Kur’an müfessiri ve “Risâle-i Nur” isimli eserleri dünya lisânlarına tercüme edilmiş olan Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri hep; dine, millete, Müslümanlara, hattâ insanlara faydalı olmaya çalışmıştır. Fani, geçici ve aldatıcı dünya hayatının tuzaklarından insanları kurtarıp, ebedî hayatlarının saadeti için uğraşmıştır.

Osmanlı’nın son zamanlarındaki bocalamanın, geriye doğru gidişin altındaki en büyük sebeblerden birinin cehâlet olduğunu söylemiştir. Dolayısıyla da, eğitimde yapılan yanlışlardan, bilhassa mekteb ve medrese eğitim sistemlerinin yeniden tanzim edilip, hem din, hem fen ilimlerinin beraber ders verilmesiyle ancak düze çıkılabileceğini ifade etmiştir.

Hayatı, vatanın ve milletin selâmeti için gayretlerle geçmiş, doğuda Rus-Ermenilerle cihad etmiş, batıda İstanbul’u işgal eden İngilize kök söktürmüştü. Bundan dolayı da, bizzat M. Kemal tarafından, şifreli telgrafla “bu kahraman hoca bize lâzımdır!” diye Ankara’ya dâvet edilmiştir. Cumhuriyetten sonra, “dinsiz nesil yetiştirilecektir!” diyenlerin karşısına dikilip, yazdığı Kur’an tefsiriyle nesillerin imanını kurtarmayı başarmıştır. Bu uğurda, hapislere, zindanlara girmişti.

Eserlerini okumayanlara tavsiyemiz, en kısa zamanda okumaları…

İşte bu büyük insana, her sene Bursa’da okuttuğumuz mevlidimizde, sizleri de aramızda görmekten memnun olduk. Hepinize teşekkür ederiz, hoş safâ geldiniz!