Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 31 Mart 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Süleyman KÖSMENE

Muhtelif cevaplar



Uğur Bey:

*“1- Çocukların şefaat etmeleri ne demektir? Bu konuda hadis var mıdır? Kaç kişiye kadar şefaat ederler? 2- Çocukların küçük yaşta ölmeleri dünya hayatını tatmamaları açısından onlar için haksızlık sayılmaz mı? 3- Peygamber Efendimizin (asm) anne ve babası ehl-i Cennet midirler?”

1- ÇOCUKLARIN şefaat etmeleri, bazı günahların affında çocukların terbiyeleri ile nazları ve niyazları ile sevimli halleriyle, rahmete ve şefkate yakın duruşlarıyla, anne ve babalarını Allah’ın bağışlamasında ve merhamet etmesinde vesile olmaları demektir. Onların ricalarını rahmet-i İlâhiyenin kabul edeceğini ummak, Allah’a karşı hüsn-ü zannımızın da bir gereğidir.

Peygamber Efendimiz’in (asm) konu ile ilgili birkaç hadisini buraya alalım:

**“Düşük çocuklarınıza isim veriniz. Çünkü onlar âhirette sizin için yüksek dereceler kazandırmak üzere öncülerinizdir.”1

**“Düşük doğan çocuklarınıza isim veriniz. Ki, Allah bununla terazinizin sevap kefesini ağırlaştırsın. Aksi halde o Kıyâmet Gününde gelerek şöyle der: “Yâ Rabbi! Bunlar bana isim vermeyerek, benden elde edecekleri sevabı kaçırdılar.”2

**“Buluğa ermeden ölen çocuklar, Cennette çok canlıdırlar, hareketli balık gibidirler. Onlardan birisi ebeveynini karşılar, elbisesinden tutar, Allah kendisiyle birlikte ebeveynini de Cennete koyuncaya kadar bırakmaz.”3

Âhirette çocukların böylesine sevimli ve şefaat eder bir halde karşılamalarının temelinde, elbette, onları Allah’ın bir meyvesi bilmek, Allah onları aldığı zaman arkalarından isyana düşmemek ve Allah’ın hükmüne teslim olmak, sabır içinde şükretmek, verenin de, alanın da Allah olduğunu bilmek, onları bir hediye ve emanet olarak kabul etmek ve Allah alırken de, yani onları mezara koyarken de onları mezara değil, Allah’ın rahmetine teslim ettiğini bilmek inançları vardır. Bu inanç ve anlayışlar tevhid inancının gerekleridir. Aynı zamanda en acılı bir olayda kişiye dayanma gücü veren şey de, Allah’a dayanmak ve Allah’a iman etmiş olmaktır.

Anlaşılıyor ki, çocukları ölen anne ve babalar bu tevhid inancını gösterdikleri ve isyan etmeyerek Allah’ın emrine ve takdirine teslim oldukları takdirde âhirette inşallah çocukları onlar için bir kurtuluş vesilesi olacak ve çocuklarına Cennette de ebediyen kavuşacaklardır.

2- İnsanın doğumu ve yaratılması gibi ölümü de Allah’ın takdirinde olduğundan, ne çocuk yaşta, ne genç yaşta, ne de dünyada emelleri yerine gelmeden ölen insanlar için haksızlık yapıldığını söylemek mümkün değildir. Veren de, alan da Allah’tır. Takdir O’nundur. Hayat gibi ölüm de mahlûktur. Yaratıcısı da Cenab-ı Allah’tır.

3- Üstad Bedîüzzaman Hazretlerinin ifâde ve tesbitiyle, Peygamber Efendimiz’in (asm) anne ve babası ehl-i necattırlar, ehl-i Cennetirler ve ehl-i îmândırlar. Cenâb-ı Hak, Habib-i Ekrem’inin (asm) mübârek kalbini ve o kalbin taşıdığı ferzendâne şefkatini elbette rencîde etmez.4

***

Ali Bey:

* “Bir haramın terki vaciptir. Bir vacipte çok sünnetlere mukabil sevap var, derken çok sünnetten 100 sünnet kıymetindedir diye anlayabilir miyiz?”

1- OKUDUĞUMUZ gibi anlamak ve sayı tahdidini Allah’ın takdirine bırakmak daha doğru olmakla beraber, biz bir vacibe mukabil yüz sünnet sevabı istersek, bunu vermek Cenab-ı Hakk’ın rahmetinden elbette uzak değildir.

2- Şimdiki hayat tarzında, her dakikada insana karşı gelen yüzer günahı terk etmekle yüzer vacip işlemiş olan bir gencin, bu ameliyle Peygamber Efendimizin (asm) yüz şehid sevabı müjdesine nail olacağını ummak ise bizim kulluğumuza yakıştığı gibi, bunu lütfetmek Allah’ın rahmetinin şenindendir.

Dipnotlar:

1- Câmiü’s-Sağîr, 3/1074

2- Câmiü’s-Sağîr, 3/1075

31.03.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (30.03.2008) - Kısa kısa

  (29.03.2008) - İmanda aklın sorumluluğu

  (28.03.2008) - Kabir ziyareti üzerine

  (27.03.2008) - Dünya-kabir yakınlığı

  (26.03.2008) - Tembelliğe tevekkül kılıfı geçirmeyelim

  (25.03.2008) - Muhtelif konular

  (24.03.2008) - Cennet Allah'ın lütfu iledir

  (22.03.2008) - Duâ bizi korkularımızdan emin kılar

  (21.03.2008) - Muhtelif konular

  (20.03.2008) - Hidayet kavramı üzerine

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri