"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dünden bugüne derin tuzaklar

Kâzım GÜLEÇYÜZ
29 Şubat 2020, Cumartesi
Merhum Erbakan, 1990’ların ilk yarısında RP’nin yükselişi başlamadan kısa süre önce şöyle demişti:

“Eskiden yolumuza engel koyan güçler şimdilerde engellerini çekmek ister gibi davranıyorlar. Anladığımız kadarıyla bizim iktidara gelmemize ses çıkarmama kararı aldılar. Biz iktidara geldikten sonra iktidarda perişan etmeyi düşünüyorlar. Bunun sonucunda ‘İşte Müslümanlar ne kadar başarısız, görün’ diyecekler.” (Günaydın, 13.12.93; Balans Ayarı kitabımız, s. 85)

Dediği gibi oldu. 1994 yerel seçiminde İstanbul ve Ankara’yı alan RP 1995 genel seçiminde birinci parti oldu; 1996’da Refahyol koalisyonunun büyük ortağı olarak iktidara geldi ve 1997 28 Şubat’ında başlatılan süreçle iktidardan çekilmek zorunda bırakıldı; AYM kararıyla kapatıldı. Erbakan ve kurmaylarına siyaset yasağı getirildi. Partinin devamı olarak kurulan FP de 1999’da aynı âkıbetten kurtulamadı.

Ağır bedelini ise bütün dindarlar ödedi.

Benzer örnekler sonra da devam etti.

Bunların en ibretli olanı, partiye değil, kadrolaşmaya dayalı bir strateji izleyen Fethullah Gülen’in serencamı. 28 Şubat’ta da terörle suçlanmış olan, ama o günün konjonktüründe bu ithamın arkası getiril(e)meyip, AKP ile eşzamanlı olarak önü açılan Gülen, on sene kadar adeta “iktidar ortağı” haline geldi.

Ama bu süreçte, yaşananların gösterdiği ve cemaat canibinde de kabul ve ikrar edildiği üzere, bu harekete maksatlı ve çok yoğun sızmalar oldu. Gülen’in en yakınına kadar nüfuz ederek “cemaatin sözcüsü ve temsilcisi” konumuna gelenlere dahi şahit olundu.

Gülen’in gerek çıkış noktasındaki, gerekse yoldaki yanlışları; ölçüsüz ve hormonlu büyümenin baş döndürücü cazibesi; istişare ve koordinasyon eksikliği bunları fark ettirmedi.

Ve ne kadar dehşetli bir tuzağın içine düşüldüğü, bir noktaya kadar önlerini alabildiğine açmış gibi görünen derin güçlerin, iş belirledikleri kıvama geldikten sonra birden düğmeye basarak başlattıkları insafsız tasfiye ve kıyım operasyonlarıyla ortaya çıktı.

Bedelini yine masumlar ödedi, ödüyor.

Gelinen noktada yeni bir aşamaya geçilmekte olduğunun işaretleri gözleniyor.

Birlikte önleri açılarak bu kıyımlara alet edilenleri de kırıp perişan etme aşamasına.

Allah sonunu hayretsin...

Okunma Sayısı: 5644
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İrfan Aslan

    29.2.2020 20:12:48

    Allahın selamı ve Rahmetiüzerinize ve üzerimize olsun ey güzel insan; tesbitleriniz çok dogru ama bu gün bunun cezasını masum kız çocuklarını ve erkek çocuklarını yeniden yapılanma bahanesiyle vede hakaretlerle evlerden aldıkları masum üniversiteli gelecegimizin teminatları masum yavrulardan çıkarmaya çalışan vede devletin içine asıl çoreklenmiş zalimlerin suçu yok mu onlar çok mu masum. Ankara da yeniden fetö yapılanması bahanesiyle toplanan kızlarımızın ve erkek çocuklarımızın hesabını kim verecek? Lütfen bu konuya bir el atın Allah rızası için mübarek aylar hörmetine, peygamer hörmetine, Hz. Kur"an hörmetine... Ne suçları var bu sabılaların? Saygılarımla..

  • erhan

    29.2.2020 10:31:14

    her şey net, çok teşekkürler, elinize sağlık.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı