CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, adaletin olmadığı yerde demokrasinin, demokrasinin olmadığı yerde de adaletin olmayacağına işaret ederek, “Getirin adalet reformunu hep birlikte gerçekleştirelim” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Nevşehir’in Gülşehir ilçesindeki bir otelde düzenlenen CHP İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, adaletin olmadığı yerde demokrasinin, demokrasinin olmadığı yerde de adaletin olmayacağına işaret ederek, “Bugün bu ülkenin hapishanelerinde suçsuz insanlar yatıyorsa bunların suçsuz olduğuna dair Cumhuriyet Başsavcılarının kararları varsa ve bu kararlara rağmen bu gazeteciler hâlâ hapisteyse bu ülkede temel bir adalet sorunu var demektir. ‘Adalet sorununu çözeceğiz, adalet reformu yapacağız.’ Masum insanlar hapiste, beyler eğleniyorlar. ‘Efendim, Meclis açılsın da ondan sonra adalet reformunu yapalım.’ Niye Meclis açılsın da sonra yapalım. Milletvekilleri gelebilir, toplanabilir. Getirin adalet reformunu hep birlikte gerçekleştirelim. Masum insanların hapishanelerde ne işi var” ifadelerini kullandı. Bu anlayışla adalete olan güvenin biteceğini savunan Kılıçdaroğlu, “Yargıtay Başkanı söylüyor, ‘Adalete olan güven yüzde 38’lere düştü.’ Gene iyi, 38’ler.
Eğer bir ülkede sade bir vatandaş adalete, yani adalet dağıtan mekanizmaya güvenmiyorsa orada adalet yoktur. Peki, güvenmemenin kaynağı nedir? İktidar olanların yani devleti yönetenlerin adaleti baskı altına almalarıdır.
Adaletin bağımsız düşünmesini engellemeleri, önlemeleridir” dedi.
Adaleti sağlamak hepimizin ortak görevi
“HÂkim, karar verirken ‘yukarıya bakayım yukarıdaki ne söylüyor veya yukarıdakinin avukatı var, avukatına sorayım ne düşünüyor ona göre karar vereceğim’ derse o ülkede adalet biter. Ve adalet bitmiştir” diyen Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Hepimizin yapması gereken büyük görevler var. Bedeli ne olursa olsun adaleti sağlamak hepimizin ortak görevi. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını adalet ortamında ararsınız. Vatandaşın ödediği vergilerin nerelere harcandığını adalet ortamında ararsınız. Adaletin olmadığı yerde bunlar sorulamaz, sorulamıyor, ama biz soracağız, mutlaka soracağız. Yargının çöktüğünü gösteren en temel olay Yüksek Seçim Kurulunun kararıydı. Bütün dünya zaten var olan sistemle dalga geçiyor, alay ediyor. Talimat gelmiş iptal edilecek ve iptal edildi. Nasıl bir yargıçtır, nasıl bir anlayıştır, nasıl bir hukuk fakültesi, nasıl yetişmiş bu insanlar burada. Kendi vicdanını satan, görüşünü satan, makamı veya para için satan bir kişiye yargıç denmez. Özgür iradesi, vicdanı ile karar alacak. Hukukun üstünlüğüne bakacak, ona göre karar alacak.”
AA