Can Kardeş Yayınlarından çıkan Mahsun çizgi roman serisi okuyucularıyla buluştu. Çocuklara, Allah’a kul olarak özgürleşmeyi anlatacak Anadolu kahramanı Mahsun’u Demirhan Kadıoğlu ile konuştuk.
Mahsun’u annesini babasını aramak için yola çıkan kimsesiz bir çocuk olarak karikatürize eden Demirhan Kadıoğlu, “Mahsun bir ihtiyar çift tarafından büyütülüyor. Daha sonra kendisini büyüten çiftin gerçek anne babası olmadıklarını öğrenen Mahsun ailesini aramak için yola çıkıyor. Bu yolculukta Mahsun’un başından geçen olayları anlatıyoruz. Biz bunu iki seri halinde yayınlayacağız inşallah” dedi.
“Özgür Ruhlu cesur bir çocuk”
“Mahsun belinde kılıcı heybesi olan 8-9 yaşlarında özgür bir ruhu olan cesur bir çocuk” diyen Kadıoğlu, “Masallarda Nasrettin Hoca ve Keleoğlan çok sık kullanan argümanlardan bir tanesi. Biz de bizim neden bir masal kahramanımız olmasın dedik ve ortaya Mahsun çıktı. Mahsun aslında Anadolu çocuğunun temsili bir figürü. Sürekli ağzında duâ olan, ilâhiler okuyan kendine has Anadolu kültürü taşıyan bir karakterimiz. Mahsun özgür bir ruh içinde Anadolu’nun mertliğiyle Allah’ı arıyor aslında” açıklamalarında bulundu.
“Çocuklara yeniden kitapları sevdirmek için…”
Mahsun’un Can Kardeş Yayınları’ndan çıkan ilk çizgi roman sergisi olduğunu belirten Kadıoğlu, “Sürekli okullarda, fuarlarda kitap imzalarken karşılaştığımız en sık sorulardan birisi de çizgi romanınız yok mu sorusu oluyordu. Esasen 1980’lerde çizgi roman Türkiye’de çok revaçtaydı. 90’lara doğru bu ilgi azaldı ve 2000’lerde neredeyse yok oldu. Halbuki bizim bir çizgi roman kültürümüzün olması lâzımdı. Bu da biraz arz talep meselesi... Biz tekrar kitap ile aramızda olan mesafeyi gidermek için, yeniden çocukları kitaba alıştırmak için görselliğin de gücünden yararlanarak çizgi roman yaptık. Okumaya da katkı sağlayacaktır bu inşallah” dedi.
“Çocuklar Mahsun’u çok sevdi”
Mahsun’a ilginin büyük olduğunu belirten Demirhan Kadıoğlu, “Çizgi roman özlemi içerisinde olan yetişkinlere de bir cevap oldu Mahsun. Yeni nesli de kucaklayacak Mahsun. Çocuklar çok sevdi ve benimsedi.” dedi. Geçtiğimiz günlerde Bağcılar’da bir ilkokula giden Kadıoğlu fırından yeni çıkan Mahsun’u çocuklarla tanıştırmıştı. Faaliyetle yaşananları anlatan Kadıoğlu, “Çocuklarla buluşacağımız okulun salonunda Nasrettin Hoca kılığında bir karakter vardı. Çocuklara fıkralar anlatıyordu. Nasretin Hoca bizim Mahsun’u görünce çok şaşırdı ve ‘aaa burada ben varım’ dedi. Bizim kitabımızın bir bölümünde de Nasrettin Hoca ile Mahsun’un hikâyesi vardı. Çocuklar bu kitapları görünce çok beğendi ve adeta kapışıldı. Özellikle çizgi roman olması çocukları çok sevindirdi.” açıklamalarında bulundu.
“Kitaplara çocuğun kendi portesini çiziyoruz”
Kitapları çocuklara özel olarak imzaladıklarını belirten Kadıoğlu, “Bir de, biz kitaplarımızı imzalıyoruz. Çocuğun kendi portresini çizerek imzalıyoruz. Bu da çocukların çok hoşuna gidiyor ve onlara aidiyet duygusu katıyor. Kitapta kendini gören çocuk bu kitap benim diyor benimsiyor ve kitapla arasında bağ oluşuyor.” dedi.
“Mahsun Anadolu insanınIN yansıması”
Mahsun’un Anadolu insanın bir yansıması olduğunu belirten Kadıoğlu, “Andolu insanının yapısında saf bir dindarlık vardır. Yani Anadolu insanının kendine has refleksleri vardır. Meselâ ezan okunduğu zaman gider abdest alır. Yani uyarı almaz. Birisi birisini uyarmaz namaz için. Biz Mahsun’da da bunu vermeye çalıştık ve namaz kılıyor ve hatta bir ırmaktan abdest alıyor Mahsun. Kıldığı namazda selâm veriyor. Biz bu detaylara hassasiyetle önem verdik.” açıklamalarında bulundu.
“Mahsun özgür bir ruha sahip”
“Her çocuk özgürdür, Mahsun’da özgür bir ruha sahip” diyen Kadıoğlu, “Çocuklar kendi el yordamıyla hayatı tanıyor. Mahsun’da biraz da kendimde parçalar var. Anne babası olmadan Allah’ı bulması ve ibadetlerini yapması… Kendi ruh terbiyesini kendisi yapması belki de. Çocuğa bunu vermek lâzım esas. Çünkü anne baba baskısı çok farklı bir şey. Anne baba olmalı, ama baskısı olmamalı. Çocuğun ibadeti kendisi istemesi lâzım. Bu da anne baba zorlaması olmadan temel değerler çocuğa benimsetilmeli. Biz de Mahsun’da bunu yapmaya çalıştık” değerlendirmesinde bulundu.
N.Nur Ener / Yeni Asya
Haber Merkezi