Hayat pahalılığı her geçen gün artarken yoksulluk yerini yokluğa bıraktı. En son olarak da elektrik ve doğalgaza büyük oranda zam yapıldı. Bu zamlara karşı çalışanların ve emeklilerin maaşları ise yerinde sayıyor.
Millet zamlar karşısında ne yapacağını şaşırmışken, bir de “açlık” tartışması yaşanıyor
2020 yılı sonlarında Meclis’te CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ekonominin kötü gidişini anlatırken, “Millet aç’ deyince hoplamayın arkadaşlar, millet aç, perişan. Evet, herkesin midesine bir şey giriyor, kuru ekmek giriyor” diye konuşmuş, AKP Denizli Milletvekili Şahin Tin ise oturduğu yerden “O zaman aç değil demek” diyerek sataşmada bulunmuştu.
Altay’ın, “Kuru ekmek… Bu tutanağı alacağım, bak, göreceksin, milletten özür dileyeceksin” sözlerine Tin, “Sen kendin dedin ‘Midesine ekmek giriyor’ dedin” diye karşılık vermişti. Altay da, “Milletin midesine kuru ekmek giriyor sadece diyorum, Beyefendi diyor ki: ‘O zaman aç değiller” demişti. Sayın Tin’in bu sözü yıllar sonra tekrar hatırlanıyor.
***
“AÇ KALAN FALAN YOK”TAN…
Aradan geçen 2.5 senenin ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yüzünü de ekşiterek, biraz da kızgın bir şekilde, “Birileri çıkıp ‘aç kaldık’ diyor, vicdansızlık yapma ne aç kalması. Aç kalan filan yok, yeter ki bu noktada dürüst ol, samimi ol” diye bir açıklama yapması “açlık” konusunu tekrar gündeme getirdi.
İşçi ve memur sendikaları kimisi TÜİK’in rakamlarını baz alarak, kimisi de çarşı pazardaki fiyat farklarını araştırarak her ay açlık ve yoksulluk rakamlarını açıklıyor. En son açıklanan rakamlar açlık sınırı 6 bin liranın üzerinde, yoksulluk rakamları ise 19 bin lira civarında.
Bu rakamlar dikkate alındığında yoksulluk sınırında maaş alanların sayısı nüfusun yüzde 10-15’ini ancak oluştururken, asgari ücret alan milyonlarca çalışanın ve 2.500 lira alan milyonlarca emeklinin “açlık sınırı”nın altında maaş aldığı ortaya çıkıyor.
Demek ki milletin büyük bir kesimi yoksul, daha büyük bir kesimi ise aç…
***
“AÇ SEFİL GEZİYOR”A
Bu sözleri siyasetçiler ve millet tarafından eleştirilince olsa gerek, Erdoğan “Aç kalan falan yok” sözünün üzerinden 3-5 gün geçmişken, “Hem suluda hem sigarada fiyatları arttırıyoruz. Hayret! Aç, sefil geziyor ama onu almaktan geri durmuyor” deme noktasına geldi. Bu sözü de “milletin aç sefil” olduğunun bir itirafı oldu…
Şimdi bunu okuyunca insanların aklına “Doğalgaza, elektriğe, benzine başta olmak üzere süte, ete, meyveye sebzeye neden zam yapılır?” sorusu takıldı. Millet doğalgaz kullanırssa, elektrik yakarsa, arabasına binerse sağlığından mı olur? Süt içerse kilo mu alır?
“Milletin midesine kuru ekmek yiyorsa aç değildir”den, “bu ülkede aç kalan falan yoktur”a, oradan “aç sefil geziyor”a gelindi.
Artık söyleyecek söz kalmadı… Bütün bunlar milletten uzaklaşıldığının da bir itirafı oldu.
Bu ülke bu dönemde milletin bütün karpuz yerine dilim karpuz almasının çözümünü karpuz ekmekten bulun da, et alamayanlara kuzu kesilmesini tavsiye edenleri, bir de bunu gördü.
İbretlik doğrusu…
Yapılan araştırmalar milletin aç olduğunu gösteriyorsa, ülkeye yönetenlere düşen, bu sorunlara çözüm bulmak olmalıdır.