"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

6’lı masanın yanlış yapma lüksü yok

İbrahim ERSOYLU
09 Eylül 2022, Cuma
Millet İttifakı’nın temsilcileri olan 6’lı masa liderleri, önümüzdeki seçimi kazanmak istiyorlarsa demokrasiye, adalete, insan hak ve hürriyetlerine vurgu yapmaları, muhafazakâr seçmenin kafasını karıştıracak ve kendilerinden uzaklaştıracak açıklamalardan ve vaatlerden uzak durmaları lazımdır.

Bazı masa liderlerinin, bir yönüyle aile yapımıza zarar veren İstanbul Sözleşmesini tekrar geri getireceklerini vaad etmeleri, LGBT meselesini savunmaları, diğer bazı liderlerin “kaldırılan andımızı geri getireceğiz” şeklinde söylemleri onların lehlerine olmayacağını düşünüyorum.

Bu söylemler, her geçen gün ülkeyi daha derin bir krize sürükleyen AKP iktidarından bezmiş ve Millet İttifakı’na yönelmiş merkez sağ ve muhafazakâr kitlenin kafasını karıştırır. Bu kesim, AKP’den kopsa da bu vaatleri sebebiyle Millet İttifakından yüz çevirir, belki de sandığa da gitmez.

İngiltere, Bulgaristan ve Ermenistan’ın bulunduğu 11 Avrupa ülkesi, İstanbul Sözleşmesinin, aileyi tahrip sonucunu doğuracak bazı yönleriyle topluma zararlı olacağını kabul ederek onu imzalamayı reddetmişlerdir. Bazı maddeleri bizim değerlerimize uymayan bu sözleşmeyi, onları düzeltmede aynen geri getirmeyi vaat etmek Millet İttifakına faydadan ziyade zarar verir. 

Güvenilir ilim adamları, LGBT meselesi insanlık fıtratından bir sapma olduğunu ifade ediyorlar. Bu işi bir insan hakkı olarak savunmak ve yapanları toplum nezdinde özendirici manada desteklemek doğru değildir. Bu desteği verenler, marjinal bir azınlık dışında toplumun çoğundan kabul göremezler.

6’lı masanın liderleri, demokrasi, adalet, insan hak ve özgürlükleri, kanun hakimiyeti ve şeffaflaşma üzerine yoğunlaşmalı, muhafazakâr seçmeni tedirgin ve rahatsız edecek söylemlerden kaçınmalı.

Bu söylemler, Cumhur ittifakına, özellikle AKP’ye önümüzdeki seçim kampanyasında istismar edeceği ve onların aleyhinde kullanacağı bir fırsat sunmaktadır. Onlar kendilerinden kopmaya başlayan kitleye, “Onlar iktidara gelirlerse bakın neler yapacaklarını vaat ediyorlar. Bu işlere razı mısınız?” diyecekleri aşikârdır.

Elhasıl: Önümüzde uçuruma giden yoldan son çıkışa benzer çok önemli bir seçim vardır. Bu seçimde istibdat ile demokrasi oylanacaktır. 6’lı masanın seçimi kazanması, demokrasinin kazanması ve Türkiye’nin kurtulması demektir. Onun liderlerinin yanlış yapma lüksü yoktur. Onların topluma verecekleri her yanlış mesaj, istibdat ve krizin devamına dolaylı katkı sağlayacağını unutmamaları lazımdır.

Okunma Sayısı: 1312
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S.topuz

    9.9.2022 22:56:27

    "Benim gibi kabir kapısında, gayet hasta, gayet ihtiyar, garib, fakir, münzevi, sünnet-i seniyeye muhalefet etmemek için otuzbeş seneden beri dünyayı terkeden bir adama bu tarz muameleler, kat'iyyen şekk ve şübhe bırakmadı ki; komünist perdesi altında anarşilik hesabına vatan ve millet ve İslâmiyet ve din aleyhinde müdhiş bir sû'-i kasd eseri olduğu gibi, İslâmiyet'e ve vatana hizmete niyet eden ve müdhiş haricî tahribata karşı cephe alan dindar meb'uslar ve Demokratlara dahi büyük bir sû'-i kasddır. Dindar meb'uslar dikkat etsinler. Bu dehşetli sû'-i kasda karşı müdafaada beni yalnız bırakmasınlar." Bediüzzaman Said Nursi, Emirdağ-2 - 166

  • S.topuz

    9.9.2022 22:55:24

    "Evet Kur'an-ı Hakîm'de, Yahudi ve Nasranilere başda benzememek için ona dair âyet olduğu gibi, يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اَط۪يعُوا اللّٰهَ وَ اَط۪يعُوا الرَّسُولَ وَ اُ۬ولِى الْاَمْرِ مِنْكُمْ âyeti, ulü'l-emre itaati emreder. Allah ve Resulünün itaatına zıd olmamak şartıyla, o itaatın emir kuluyum diye hareket edebilir. Halbuki bu mes'elede; an'ane-i İslâmiye kanunları, hastalara şefkatle incitmemek, gariblere şefkat edip incitmemek, Allah için Kur'an ve ilm-i imanîye hizmet edenlere zahmet vermemek ve incitmemek emrettiği halde; hususan münzevi, dünyayı terketmiş bir adama ecnebi papazlarının serpuşunu teklif etmek on vecihle değil, yüz vecihle kanuna muhalif ve İslâmın an'anevî kanunlarına karşı bir kanunsuzluktur ve keyfî bir emir hesabına o kudsî kanunları kırmaktır." Bediüzzaman Said Nursi, Emirdağ-2 - 166

  • Necati

    9.9.2022 02:12:10

    Buna benzer ikazlar yapılmalı. 6 lı masadaki partiler ziyaret edilmeli. Bütün sıkıntıların kaynağı ıstibdat olduğu, demokrasi adalet ve hürriyet gibi konuların Risale-i Nurlarda izah edildiği gibi mutlaka anlatılmalı. Bu görev ve sorumluluk Yeni Asya"nın boynunun borcudur. Ilgililere tekrar duyuruyoruz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı