"Gerçekten" haber verir 08 Kasım 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Faruk ÇAKIR

Özgürlük, zenginlik getirir!



Son günlerde bütün dünya adeta krizle yatıp krizle kalkıyor. Sebep ve sonuçları tartışılan kriz, bir ‘fil’ gibi. Herkes farklı bir yönünü değerlendiriyor. Kimi bankaları, kimi büyük şirketlerin başkanlarını, kimi de devlet yöneticilerini sorumlu görüyor.

Amerika Rowan Üniversitesinde çalışan ve Türkiye Amerikan Derneği’nin (ATCOM) Başkanlığını yapan Prof. Dr. İhsan Işık ise hadiseye daha farklı yaklaşıyor. Genç Yaklaşım dergisinden (Kasım 2008) Meryem Tortuk’un sorularını cevaplandıran Işık, ‘değerlerin yer değiştirmesi’nden şikâyetçi. Işık, bir noktaya daha çekiyor: “Zenginliğin kaynağı özgürlüktür.”

Müsaadenizle, bu dikkat çekici röportajı özetlemek istiyorum:

nKüresel kriz deyince suçlu bulmak biraz zor. Toplu bir akıl tutulması var. Masum insanların, meselâ çocuğunu okutmak için para biriktiren insanların paraları gitti.

n1980’den sonra bankacılığı sadece bankalara bırakmadılar. Başka kurumların da bu işe girmesine izin verdiler. Ondan sonra faizi serbestleştirdiler. Şu an Amerika’da bankacılık yapmayan hiçbir kurum yok.

n(Bankalar tam olarak niye suçlu?) Borç/kredi verilmeyecek insanlara da kredi verdiler. Çünkü Amerikan ekonomisinin yüzde 70’i tüketime dayalı. Merkez Bankası bankalara para enjekte etti. Bankalar da bunu önceden dağıtmadığı insanlara dağıttılar. Bankalar devletten habersiz hiçbir şey yapamazlar. Devletten işaret aldılar bir yerde. Herkes bu oyuna zevkle katıldı.

nHalkın tüketime meylini biliyorlar. Bunun üzerinden politika yaptılar. Herkes mutluluğu şimdi istiyor. Uzun dönemi, sabrı, kanaati öne geçirmeyen bir toplum. Bu ‘açgözlülükle’ hızla bütün dünyayı hoyrat bir biçimde yiyip bitiriyoruz. Tüketiyoruz. Kimin hakkını yiyoruz biliyor musun? Çocuklarımızın, torunlarımızın, sonraki nesillerin...

nBizim kültürümüzde, haset güzel değildir. Birisi senden daha fazla biliyorsa, onu kıskan. Ama niye kıskan? Sen de öğrenmek için. Biz tüketimi kıskanmaya başladık. Bir gün kalktık hepimiz kral olmak istedik, sarayda yaşamak istedik. Biz çok travma geçirmiş bir milletiz. Biz ki biz koskocaman bir imparatorluktuk. Bir sabah bir kalktık Arnavutluk yok, ertesi gün Belgrad yok. O zaman biz kendimizi şiddetli sorgulamaya başladık. Biz dedik, “Bizim değerlerimiz de bir şey değilmiş”. O iç muhasebeyi yaparken belki de yanlış yargıda bulunduk.

nDediler ki, ‘Baştakiler dindar kişiler. Bu hale düşmemiz bundandır.’ Bu sefer ne oldu, biz kültürümüzü, dinimizi, dilimizi onları da sorguladık, onları da suçlu ilân ettik. Biz çeri çöpüyle beraber iyisini de, özünü de attık. Onun yerine bir şeyler koymakta da biraz zorlandık. İnsanlar, derme çatma bir sistemle ortada kaldılar.

nZenginlik bir faziletle, uzun bir uğraş sonrası olur. Halbuki iki gecede zengin olanlar var. Olmayan ham bir meyveye benziyor bugünkü bir çok zengin. Ayrıca değerler de yer değiştirdi. Bilenler veya takva sahipleri değil de, sadece para sahibi olanlar önder oldu.

nTürkiye’nin hep boş gündemlerle uğraştığını düşünüyorum. Bir senedir bütün dünya ikinci bir deprem bekliyor. Sen, “Bana bir şey olmaz” diyorsun. Bütün bunları bilip takip eden birisi içeride böyle şeyler yapmaz, yapamaz. (Ne yapmaz?) E-muhtıra yapmaz. Cumhurbaşkanlığı krizi çıkarmaz. Parti kapatma davası açmaz. Biz bütün bunları kendi kendimize yaptık. Biz dünyayı takip etmediğimizden, dünya “yanıp tutuşurken” biz hiç tınmadık.

n(Bu krizi ‘tüketim toplumu’ felsefesinin de çöküşü olarak yorumlayabilir miyiz?) 1950’den beri toplam dünya refahı dünya çapında sekiz kat artmış. Bunu biz, daha fazla komünistleşerek, daha fazla sosyalistleşerek yapmadık. Biz bu sekiz kat daha fazla refaha bireylere daha fazla özgürlük, insanlara daha fazla saygı vererek ulaştık. Bizi bu refaha daha fazla devletçilik getirmedi. Bireylere daha fazla hak ve hukuk vermek getirdi.

n(Tüketim çılgınlığına ne diyeceksiniz peki?) Tüketim zatıyla kötü değildir... Herkes elbise alacak, ayakkabı alacak, ev alacak, araba alacak, imkânı varsa yazlık evi olacak; bunlar normal şeyler. Ancak tüketimin zamanlaması önemli. Ama biz, sabırsız bir toplum olduk. Her şeyi çocuk gibi ‘şimdi’ istiyoruz. Tüketmek var, tüketmek var. Tüketimi kötüye kullanmayalım!

08.11.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (07.11.2008) - Kırık notlarla dolu karne

  (06.11.2008) - Türkiye’ye de bir Obama lazım

  (05.11.2008) - ‘Dil’imize sahip çıkalım

  (04.11.2008) - Tecrübe ile sabit

  (03.11.2008) - Önce aranızda anlaşın!

  (01.11.2008) - Tartışmadığımız kılık kıyafet

  (31.10.2008) - Çelişkinin ‘ç’si

  (30.10.2008) - Kimin dediği olsun?

  (29.10.2008) - ‘Kalıcı çare’yi kim sunabilir?

  (28.10.2008) - Her zaman doğru

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır