"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Asıl mesele bu zamanın cihad-ı mânevîsi

Risale-i Nur'dan
17 Temmuz 2023, Pazartesi
[Umum Nur Talebelerine Üstad Bediüzzaman’ın vefatından önce vermiş olduğu en son derstir.]

Aziz Kardeşlerim!

Bizim vazifemiz müsbet hareket etmektir. Menfî hareket değildir. Rıza-i İlâhîye göre sırf hizmet-i imaniyeyi yapmaktır, vazife-i İlâhiyeye karışmamaktır. Bizler asayişi muhafazayı netice veren müsbet iman hizmeti içinde herbir sıkıntıya karşı sabırla, şükürle mükellefiz.

Meselâ, kendimi misal alarak derim: Ben eskiden beri tahakküme ve terzile karşı boyun eğmemişim. Hayatımda tahakkümü kaldırmadığım, birçok hâdiselerle sabit olmuş. Meselâ, Rusya’da kumandana ayağa kalkmamak, Divân-ı Harb-i Örfîde idam tehdidine karşı mahkemedeki paşaların suallerine beş para ehemmiyet vermediğim gibi, dört kumandanlara karşı bu tavrım, tahakkümlere boyun eğmediğimi gösteriyor. Fakat bu otuz senedir müsbet hareket etmek, menfî hareket etmemek ve vazife-i İlâhiyeye karışmamak hakikati için, bana karşı yapılan muâmelelere sabırla, rıza ile mukabele ettim. Cercis Aleyhisselâm gibi ve Bedir, Uhud muharebelerinde çok cefa çekenler gibi, sabır ve rıza ile karşıladım.

Evet, meselâ seksen bir hatasını mahkemede ispat ettiğim bir müddeiumûmînin yanlış iddiâları ile aleyhimizdeki kararına karşı, beddua dahi etmedim. Çünkü asıl mesele bu zamanın cihad-ı mânevîsidir. Mânevî tahribatına karşı set çekmektir. Bununla dâhilî asayişe bütün kuvvetimizle yardım etmektir.

Evet, mesleğimizde kuvvet var. Fakat bu kuvvet, asayişi muhafaza etmek içindir. “Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez. (En’am Suresi: 164)” düsturu ile –ki, “Bir cani yüzünden onun kardeşi, hânedanı, çoluk çocuğu mesul olamaz”– işte bunun içindir ki, bütün hayatımda bütün kuvvetimle asayişi muhafazaya çalışmışım. Bu kuvvet dâhile karşı değil, ancak hâricî tecavüze karşı istimal edilebilir. Mezkûr ayetin düsturuyla vazifemiz, dâhildeki asayişe bütün kuvvetimizle yardım etmektir. Onun içindir ki, âlem-i İslâm’da asayişi ihlâl edici dâhilî muharebat ancak binde bir olmuştur. O da aradaki bir içtihad farkından ileri gelmiştir. Ve cihad-ı maneviyenin en büyük şartı da vazife-i İlâhiyeye karışmamaktır ki, “Bizim vazifemiz hizmettir; netice Cenab-ı Hakka âittir. Biz vazifemizi yapmakla mecbur ve mükellefiz.” Ben de Celâleddin Harzemşah gibi, “Benim vazifem hizmet-i imaniyedir; muvaffak etmek veya etmemek Cenab-ı Hakkın vazifesidir” deyip ihlâs ile hareket etmeyi Kur’ân’dan ders almışım.

Emirdağ Lahikası, s. 575

LÛ­GAT­ÇE:

cihad-ı mânevî: mânevî cihad; kişinin ilim, fikir, dua gibi mânevî unsurlarla başta kendi nefsi ve şeytanı olmak üzere düşmanlara karşı mücadele vermesi.

menfî hareket: olumsuz, yıkıcı, tahrip edici hareket.

müddeiumûmî: savcı.

müsbet hareket: olumlu ve yapıcı hareket.

tahakküm: zorbalık etme, zorla hükmetme, hükmü altına alma.

terzil: rezil etme, itibarını düşürme.

Okunma Sayısı: 1065
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Said Yüksekdağ

    17.7.2023 12:05:15

    Allah senden ebeden razı olsun Üstadım.. Yaşamış olduğun onca zulme rağmen sabırla müspet hareket etmek herkese nasip olmaz..

  • Cenk Çalık

    17.7.2023 00:06:11

    "Bizim vazifemiz müsbet hareket etmektir. Menfî hareket değildir. Rıza-i İlâhîye göre sırf hizmet-i imaniyeyi yapmaktır, vazife-i İlâhiyeye karışmamaktır. Bizler asayişi muhafazayı netice veren müsbet iman hizmeti içinde herbir sıkıntıya karşı sabırla, şükürle mükellefiz." Hususan ekonomik kriz ya da darbe gibi kritik zamanlarda bu vazifemiz çok daha ehemmiyet kazanıyor. Dikkat elzemdir vesselâm.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı