyor. Neye göre yapılıyor bu ayrım belli değil… Hastaneden hastalara evde kalmaları gerektiği bilgisi verilmiyor, hasta hastaneden çıkıp bize geliyor. Genelde rapor almak için geliyorlar. Evde temas nedeniyle takip edilen kişide semptom gelişince hastaneye kendi imkânlarıyla gidenlere ceza kesileceği söyleniyor...”

Günlük 13 bin 341 vak’a

Pandeminin Türkiye’de başladığı Mart ayından bu yana TTB sonuçlarının tutarlı olduğu bildirilen ankette şu hesaplamaya yer verildi: “Ekim ayı anketine yanıt veren aile hekimlerinin izlem listesinde ortalama 6,533 PCR+ hasta düşmektedir. Türkiye genelinde 22 bin aile hekimi olduğu ve izlemlerin 10 gün olduğu göz önüne alındığında günlük ortalama 14 bin 373 yeni hasta aile hekimleri izlem listelerine düşmekte ve yaklaşık 150 bin kişi evde tedavi alıp takip edilmektedir. Bu sayılara hastanede takip edilen COVID-19 hastaları dâhil değildir. Toplam sayıya hastanede yatan vatandaşlarımız da eklenmelidir. Eylül ayında bu sayı ortalama 8,49 ve toplamda günlük 13 bin 341 olarak belirlenmiştir. Ortalama sayısındaki azalma izlem süre- lerindeki değişiklikten kaynaklanmaktadır.”

Daha ciddÎ bir ikinci dalga riski

Anket sonuçlarında İstanbul’da vak’a sayılarının üstel şekilde artma riski olduğu kay- dedilirken, İstanbul’da riskin nedenleri bazı çözüm önerileri ile birlikte madde madde sıralandı: “İstanbul nüfus yoğunluğu en yüksek ilimizdir. Ankara’nın 10 katı nüfus yoğunluğuna sahip olan şehir salgının eksponansiyel büyümesi açısından çok riski bir ortam oluşturmaktadır. Üniversitelerin açılması planlanmaktadır. Salgının patlama aşamasında, gençler yayılım için fazladan risk oluşturacaktır. Yaşlılar memleketlerinden İstanbul’a çocukların yanına dön- müşlerdir ve bu çok yüksek riskli grup salgının patlama yapacağı dönemde tedbirlerin gevşetildiği riskli bir şehre gelmiş durumdadır. (…) İstanbul Nisan ayından daha riskli bir döneme girmektedir. Hem toplum, hem sağlık çalışanları daha riskli bir ikinci dalgayı aşamama riski ile karşı karşıyadır.” 

Ankara - Anka

***

Virüsün avantajlı olduğu dönemdeyiz 

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, havaların soğumasıyla koronavirüsün canlı kalabilme özelliğinin biraz daha arttığını belirterek, “Yaz aylarında bizim yakın mesafede 5-6 dakikada bulaştırma gibi bir riskimiz varken bu kış aylarında yakın mesafede 1-2 dakika gibi bir süreye inmeye başlıyor” dedi.  Prof. Dr. Kara, hasta sayısındaki artışın önüne geçilmesi için, okulun devamının sağlanabilmesi için bu dönemde maskeye, mesafe kuralına çok daha dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Bi- zim avantajlı, virüsün avantajlı olduğu dönemler var. Önümüzdeki günler virüs için avantajlı günler. Elimizdeki en etkili silâh ise maske” ifadelerini kullandı.

***

“Sürü bağışıklığını beklemek tehlikeli”

Altınbaş Üniversitesi’nden Prof. Dr. İnci Oktay, sürü bağışıklığı Kovid-19’a karşı sürü bağışıklığı oluşmasını beklerken tedbirlerin asla ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi. Bu hastalığa bağışıklığın ne kadar süreceğinin bilinmediğine de dikkati çeken Oktay, “Kovid-19’da, sürü bağışıklığını beklemek son derece ciddi sorunlarla karşılaşmamıza yol açabilir. Öncelikle, alınması gereken önlemlerde bir gevşeme söz konusu olabilir ki bu da hastalığın istenmeyen bir hızla artmasına, yayılmasına yol açar. Hastalığa yakalananların sayısındaki artış, sağlık hizmetlerinin taşıyamayacağı boyutlara ulaşabilir. Üstelik bu durum, sağlık personelinin karşılaştığı riskleri de artırır” dedi. Hastalıktaki yaygınlığın devam etmesi halinde hayatın çeşitli alanlarında ciddi sıkıntıların ortaya çıkabileceğini belirten Prof. Dr. İnci Oktay, şunları söyledi: “Hastalığın bazı kişilerde ağır geçtiği ve ölümle sonuçlandığını da dikkate alırsak, sürü bağışıklığı yaklaşımını benimsemek etik açıdan da pek makul görünmüyor.”