"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Lâf, hamaset ve icraat

M. Latif SALİHOĞLU
05 Temmuz 2022, Salı
Evet, iş lâfa geldi mi, her şey yolunda görünüyor.

Artık kabak tadı veren siyasilerin hamasi lâflarından biri şöyledir meselâ: Biz vatandaşı enflasyona ezdirmeyiz. İşçiyi, memuru, esnafı, asgari ücretliyi, dar gelirliyi fiyat artışlarına karşı koruyup kollamaya devam ediyoruz. Falan, filân…

Peki, yaşadığımız acı gerçekler ile bu lâflar örtüşüyor mu? İkisi bir birini tasdik ediyor mu? Ne gezer…

Yeni artışa rağmen, 5 bin tl üzerindeki asgari ücret, normal bir dairenin kira bedelini kesinlikle karşılamıyor. Peki, geri kalan sabit faturalar ve sair masraflar nasıl karşılanacak? Meçhul ve cevapsız.

Kezâ, SGK’lı bir vatandaş resmî devlet hastanelerinden rahat şekilde randevu alabiliyor mu? Kesinlikle alamıyor. Bu acı gerçeğin de birebir şahidiyim. Günlerce, haftalarca uğraşıldığı halde, meselâ İstanbul’daki hiçbir hastaneden muayene için dahi randevu alınamadı. Sonunda özel hastaneye gidildi. Kim bilir, asgari ücreti kaç misli oraya gidecek…

Demek ki, lâf ile icraat birbirinden çok farklı hale gelmiş. Aradaki makas, alabildiğine açılmış durumda.

*

Burada anlattıklarımızla birebir örtüştüğü için, Ziya Paşanın vecizeleşmiş o meşhûr beytini zikrederek devam edelim:

Âyinesi iştir kişinin, lâfa bakılmaz;

Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.

Şairin bu sözü, genel-geçer bir ölçüyü, bir temel kàideyi nazara veriyor: Yani, bu hakikatli söz, esasında herkes için söylenebilir. Zira, herkes için geçerli olan, olması gereken bir prensibi yansıtıyor.

Ama bu söz, bilhassa politikacılar ve hassaten iktidar mevkiinde bulunan yöneticiler için her zaman geçerli olan bir mihenk taşı mesabesindedir. Çünkü, iktidar sahipleri, içi boş hamasî söylemlerle milleti oyalamak yerine, yaptığı icraatlarla kendisini gösterip ispat etmeli.

Hükûmet tepesinin zirvesinden atılan hamaset yüklü nutuklar, zaman zaman da hiddet ve öfke soslu açıklamalar, yahut hayal mahsulü beyanat ve konuşmalar, acaba neyi hallediyor? Yani, hangi derdimize devâ oluyor?

Bunlar, acaba vatandaşın karnını doyuruyor mu? Sıkıntılarını gideriyor mu? Huzuru, sükûnu temin ediyor mu? Mâsum canların yanmasını engelliyor mu? Akan gözyaşlarını dindiriyor mu? İşsizliğe, yoksulluğa, fakirliğe çare oluyor mu? Yatırımları çoğaltıyor mu? Ekonomiyi güçlendiriyor mu? Yoksa bu lâflar, mevcut başarısızlığın üzerini sadece perdelemeye mi yarıyor?

*

Mevcut iktidar sahipleri, yıllar yılı geçmişte hükümet yönetmiş bazı kişilerin yanlışlarını ana sermaye yaparak siyasete oynadılar. Meselâ, Demokrat geleneğe liderlik yapmış bazı siyasetçilerin hatalarını mübalağa ile serrişte ede ede, onları alabildiğine kötülemeye, karalamaya çalıştılar. Ama ne tuhaftır ki, o Demokratların bu millete ve memlekete yaptığı köklü ve devâsâ hizmetleri görmezden geldiler.

Evet, Demokrat iktidarların esaslı hizmetlerini nazara vermedikleri gibi, tutup sırf lâfazanlıkla siyaset yapma cihetine gittiler.

Özetle, uzun süre başkasını karalayıp durmakla ile yetindiler. Kendilerini de, icraatlarıyla değil, sadece hamasetli nutuklarla millete kabul ettirmenin yolunu tuttular. Ne var ki, bu hamasetli nutuklarla, ne sağlık, ne eğitim, ne ekonomi, ne de türlü sıkıntılar içinde kıvranan diğer ana sektörler rahata, sıhhata kavuştu. Hal-i hazırdaki acı tablolar bunun apaçık delili ve şahididir.

Okunma Sayısı: 1422
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hacı Ahmet

    5.7.2022 13:28:30

    Söyledikleri yalan gırtlarıda geçti. Me söylerlerse tam tersini yapıyorlar. Aldatmak ile vaktimizi ve paramızı, milli değerlerimizi velhasıl ne bulurlarsa çalıyorlar. Eğer bunu yazmak suç ise çalmıyorlar, aksine ceplerinden maaşlarından millet için harcıyorlar diyeyim mi.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı