"Gerçekten" haber verir 03 Eylül 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Cevher İLHAN

Yeni krize karşı…



Yanlış ve yalpalı politikalar yüzünden ne yazık ki Türkiye her gün yeni bir krizle karşı karşıya kalıyor. Yeni krizin adı, Rusya’nın Türk mallarını taşıyan tırları sınırda bekletmesi…

Lâkin yetkililerin bunun arka plânı aralamadan haftalardır Rusya’ya veryansın etmekle kamuoyunu oyalamaları, bilinen bir taktiğin ötesinde krizi daha da derinleştirmekte; işi içinden çıkılmaz hale getirtmekte.

Oysa herkes biliyor ki son krizin patlaması, Türkiye’nin NATO’da yer alması ya da ABD ile “müttefik” olmasından değil; Ankara’nın Montrö Boğazlar Sözleşmesini zorlayarak yüksek tonajlı Amerikan savaş gemilerinin Çanakkale ve İstanbul boğazlarından geçip Karadeniz’e açılmasına “izin” vermesi…

Diğer yandan Başbakan Erdoğan, “Karadeniz’e gelip giren Amerika ve diğer ülkelerle görüşüyoruz; süreyi uzatacaklarına dair bir sinyal almadık” dese de, ABD ve NATO bayrağı altındaki Montrö anlaşmasını aşan ağır tonajlı savaş gemilerinin Karadeniz’de üç haftadan fazla kalma ihtimali—gemilerden birinin dün geri dönmüş olmasına rağmen—-krizi daha da derinleştirecek ciddî bir potansiyel taşıyor…

TÜRKİYE’NİN BAŞINA BÂDİRE…

Gerçek şu ki Rusya, doğrudan savaş içinde olduğu bir ülkeye “yardım” adı altında okyanuslar ötesinden savaş gemileriyle yapılan silâh ve lojistik desteğe komşusu Türkiye’nin âlet olmasına tepki gösteriyor. Bunu doğrudan “cephe ülke” ve “savaşa taraf” olarak yorumluyor.

Krizin büyümesi üzerine, Başbakan’ın, “Rusya’nın da haklı olduğu yanlar var, bizim de demesi” ve Dış Ticaretten sorumlu devlet Bakanı Tüzmen’in, “engellemeler”i ihtiva eden “kırmızı hat” uygulamasının Bakanlar Kurulunca “iptal” edilmesinin örtülü anlamı da bu…

Görünen o ki tıpkı Kuzey Irak’taki terör yuvalarına yapılan hava operasyonlarındaki “istihbarat paylaşımı” gibi, AKP iktidarının ABD ile ilerlettiği “stratejik ortaklığı” Türkiye’ye çok pahalıya mal oluyor. Başta Afganistan ve Irak olmak üzere işgalcilere sağladığı “destek hamûlesi”yle ABD-İngiltere-İsrail cenderesindeki politikalar, Türkiye’nin başına bâdireler açıyor.

Belli ki Soros fonlarıyla finanse edilen “renkli devrim”le ABD ve İsrail’in başa getirdiği Saakaşvili’yi azmettirip Gürcistan’ın Güney Osetya ve Abhazya’ya saldırtması, bütün bölgenin başına açtığı belâdan en çok Türkiye’yi etkiliyor.

Ankara’nın isteksizliğine rağmen Montrö’yü arkadan dolanarak savaş gemilerini Karadeniz’e sokma emr-i vakisini dayatan Washington, Türkiye ile Rusya’nın arasını açmakla göz göre göre Türkiye’yi dehşet senaryosunun ortasına sürüklüyor.

Dahası, ABD’nin bu süreçte Gürcistan ve Ukrayna’nın NATO’ya alınması baskısı ve Polonya ile Romanya’ya füze kalkanı yerleştirmesi projesi, Türkiye’yi topyekûn bölgeyi kuşatan kargaşa, kaos ve çatışmalara duçar ediyor. ABD’nin dünya egemenliği, İsrail’in güvenliği ve uluslar arası çıkarlar hesabına Ortadoğu’dan sonra Asya ve Kafkasya’daki istilâcı ve yayılmacı emelleri, Avrasya’yı büyük bir fitne ateşinin içine atıyor. Yeniden “soğuk savaş”ı hortlatıyor.

Sırf Rusya’yı haklı bulduğu için Müslüman komşu İran ve Suriye’nin ABD ve İsrail’in bölgede “baş hedef” edilmesi üzerine, Rusya’nın İran’a saldırıyı zorlaştıracak füze satışı ihtimaline İsrail’in tepkisi bunun ilk işâreti. Keza Washington’un, Ankara’nın aracı olduğu Suriye ve İsrail arasındaki barış görüşmelerini kesmesinin istenmesi bunun en açık göstergesi…

ANKARA GAZA GELMEMELİ…

Hegemonya ve çıkarları uğruna uluslar arası hukuku hiçe sayarak Türkiye ile inanç, tarihî ve kültürel bağları bulunan Afganistan’dan sonra Müslüman komşu Irak’a saldırıp milyonlarca insanı katleden, milyonlarcasını göçe zorlayıp perişan eden ABD’nin “stratejik ortağı” ve Başbakan’ın “büyük Ortadoğu projesi”nin “eş başkanı” olduğu Türkiye’nin başına açtığı gâileler bununla da bitmiyor. Kriz, zaten sıkıntıdaki ekonomiyi de vuruyor.

Bu açıdan yine ABD’den çıkan, Avrupa’yı ve bütün dünyayı saran küresel ekonomik kriz dalgasının cari açık ve enflasyonla Türk ekonomisinin kırılganlaştığı süreçte Türkiye ve Avrupa Birliği ülkelerinin, Rusya’ya ile krize itilmeleri, doğrusu düşündürücü.

Türkiye’nin Rusya ile büyük bir ticaret hacmi var. Doğal gazının önemli bir oranını Rusya’dan karşılıyor. Bir tek bavul ticareti bile iki ülkenin ekonomilerine ciddî bir biçimde katkı sağlıyor. Yine başta Almanya olmak üzere Avrupa, enerjide ve bilhassa doğal gazda Rusya’ya muhtaç; büyük ölçüde Rusya’ya bağımlı bulunuyor.

Bundandır ki AB temkinli. Bush’un dostu Selânikli Sarkozy’nin bütün ısrarlarına rağmen son AB zirvesinden Rusya’ya “yaptırımlar” yerine “diplomasi”nin çıkmasının anlamı bu.

Türkiye, ABD-İsrail ve İngiltere kampının gazına gelmemeli; ecnebilerin çıkarları hesabına komşu ülke Rusya ile anlaşma ve işbirliğinin bozulması oyununa müsaade etmemeli. Bu yeni krize karşı en azından AB’nin barış ve aklı öne alan idrakli politikaları örnek almalı; “ABD’nin jandarmalığı”nı değil, diplomatik ilişkilerini sürdürmeli…

Kısa ve uzun vâdede en mâkul çözüm budur…

03.09.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (02.09.2008) - Demokratik anayasa ve “resmî ideoloji” ikilemi

  (01.09.2008) - Abluka…

  (31.08.2008) - Yalpalama… (2)

  (30.08.2008) - Yalpalama… (1)

  (28.08.2008) - Yolsuzluklarla mücadele…

  (26.08.2008) - “Zâlimlerin satranç oyunları”na gelmemek…

  (25.08.2008) - İşbirlikçiliğin akıbeti…

  (24.08.2008) - Türkiye’nin dış politika tonajı

  (23.08.2008) - Yine parçalı mevzuat, yamalı anayasa…

  (21.08.2008) - Demokratikleşme rafa mı kaldırılıyor?

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır