Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 10 Haziran 2006

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ali FERŞADOĞLU

Hür irade ve ahlâk



Acaba, ahlâkî yaklaşım, davranış ve hareketlerimizi hür irademizle mi seçiyoruz; yoksa kaderimizde yazılan ve tayin edilen, içimize yerleştirilen, doğuştan getirdiğimiz ahlâkî davranışları mı sergileriz? Meselenin bu cephesi felsefe, eğitim, tasavvuf ve özellikle kelâmcılar tarafından tartışıla gelmiş ve şu soruların cevapları aranmıştır: Mâdem Allah her şeyi ezelden takdir etmiş ve yazmıştır; öyle ise, biz kendimize biçilen ahlâkî kalıpları mı sergileriz? O halde nasıl ahlâklı ve dürüst olabiliriz? Madem ahlâkî davranışlarımızı takdir edip yazan Allah’tır; öyle ise, kötü yola düşen, günah işleyen, gayr-i ahlâkî davranışlar sergileyenlerin suçu ne?

Bu konu kader ile ilgili olduğundan şunu bilmemiz gerekir: İhtiyarî olan fiil ve davranışlarımızda takdirin belirleyiciliği yoktur. Yalnızca “bilmek ve yazmaktan” ibârettir. Bilmek ve yazmak, yapmayı gerektirmez. Sonsuz ilim ve kudret Sahibi Yaratıcı, elbette kulun bütün hareket ve davranışlarını bilir. Ve önceden bunu yazar. Ancak, bilmek ve yazmak; yapmaya sebep değildir. Yapmak, bilmeye ve yazmaya sebep yapılmıştır. Yâni, insan öyle davrandığı için yazılıyor; yoksa yazıldığı için yapmıyor! Bu meselenin püf noktasını yakalayabilmek için fiillerimizin iki türlü olduğunu kavramamız gerekir: 1) İrademizin hiçbir müdahâlesinin olmadığı, mecburî olarak yaptığımız, kabullendiğimiz hususlar, fiiller, işler. 2) Hür irâdemizle yaptıklarımız. Dünyaya erkek veya kız, Türk veya Arap olarak gelmemiz; bizim irademiz dahilinde değildir. Dolayısıyla bunlar, “ızdırârî, mecbûrî” hallerdir; irademiz dışında cereyan ederler. Ki, bu ve benzeri durumlardan zaten sorumlu değiliz. Yâni, “Niye sen Kürt doğdun, niye Türk oldun, neden Arabistan’da dünyaya geldin?” diye hiç kimse herhangi bir suâle muhatap olmayacak; bundan herhangi bir sevap veya günah da almayacaktır. Allah, dilediğini, istediği millet ve ırktan yaratır.

Meseleyi görmek ve bakmak fiilerinden ele alalım: Görmek, mecburî (buna ızdırârî de denir) bir fiildir. Bakmak ise, ihtiyârî, yâni, hür irâdemiz dahilindedir. Gören bir insan, görme fiilinden dolayı değil, bakma fiilinden ve bakışının mahiyetinden sorumlu tutulur. Ve ahlâkî veya ahlâkdışı bakış da niyet ve bakış açısına göre mahiyet kazanır. Kezâ, bir insanın eğilip kalkma kabiliyetinde olması, elini kaldırıp indirmesi, istediği yere gidip gelebilmesi, ızdırârî fiillerdendir. Ve bundan dolayı herhangi bir soru ile karşılaşmayacaktır. Ancak, “Belini namazda da mı eğdi büktü, yoksa başka kötü işlerde mi; elini iyilik için mi uzattı, kötülük için mi?” gibi fiillerden sıgaya çekilecektir.

Allah, “sevap ve günaha” sebep olacak ve tercih edecek “cüz’î irâde” dediğimiz bir “hür irâde” bize vermiştir. Hür irâde, isteme, arzulama, düşünme, hareket edebilme, hayatımızı yönetebilme, yönlendirebilme serbestisi demektir. Ne istersek, ne arzularsak, neye inanırsak—derecesine göre—Allah onu yaratır, onu yazar, onu verir.

10.06.2006

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (09.06.2006) - Ahlâkî ve içtimaî ölçülere uyuyor muyuz?

  (08.06.2006) - Ahlâk ve kişilik bozulması

  (07.06.2006) - Esîrden müessire

  (06.06.2006) - Ruhumuzu anlamaya çalışmak

  (05.06.2006) - Ahlâk ve ahlâkî erozyon

  (03.06.2006) - Hedefe ulaştıran en kısa yol: İhlâs

  (01.06.2006) - “Hizmet ve ihlâs”

  (31.05.2006) - En küçük dairede en büyük vazife

  (30.05.2006) - Güç, iktidar ve kontrol

  (29.05.2006) - İnsan tipleri ve ihlâs

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Meryem TORTUK

  Metin KARABAŞOĞLU

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Raşit YÜCEL

  S. Bahaddin YAŞAR

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit ŞİMŞEK

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  Şaban DÖĞEN

 Son Dakika Haberleri
Kadın ve Aile Dergisi Çocuk Dergisi Gençlik Dergisi Fikir Dergisi
Ana Sayfa | Dünya | Haberler | Görüş | Lahika | Basından Seçmeler | Yazarlar
Copyright YeniAsya 2004