"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nur-u Muhammedî, âlemin ruhu hükmünde

Risale-i Nur'dan
23 Ağustos 2019, Cuma

İ’lem Eyyühe’l-Aziz!

Şu gördüğün büyük âleme büyük bir kitap nazarıyla bakılırsa, nur-u Muhammedî (asm) o kitabın kâtibinin kaleminin mürekkebidir. Eğer o âlem-i kebîr bir şecere tahayyül edilirse, nur-u Muhammedî (asm) hem çekirdeği, hem semeresi olur. Eğer dünya mücessem bir zîhayat farz edilirse, o nur, onun ruhu olur. Eğer büyük bir insan tasavvur edilirse, o nur onun aklı olur. Eğer pek güzel şaşaalı bir Cennet bahçesi tahayyül edilirse, nur-u Muhammedî (asm) onun andelibi olur. Eğer pek büyük bir saray farz edilirse, nur-u Muhammedî (asm) o Sultan-ı Ezel’in makarr-ı saltanat ve haşmeti ve tecelliyat-ı cemaliyesiyle âsâr-ı sanatını hâvî olan o yüksek saraya nâzır ve münadi ve teşrifatçı olur. Bütün insanları dâvet ediyor. O sarayda bulunan bütün antika sanatları, harikaları ve mu’cizeleri tarif ediyor. Halkı o Saray Sahibine, Sâni’ine iman etmek üzere cazibedar, hayretefza dâvet ediyor.

İ’lem Eyyühe’l-Aziz!

Hilkat şeceresinin semeresi insandır. Malûmdur ki, semere bütün eczanın en ekmeli ve kökten en uzağı olduğu için bütün eczanın hâsiyetlerini, meziyetlerini hâvîdir.

Ve keza, hilkat-i âlemin ille-i gaiye hükmünde olan çekirdeği yine insandır. Sonra o şecerenin semeresi olan insandan bir tanesini şecere-i İslâmiyete çekirdek ittihaz etmiştir. Demek o çekirdek, âlem-i İslâmiyetin hem bânisidir, hem esasıdır, hem güneşidir.

Fakat o çekirdeğin çekirdeği kalptir. Kalbin, ihtiyacat sâika­sıyla, âlemin envâıyla, eczasıyla pek çok alâkaları vardır. Esma-i Hüsnanın bütün nurlarına ihtiyaçları vardır. Dünyayı dolduracak kadar o kalbin hem emelleri, hem de düşmanları vardır. Ancak Ganiyy-i Mutlak ve Hafîz-i Hakikî ile itminan edebilir.

Ve keza, o kalbin öyle bir kabiliyeti vardır ki, bir harita veya bir fihriste gibi bütün âlemi temsil eder. Ve Vâhid-i Ehad’den başka, merkezinde, bir şeyi kabul etmiyor; ebedî, sermedî bir bekadan maada, bir şeye razı olmuyor.

İnsanın çekirdeği olan kalp, ubudiyet ve ihlâs altında İslâ­miyetle iska edilmekle, imanla intibaha gelirse, nurânî, misalî âlem-i emirden gelen emir ile öyle bir şecere-i nurânî olarak yeşillenir ki, onun cismânî âlemine ruh olur. Eğer o kalp çekirdeği böyle bir terbiye görmezse, kuru bir çekirdek kalarak, nura inkılâb edinceye kadar ateşle yanması lâzımdır.

Mesnevî-i Nuriye, Habbe, s. 130

Okunma Sayısı: 2291
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Adnan

    23.8.2019 23:20:08

    Harika bir parça

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı