Merhum Erbakan, 1990’ların ilk yarısında RP’nin yükselişi başlamadan kısa süre önce şöyle demişti:
“Eskiden yolumuza engel koyan güçler şimdilerde engellerini çekmek ister gibi davranıyorlar. Anladığımız kadarıyla bizim iktidara gelmemize ses çıkarmama kararı aldılar. Biz iktidara geldikten sonra iktidarda perişan etmeyi düşünüyorlar. Bunun sonucunda ‘İşte Müslümanlar ne kadar başarısız, görün’ diyecekler.” (Günaydın, 13.12.93; Balans Ayarı kitabımız, s. 85)
Dediği gibi oldu. 1994 yerel seçiminde İstanbul ve Ankara’yı alan RP 1995 genel seçiminde birinci parti oldu; 1996’da Refahyol koalisyonunun büyük ortağı olarak iktidara geldi ve 1997 28 Şubat’ında başlatılan süreçle iktidardan çekilmek zorunda bırakıldı; AYM kararıyla kapatıldı. Erbakan ve kurmaylarına siyaset yasağı getirildi. Partinin devamı olarak kurulan FP de 1999’da aynı âkıbetten kurtulamadı.
Ağır bedelini ise bütün dindarlar ödedi.
Benzer örnekler sonra da devam etti.
Bunların en ibretli olanı, partiye değil, kadrolaşmaya dayalı bir strateji izleyen Fethullah Gülen’in serencamı. 28 Şubat’ta da terörle suçlanmış olan, ama o günün konjonktüründe bu ithamın arkası getiril(e)meyip, AKP ile eşzamanlı olarak önü açılan Gülen, on sene kadar adeta “iktidar ortağı” haline geldi.
Ama bu süreçte, yaşananların gösterdiği ve cemaat canibinde de kabul ve ikrar edildiği üzere, bu harekete maksatlı ve çok yoğun sızmalar oldu. Gülen’in en yakınına kadar nüfuz ederek “cemaatin sözcüsü ve temsilcisi” konumuna gelenlere dahi şahit olundu.
Gülen’in gerek çıkış noktasındaki, gerekse yoldaki yanlışları; ölçüsüz ve hormonlu büyümenin baş döndürücü cazibesi; istişare ve koordinasyon eksikliği bunları fark ettirmedi.
Ve ne kadar dehşetli bir tuzağın içine düşüldüğü, bir noktaya kadar önlerini alabildiğine açmış gibi görünen derin güçlerin, iş belirledikleri kıvama geldikten sonra birden düğmeye basarak başlattıkları insafsız tasfiye ve kıyım operasyonlarıyla ortaya çıktı.
Bedelini yine masumlar ödedi, ödüyor.
Gelinen noktada yeni bir aşamaya geçilmekte olduğunun işaretleri gözleniyor.
Birlikte önleri açılarak bu kıyımlara alet edilenleri de kırıp perişan etme aşamasına.
Allah sonunu hayretsin...