"Gerçekten" haber verir 17 Mart 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Cevher İLHAN

“Türkiye raporu” ya da “AKP’nin demokratikleşme karnesi”



Avrupa Parlamentosu’nun “Türkiye raporu” değerlendirmesinde, Ankara’nın söz verdiği kapsamlı Anayasa reformunun askıya alınmasına dikkat çekilmekte. Temel özgürlükler ve insan haklarının korunmasını merkeze alacak yeni ve sivil anayasa çalışmalarına yeniden başlanması için hükümete çağrıda bulunulmakta.

AP’nin “Türkiye taslak raporu”nu ele almasından bir gün önce konuşan Başbakan’ın ikrarıyla, “yeni anayasa” yarım yamalak bırakılmakta. Rapordaki anayasanın hak ve özgürlükler temelinde yenilenmesi ve demokratikleşme talebine, “Anayasanın tamamını değiştirmeyeceğiz; kısmî değişiklik yapacağız” cümlesi, bunun açık ifâdesi.

Doğrusu hükûmet sözcüsü Cemil Çiçek’in “yeni anayasa”yı CHP’nin mutâbakatına bağlayıp sivil toplum kuruluşlarına havalesi, dönemin iktidar partisi genel başkanvekili Mir Dengir Fırat’ın peşinden Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’nun, “yeni anayasa artık mümkün değil” demelerinin ardından Erdoğan’ın bu geri adımı sürpriz değil.

Belli ki AKP siyasî iktidarı, iki dönemdir seçim beyannâmelerinde, hükûmet programında, “âcil eylem plânı”nda millete söz verdiği, “AB Türkiye ulusal programı”nda ve “katılım ortaklığı belgesi”nde AB’ye taahhüd ettiği başta “yeni anayasa” olmak üzere demokratik reformlarda gözboyama taktiğinde…

“MAKYAJ DEMOKRATİKLEŞME!”

Bundandır ki her yıl binlerce öğrencinin hakkını gasbeden üniversitelerdeki yasadışı başörtüsü yasağının kaldırılması, yüzbinlerce meslek okulu ve imam hatip lisesi mezununu mağdur eden katsayı haksızlığının giderilmesi irâdesini göstermiyor. Yüzde doksan dokuzu Müslüman ülkede çocukların Diyanet’e bağlı Kur’ân kurslarında dinlerinin temel kitaplarını öğrenmelerini ve okumalarını engelleyen 28 Şubat sürecinden kalma “yaş yasağı”nı ve YÖK Yasasını düzeltemiyor. Özellikle din eğitimi ve öğretimine ve dinî özgürlüklere dair düzenlemeleri sürekli erteliyor.

“Ne yapalım, yapmak istedik ama yaptırmadılar” mazeretine sığınarak sırf halkın tepkisini dindirmek ve bir defa daha seçmenden oy devşirmek için, kamuoyunun nezdinde “gayret gösteriyor” görüntüsünü verdirmeye uğraşıyor. Ama netice ortada; dağ fare doğuruyor. Türkiye yıllardır demokratikleşme ve özgürlüklerde yerinde sayıyor.

Hollandalı parlamenter Ria Oomen-Ruijten tarafından kaleme alınan “Türkiye raporu”nda zikredilen Ankara’nın demokratikleşme ve özgürlüklerde son üç yıldır daha da yavaşlayıp derinleşen kırılganlığa bir yenisi ekleniyor. Başbakan’ın Anayasada yapılması plânladıkları değişikliklerin, sadece “bireysel başvuru, ombudsman, siyasi partiler ve seçim yasası”yla sınırlandırıldığı açıklaması, bunun itirafı.

Görünen o ki siyasî iktidar göz göre göre “yeni anayasa”yı berhava etmekte. Bizzat ekonomiden sorumlu Bakan’ın ifâdesiyle, aylardır gelen krizi öngörmeyip “köklü önlemler” ve “bütçe revizesi”nde yetersiz kalan hükûmet, kifâyetsiz, göstermelik makyaj anayasal değişikliklerle geçiştirip kamuoyunu oyalamakta.

SIĞ ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

Bütün bunlara rağmen Türkiye, hâlâ kadük devrimleri koruyup kollayan darbe anayasası ile idâre ediliyor.

Her türlü karar ve tasarruflarından dolayı haklarında cezaî, malî veya hukukî sorumluluk iddia edilemeyeceği ve yargı merciine başvurulamayacağı hükmüyle darbecilerin yargılanmasını engelleyen, geçici maddelerin yer aldığı “darbe anayasası” üzerinden 29 yıl geçtiği halde daha duruyor.

Dibacesinde “hiçbir düşünce ve mülâhazanın Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılâpları ve medeniyetçiliği karşısında koruma göremeyeceği” yazılı, 12 Eylül ihtilali “Millî Güvenlik Konseyi”nin atadığı “Danışma Meclisi”nin hazırladığı “ihtilâl anayasası” yürürlükte; AKP siyasî iktidarının kılı kıpırdamıyor.

“Kayıtsız ve şartsız milletin olan egemenliği”, “yetkili organlar eliyle kullandırıp” demokrasi dışı güçlerle paylaştıran, millet adına yalnız Meclis’e verilen ve devredilemeyen “yasama yetkisi”, meşruiyetini milletten almayan kurumlara devreden Anayasa’yı toptan değiştirme irâdesini gösteremiyor.

DP Genel Başkanı Süleyman Soylu’nun tespitiyle, tek başıyla anayasayı dahi değiştirecek güçte milletin irâdesini emânet ettiği AKP iktidarı, altı buçuk yılda birçok şey değiştirebilirdi. Yepyeni bir sivil anayasa yapılabilirdi. Türkiye, Anayasa Mahkemesi’nin, Yargıtay’ın prangasından kurtulup millet iradesinin üstün olduğu bir ülke haline gelebilirdi...”

Ne var ki AKP siyasî iktidarı bunların hiçbirini yapmadı, yapamadı, yapmıyor. Başbakan’ın âlâyı vâlâ ile ortaya attığı “yeni anayasa”, seçim sonrasına dört maddelik sığ anayasa değişikliğiyle resmen rafa kaldırılıyor. Neticede 28 Şubat “postmodern darbe”sinin tepkisiyle konjöktürel olarak iktidara getirilen AKP siyasî iktidarının “kriz önlem paketleri” gibi “demokratikleşme paketleri” ölü doğuyor…

Gariptir ki AKP iktidarı, elini attığı herşey elinde kalıyor. Mayınlı araziden uzak durmak, demokrasi dışı mihraklara şirin gözükmek ve riski göze almamak hesabına, hâlâ “yeni anayasa”yı “CHP’nin oluru”na bırakmakla ateşteki kestaneleri başkalarına toplatmak ürkekliğinde. Bu yüzden başarılı olamıyor, demokratikleşme ve özgürlüklere sahip çıkamıyor, tamamlayamıyor; yarım yamalak yüzüstü ortada bırakıyor.

Aslında AB’nin “Türkiye raporu”, AKP iktidarının “demokratikleşme karnesi.”

17.03.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (16.03.2009) - “Pansuman paketler”le krizden kurtarma!

  (14.03.2009) - “Kriz kırım raporu”

  (13.03.2009) - 12 Mart ve darbelerin yargılanması…

  (11.03.2009) - Çatışmacı siyasetin ihmali

  (10.03.2009) - Türkiye, ABD’nin “taşeron”u mu?

  (09.03.2009) - Washington’un Ankara’dan “talepleri”

  (08.03.2009) - Davos sonrası derin kırılma… (2)

  (07.03.2009) - Davos sonrası derin kırılma… (1)

  (05.03.2009) - Türkiye’nin en büyük problemi…

  (03.03.2009) - Ekonomik tufandan siyasî tsunamiye

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis