"Gerçekten" haber verir 12 Aralık 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Faruk ÇAKIR

En büyük ihlali gören yok!



Kurban Bayramının 3. günü, aynı zamanda “Dünya İnsan Hakları Günü”ydü. “İnsan Hakları Günü” de bir yönüyle bayram olduğu için, “iki bayram bir arada idrak edildi” demek de mümkün.

Dünyada “bağımsız” olan bütün ülkelerin “üye” olduğu Birleşmiş Milletler (BM) teşkilatı 60 yıl önce “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi” adı verilen bir beyannameyi kabul etmiş. Bu beyanname, esasında insana ‘insan’ muamelesi yapılmasını istiyor. Bu beyannameyi imzalayan ülkeler kâğıt üstünde buna uymayı kabul etmiş, ancak sıra uygulamaya geldiğinde çeşitli bahanelerle atılan imzalar unutulmuş. Sözleşme ile imza altına alınan kararlar uygulama imkânı bulabilmiş olsa dünyada pek çok sıkıntı ve kavgaların sona ermesi mümkün olacak.

10 Aralık’ta kutlanan “Dünya İnsan Hakları Günü” vesilesiyle yazılı ya da sözlü açıklama yapan devlet erkânı, çok güzel sözler sarfettiler. Ama bu sözlerin arasında, çok önemli bir insan hakkı ihlalinden söz edilmedi!

Mesela, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, açıklamasında şöyle demiş:

‘’İnsan haklarının dünyadaki her birey bakımından hayatın doğal gerçeği haline getirilmesi hedefine ulaşılıncaya kadar bu alandaki çabaları devam ettirmek tüm ulusların ortak görevi olmaya devam edecektir. Türkiye, hak ve özgürlüklerin korunup geliştirilmesine yönelik uluslararası çalışmalarda her zaman öncü ülkeler arasında yer almayı amaç edinmiştir. İnsan haklarının evrenselliğinin muhafazası ülkemizin ulusal ve uluslararası alanda konuya bakışının vazgeçilmez temel unsurudur. Uluslararası insan hakları standartlarının herkes için geçerli kılınmasının önünde duran engellerin ortadan kaldırılmasına dair çabalarda Türkiye güvenilir bir ortak ve örnek bir uygulayıcı olmayı sürdürecektir. (...) Tüm vatandaşları için insan olmanın onuruna yakışan yaşam standartları sağlamak ve onları haksızlıklara karşı korumak devletlerin temel görevlerindendir.’’

TBMM Başkanı Köksal Toptan da ‘güzel’ bir açıklama yapmış: ‘’Anayasamızda Cumhuriyetimizin değiştirilemez nitelikleri arasında yer alan insan haklarına saygı, Türkiye’nin demokratik gelişimi ve hukuk düzeninin temelini oluşturmaktadır. İnsan haklarının korunması ve geliştirilmesi çağdaş dünyanın güçlü bir üyesi olan Türkiye’nin öncelikli hedefleri arasında yer almaktadır. İnsan haklarının yalnızca korunması değil, sürekli ileri götürülmesi ve geliştirilmesi için başta devlet olmak üzere herkesin üzerine düşenleri yapması ortak sorumluluğumuzun gereğidir.”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan da günün mânâ ve ehemmiyetine uygun bir açıklama gelmiş: ‘’Bugün sadece 60 yıl boyunca elde edilen hakları gururla hatırlama günü değil, bu süre zarfında hak ihlallerinin tekrarlanmaması için ulusal ve uluslararası alanda ortak çabaların arttırılması ve hak ihlallerine karşı hep birlikte yüksek sesle karşı koyma günüdür. Bugün insan haklarının evrenselliği ilkesine olan bağlılığımızı yineleme, küreselleşen dünyada küresel adaletin geliştirilmesine, Beyanname’de yer alan tüm hakların herkes için eşit olarak uygulanmasına kendimizi yeniden adama günüdür.”

Genel çerçevesiyle bu sözlere, tesbitlere, taleplere itiraz etmek mümkün mü? Hele Başbakan Erdoğan’ın “(Bu gün) Hak ihlallerine karşı hep birlikte yüksek sesle karşı koyma günüdür” tesbiti doğru değil mi? Ama aynı şekilde, bu doğru sözlerin icra safhasına konulmaması da çok derin bir çelişki değil mi?

Bugün itibarıyla Türkiye’de devam eden; en başta ‘kanunlara dayanmayan başörtüsü yasağı’ ve diğer hak ihlalleri varken bu açıklamalar bir mânâ ifade eder mi? Türkiye’de yaşayanlar, Türkiye’yi ‘idare edenler’den güzel söz değil, güzel icraat bekliyor...

Lütfen ‘en büyük ihlal’ olan kanunsuz başörtüsü yasağını görelim ve buna çare olacak adımlar atalım. Çünkü, doğru tesbitler; kanunsuz yasakları sona erdirmeye yetmiyor...

12.12.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (11.12.2008) - Kriz, ‘kalem efendileri’ni vurur mu?

  (09.12.2008) - Bir israf yolu daha

  (08.12.2008) - Bayram günleri

  (07.12.2008) - Yer değiştiren parti

  (06.12.2008) - ‘Çatı’ya değil, ‘temel’e yatırım gerek

  (05.12.2008) - Mecliste bir başörtülü

  (04.12.2008) - Baykal ‘miras’ı reddedebilir mi?

  (03.12.2008) - Demokrasi paketi mi, yoksa kriz paketi mi?

  (02.12.2008) - İnsanlık için hangi sistem iyi olacak?

  (01.12.2008) - ‘Deri’ kavgası olmasın

 
Ufo ısıtıcılar, infrared ısıtıcı, kumtel ısıtıcılar.
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır