"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Demokratlar nasıl bu hale geldiler? - 9

İbrahim ERSOYLU
15 Mart 2024, Cuma
Demokrasi İçin Ahrar/Demokratların Desteklenmesi Gerek

Adilane olmayan bir sistemle 2002 seçimlerinde % 34 oy oranıyla Mecliste % 66 nispetinde 363 milletvekili kazanan AKP, tek başına Hükümeti kurarak işe başladı. DYP’nin % 9.50 oy oranıyla baraja takılması sonucu 3 milyon seçmen ile kazanacağı 85 milletvekili, barajı aşan AKP ve CHP’ye gitti.

AKP’nin çekirdek kadrosu, Milli Görüş gömleğini çıkardıklarını, Avrupa’daki Hıristiyan demokratlara benzer muhafazakâr (Müslüman) demokrat olduklarını deklare ederek iktidarlarının ilk yıllarında AB Projesine sarıldılar, kurdukları hükümette bazı bakanlıklara ve bürokrasinin bazı üst makamlarına demokrat olarak bilinen bazı kişileri tayin ettiler.

Onlar, bu uygulama ile oylarını aldıkları ve iktidara gelebilecek düzeyde olan demokrat kitleye şirin gözükerek gelecekte onların oylarına sahip olmak istiyorlardı. Diğer taraftan kendilerine engel çıkarabilecek olan yargı ve asker vesayetini kırmak yolunda AB’nin gücünden faydalanmak için onun istediği bazı demokratik reformları yaparak devreye soktular.

AKP iktidarı, 2002’den 2010’ a kadarki sürede demokrat söylemlerle ve AB rüzgârıyla Kemalist yargı ve askerî vesayeti kırdı, ancak ipleri iyice ele geçirdikten sonra kendi vesayetini kurdu. Demokrasiyi, adaleti ve hürriyetleri askıya alarak gerçek yüzünü gösterdi. Bürokrasinin üst makamlarına atadığı demokrat kimlikli şahsiyetleri vazifelerinden alarak yerlerine kendi adamlarını tayin etti. AKP, gerçekdemokrat olmaması sebebiyle Yeni Asya’nın başından beri ona destek vermemekle ne kadar haklı olduğunu icraatıyla gösterdi.

Diğer taraftan 2012’ye kadar Demokrat Parti’nin yönetimine demokrat misyona uygun olmayan bazı şahsiyetlerin seçilmesi ve bu kişilerin yanlış kararları almaları ve o zamanki parti idaresinin, ordu yönetiminin 27 Nisan e- muhtırası ile müdahil olduğu 2007 Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanan konjonktürel süreçleri iyi yönetememesi sebebiyle, demokrat kitlenin kafası karıştı ve DP’den uzaklaşarak diğer partilere yöneldi. Şimdiki yönetiminin, ona ulaşarak demokrat misyonunu kendilerinin temsil ettikleri yolunda onu ikna edememeleri neticesinde DP’ye uzak duruyor.

Haddizatında o dönemde askerin, AKP’li Hükümete verdiği e- muhtıra, Küresel derin odakların, Türkiye siyasetinde alternatif olmaması için DP’yi devre dışı bırakarak demokrat kitleyi, BOP eş başkanlığını üstlenmeyi kabul eden R. Tayyip Erdoğan’ın AKP’sine kanalize etme senaryosunun bir parçası idi.

1980 ihtilalcileri ve onların gölgesinde ANAP ile siyaset yapan Turgut Özal, Süleyman Demirel’i siyasetin dışında bırakmak ve demokrat kitlenin toparlanmasını vargüçleriyle engellemek için devlet gücünü kullanarak yıllarca çok çalıştılar. Buna rağmen Süleyman Demirel ve demokrat ekibi, Türkiye’yi şehir şehir, kasaba kasaba dolaşarak değişik adreslere dağılan demokrat kitleyi ikna ederek DYP’de toplanmasını ve 1991 seçimlerinde partiyi birinci parti haline getirerek iktidara gelmesini Allah’ın izniyle başardı.

Bugünkü DP yönetimi, AKP iktidarının devletin bütün imkânlarını sonuna kadar kullanarak demokratların toplanıp ayağa kalkmalarını engellemelerine rağmen, Türkiye’yi karış karış dolaşarak değişik adreslere dağılmış olan demokrat kitleyi demokrat misyon değerlerini daha çok öne çıkarıp ülke problemlerine çözüm sunan gerçekçi projelerle ikna edip ve yuvaya dönüşlerini sağlayan teşebbüslerde bulunsalar, iyi bir sonuç almaları kuvvetle muhtemeldir.

Toplumun, özellikle demokrat kitlenin iktidarın yanlış politikalarından bizar olduğu bir zaman ve zeminde yukarıda sözü edilen teşebbüsler vaki olması halinde karşılıksız kalmayacağı umulur.

Son söz: Türkiye’nin tek adam rejiminden ve aşırı üç müstebit siyasîlerin yönetimlerinden kurtulup birinci sınıf bir demokrasiye geçerek rahata kavuşması, 1991’de olduğu gibi Ahrar/demokratların inisiyatifinde demokrat bir yönetimin başa geçmesiyle mümkün olur kanaatindeyim. Onun için Ahrar/ Demokratları desteklenip güçlü alternatif haline getirilmesi gerek.

Okunma Sayısı: 1192
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ugur Akar

    15.3.2024 09:23:20

    Dp partinin yönetimi turkiyeyi üç beş ilden ibaret görüyor dönüp dolaşıp aynı yerlerde halka iniyorlar. Turkiye isparta Afyon Kütahya İzmir antalyadan ibaret değil be kardeşim

  • Mustafa Said Kara

    15.3.2024 07:48:10

    91 ile şimdinin en büyük farkı Demirel gibi bir liderin olmaması. Demirel olmadan demokrat misyonun toparlanması zor.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı