Bir rahatlık ve huzur ki, düşünün; insan yaptığı iyilikleri unutsa, kendisine ve başkalarına yapılan kötülükleri unutsa!..
İnsan, hiçbir zaman ve asla, kat’a Allah’ı unutmasa ve ölümü, ahireti aklından çıkarmasa!..
İnsan, müslümanlığını unutmayarak, vaktinden evvel abdestini alsa, camiyi cemaati kaçırmasa!..
İnsan, kendini beğenmeyi, üstün görmeyi, birilerine tepeden bakmayı terk etse ucb ve kibre düşmese!..
İnsan, her zaman için kendi kendini kontrol etmeyi, murakebeyi, iç hesaplaşmayı unutmasa!..
İnsan, kendisini ve kudsi hizmetlerini Hak’tan uzaklaştıracak fena ve fani arkadaşlardan uzak dursa!..
İnsan, başkalarına nasihat etmeye değil daima kendisinin nasihat almaya muhtaç olduğunu çok iyi bilebilse!..
İnsan, bilerek veya bilmeyerek hata işlese, günahlara maruz kalsa bile istiğfar edebilmeyi, af dilemeyi bir bilebilse!..
İnsan, Kuran, hadis, akaid, ilmihal bilgilerini elde edebildiği kadar elde etmekle kalmayıp bu ilimlerle âmil olup yerine getirebilse!..
İnsan, Allah’ın kendisine verdiği ilimden, maldan, her türlü nimetlerden Veren’i düşünerek sadaka verse, bunun huzur ve sükûnuna erebilse!..
İnsan, vaktinde yatsa, istirahat etse ve her türlü ibadetini, zikrini, tesbihini, tefekkürünü salih bir kafayla yapabilmek için; erken kalksa!..
İnsan, insan şeytana ve nefsine, malayani malumatlara fırsat vermemek için zikrullaha devamlı kuvvet verse!..
İnsan, benlikten, enaniyetten, kendini beğenmişlikten uzak durarak tevazu sahibi olsa!..
İnsan, her şeyi tenkid edip, sabırsızlık gösterip, ah u figan edeceği yerde her zaman kadere teslim olsa ve razı olsa!..
İnsan, aceleci, yalancı olmasa, doğru olsa, su-i zannı bıraksa hakikati ve hakikatli halleri daima tercih etse!..
İnsan ve ben insanım diyerek bütün bunları yapabilmek, yerine getirebilmek için; imanın verdiği bir “edeple” edeplense ne iyi olur değil mi?