Merhum Mehmet Kutlular Abiyle öyle şahsî münasebetimiz olmamakla birlikte, 1980’li ve 90’lı yıllarda Tekirdağ, Şarköy mahalli heyet temsilcisi olarak katılmış olduğum umumî meşveretlerde, Mehmet Abimizin pek çok konuşmalarını takip ediyorduk.
Gazete ziyaretlerimizde, Ankara Kocatepe Camii’nde okutulan Bediüzzaman Mevlidlerinde, hep konuşmalarını dinlemek nasip olmuştu.
Malkara dershanesi açılışında İstanbul ve Trakya’nın muhtelif yerlerinden gelen kalabalık bir cemaat katılımı ile Mehmet Abinin yapmış olduğu tarihî bir derste yine hazır bulunmuştuk.
Yine bir keresinde, İstanbul Beyazıt Hilâl Apartmanı’nda bir derse katılmıştım. Hiç unutamam, birinci ders yapılmış ve çay molasında gelmiş ve rahmetli abimiz, “Uzun bir yolculuktan geldim, ama bu akşam ders var dedim” diye eve değil derse gelmişti. Yol yorgunluğuna rağmen yine derse katılmış ve ikinci dersi o yapmıştı ve bize bu hususta büyük bir ders vermişti.
Bizim Şarköy’den İsmail Subaşı kardeşimizin kızı Mehmet Abinin oturduğu Beylikdüzü semtinde olduğu için her yıl kış aylarında ziyarete gider ve derslerde Mehmet Abi ile görüşebiliyordu ve bizim de selâmlarımızı götürüp onun da selâmlarını getiriyordu. Biliyorsunuz rahmetli, espri yapmayı seven bir insandı. İsmail kardeş benden söz edince şöyle demiş: “Ya bu kardeşimize Fatiha okuyorum, okuduğum Fatihalar geri geliyor!”
Ben de Kandil ve Bayram günlerinde tebrik ve hal-hatır sormak için telefon edip görüşüyorduk. Bir defasında İsmail kardeşimize söylediğinin aynısını bana da söylemişti ve irtibatın müfritane bir şekilde olmasını hatırlatmış idi.
Allah mekânını Cennet, makamını âli eylesin. Mehmet Abimiz binlerce insanın, Yeni Asya cemaati ve okuyucularının şahitliği ile ve bizim de şahit olduğumuz gerçek ve hakikat şudur:
Üstad Bediüzzaman Hazretleri ve onun iman kurtarma dâvâsını ve siyasetteki muktedir mesleğini hiç taviz vermeden devam ettiren merhum Zübeyir Gündüzalp ve ondan sonra ise Mehmet Kutlular Abimiz devam ettirmiş, bedel ödemiş, ama asla zulme boyun eğmemiş her türlü sıkıntıyı cemaat namına göğüslemiş ve taviz vermemiştir. Teklif edilen dünyalık makam ve servete iltifat etmeyip reddetmiştir. Bunun karşılığı olarak şer güçler, Yeni Asya’ya fitne sokmaya çalışmışlardır.
Ama Mehmet abi bütün bunlar karşısında Allah’ın izniyle dimdik durmayı başarmıştır. Mehmet Abimiz cemaatle istişare edip bütünlüğü sağlamış, birlik ile, ihlâs ile ve şahs-ı manevî ile bütün badireleri atlatmış ve gazetemiz Yeni Asya’yı bu günlere kadar getirmiş. Allah Mehmet Abimize rahmet eylesin, mekânı Cennet olsun, Üstadımız ve bütün Nur Talebeleri ile birlikte Cennet-i Firdevs’te Peygamber Efendimiz’e (asm) komşu eylesin. Âmin.
(Tekirdağ-Şarköy 46 yıllık okuyucusu ve Şarköy Yeni Asya Gazetesi Temsilcisi)