Bir kaç gün önce bir gazetenin, daha önce yayınladığı bir ‘yalan haber’ sebebiyle okuyucularından ‘özür’ dilediğini görmüş ve sevinmiştik. Ne yazık ki, özür dilenmesi gereken haberler (aynı ölçüde olmasa da) devam ediyor.
Bu defa bir gazete, “El Kaide mektebi” manşetiyle, Konya’da yakalanan zanlıların, küçük çocuklara medrese eğitimi verdiğini yazmış. (Sabah, 31 Ocak 2007)
11 Eylül ‘İkiz Kule’ saldırıları sonrası ortaya çıkan/çıkarılan ve olup olmadığı bile tartışılan bu ‘örgüt’le ilgili anlatılanlar ayrı bir tartışma konusu. İddia edildiği gibi kişi ya da kişiler ‘suç’ işleyip yakalandıysa hukukî gereği yerine getirilir. Haberin garip bulduğumuz yönü, fotoğraflarla desteklenen “Örgüt karargâhındaki ‘sınıf’ın duvarında Arap alfabesi yer alıyordu” şeklindeki beyanlar.
Tabiî işin aslını bilmiyoruz. Ancak gazete haberinde verilen bilgilere göre, karargâhta anaokulu gibi hazırlanmış odalar bulunmuş. Odalarda Arapça yazılmış fişler ve Kur’ân, fıkıh, dua derslerinin yer aldığı karneler ele geçmiş. Aynı habere göre, çocuklara her gün ‘şeriat yemini’ ettirildiği belirlenmiş.
Bu haberi okuyan ne düşünür? Kur’ân’ın ve duayı ‘suç unsuru’ gibi sunmak doğru mudur? İzinsiz okul açılmasıyla ilgili ‘suç’ ayrı, Kur’ân’ın suç unsuru gibi gösterilmesi ayrıdır.
“Medrese gibi kullanılan (...) villasındaki dersliklerde duvarlara asılı rengarenk Arap harfleri dikkat çekti” şeklindeki resim altı bilgi de Türkiye gerçekleriyle uyuşuyor mu? Tamam duvarsa ‘Arap alfabesi’nin harfleri var, ama bu herkesin bildiği ‘elif ba’ değil mi? Kur’ân da ‘Arap harfi’ ile yazılmış, ne olacak şimdi?
Bir de şu ‘şeriat yemini’ meselesi var ki, bunu da 28 Şubat süreci haberlerinden hatırlıyoruz. O zaman da sık sık ‘kaçak’ Kur’ân kursları basılır ve çocuklara ‘şeriat yemini’ ettirildiği yazılırdı. 28 Şubat sürecinden hatırladığımız kadarıyla böyle haberlerin sonu genellikle ‘fos’ çıkardı.
Medya, ‘suç’ işleyenleri suçlarken, dinî değerlere karşı biraz daha hassas olsa ne kaybeder? Kur’ân’ın, fıkıh ve duânın suçlanması belki ‘satış’ getirir, ama kesinlikle güven ve itibar getirmez. Belki de sonunda ‘özür’ gerektirebilir. Medyaya “El Kaide mektebi”nden önce “insaf mektebi” lâzım...
*
Bitmeyen katliâmlar
Komşumuz Irak’ta yaşanan katliâmları anlamak mümkün değil. Gün geçmiyor ki, onlarca kişi öldürülmesin... Son olarak Necef’te 300 kişiyi katleden ABD askerleri, katledilenlerin ‘terörist’ olduğunu ileri sürmüş.
Bölgeden sağlam haberler vermekle tanınan İngiliz The Independent gazetesi ise, öldürülenlerin Kerbelâ’ya giden Şiî kafilesi olduğunu yazmış. (Vatan, 1 Şubat 2007) Ölenlerin arasında kadın ve çocukların olması ve Iraklı yetkililerin; gazetecilerin yaralılarla görüştürmemesi bu ihtimali kuvvetlendiriyor.
ABD, bundan önceki katliâmları da başlangıçta gizleyebildi, ama zamanla gerçekler ortaya çıktı. Bu olayla ilgili gerçekler de bir ortaya çıkacak. Bunca ah ve zulüm gizli kalmayacaktır. Ne dersiniz, ABD’nin çökmesi, Irak katliâmlarından mı olacak?
02.02.2007
E-Posta:
[email protected]
|