Prof. Doğanay Tolunay, “Yeniden ormanlaştırma için yanan alanların korunması yeterli. Ağaçlandırmanın ancak fidan gelmeyen alanlarda düşünülmesi gerekmektedir”
Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Doğanay Tolunay, Türkiye’deki son orman yangınlarının ardından yanan alanların yeniden ormanlaştırılması için nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini anlattı. Twitter hesabından açıklama yapan Tolunay, Türkiye’de bulunan kızılçam ormanlarının yaklaşık olarak 5,6 milyon hektarlık bir alan olduğunu ve kızılçam ormanlarının genel anlamda Akdeniz ve Ege’de görüldüğünü söyledi. Tolunay, bu bölgelerin aynı zamanda maki bitki örtüsüne de sahip olduğunu ve hem kızılçamın hemde maki bitki örtüsünün yangınlardan kolayca etkilendiğini belirterek, “Ancak kızılçam ve maki bitki örtüsü yangına uyum sağlamış türlerdir. Başka bir ifadeyle kızılçam ormanları ve maki bitki örtüsü yangınlardan sonra kolayca yeniden yanan alanlara gelmektedir. Bunun sebebi kızılçam kozalaklarının ve tohumlarının yangında zarar görmemesidir” dedi. Tolunay, maki bitki örtüsünün gövde ve sürgünleri yansa da köklerin yanmadığını ve yine bir sonraki baharda 1-1,5 m boyunda sürgün verdiğini belirterek, “Bu nedenlerle yanan kızılçam ormanları ve maki bitki örtüsünün yerine ağaçlandırma yapılması yerine sadece yanan alanların koruma altına alınması ve bir sonraki baharın beklenmesi durumunda fidan ve diğer çalı ve otsu türlerin yeniden sahaya gelmesi mümkündür” dedi.
Doğal yollarla gençleştirilmesi gerekir
T24’deki habere göre Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Doğanay Tolunay devamında şunları kaydetti: “Bu noktada yeterince tohum olmayan yerlere civardaki yanmamış ormanlardan toplanan tohumlar serpilerek ormanlaştırmaya yardımcı olunmaktadır. Ağaçlandırmanın ancak fidan gelmeyen alanlarda düşünülmesi gerekmektedir. Ülkemizde kızılçam, maki bitki örtüsü dışındaki türlerin bu şartlara uyum sağlaması oldukça zordur.Bu nedenle iklim değişikliği de göz önünde bulundurularak yanan ormanların hatta diğer ormanların mümkün olduğunca ağaçlandırma yerine tabiî yollarla gençleştirilmesi gerekmektedir. Bu uygulama ağaç türlerinin iklim değişikliğine uyumu açısından önemlidir. Çünkü genetik çeşitliliği korunması ormanların iklim değişikliğine uyumundaki en önemli araçtır. Yanan ormanların korunarak bitkilerin kendiliğinden geri gelmesinin sağlanması ağaçlar dışındaki diğer otsu ve çalı türlerinin, özellikle endemik ve tehdit altındaki türlerin geleceği açısından önemlidir.