"Gerçekten" haber verir 10 Mart 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Cevher İLHAN

Türkiye, ABD’nin “taşeron”u mu?



Hillary Clinton’un 24 saati bile bulmayan Türkiye ziyaretinin ardından görüşmelerin arka plânı ve ABD’nin Türkiye’den “talepleri” peyderpey gün yüzüne çıkıyor. Her ne kadar detaylara değinilmeyip ana başlıklarla “ABD’nin istekleri” geçiştirse de, ayrıntılar açıklandıkça meselenin mâhiyeti belli oluyor.

“Washington’un talepleri”, hep Irak’tan çekilme plânı çerçevesinde yüzbinlerce Amerikan askerinin daha az masrafla Türkiye üzerinden tahliyesi olarak gösterildi. Oysa kapalı kapılar arkasındaki görüşmelerde “talepler”in hiç de bununla kalmadığı anlaşılıyor.

Gerçi işgalci Amerikan askerlerinin Türkiye toprakları ve üsleri üzerinden nakillerine Dışişleri Bakanı Babacan peşinen “memnuniyetle karşılanacağını” bildirdi. Ancak Amerikan Dışişleri Bakanı’nın kamuoyunca bilinen bu talebi “henüz plânlamanın başındayız” deyip sonraya bıraktığı; buna mukabil başta Karadeniz’e yönelik yeni askerî üs olmak üzere, Afganistan’a ek muharip asker gönderilmesi, Irak’ın bölünüp parçalanmasıyla Kuzey Irak’taki oldubittinin kabulü, Kerkük emr-i vakisi, Türkiye’nin İsrail’le işbirliğini ilerletmesiyle Filistin konusunda Telaviv’in tezlerine gelmesi ve İran’a karşı tavır alması gibi konuları ileri sürdüğü sızan bilgilerden…

Kısacası ABD’nin Ankara’ya karşı tıpkı 2003 baharında olduğu gibi yeni bir “işbirliği hamlesi” içinde. Peki, ABD bütün bu “talepleri” hangi üslûp içinde gündeme getirdi ve Ankara’nın buna cevabı ne oldu ve ne olacak?

ABD İLE TÜRKİYE’NİN

ÇIKARLARI ÇATIŞIYOR…

En son Beyaz Saray’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi George Mitchell’den sonra Ankara’ya uğrayan Hillary Clinton’un üstü kapalı açıklamalarından ABD’nin bütün bu “taleplerini” bir “dayatma” içinde masaya koyduğunu ele veriyor.

Obama’nın Nisan’ın ayının ilk yarısında Ankara’ya ziyarette bulunacağı ve Türkiye üzerinden Ortadoğu ve İslâm dünyasına mesajlar vereceği haberleriyle sözkonusu “talepler”in tezadında örtülü “tehdidi hissetirme” taktiği açığa çıkıyor.

Hillary Clinton, tıpkı selefi Rice gibi Ankara’nın gönlünü almak için “ortak düşman” dediği PKK terör örgütüyle “ortak mücadele” ve “ortak vizyon” gibi oldukça iddialı sözleri sarfetse de ve AKP siyasî iktidarı bu söylemlere sevinse de, Washington’un her an Ankara’ya bir çelme takacağından endişe ediliyor.

Bu dayatmalarda en çok kullanılan tâbir “stratejik ittifak.” Dış politika uzmanları, iki ülke arasındaki stratejik müttefiklikten söz edilebilmesi için her şeyden önce güçlü ekonomik ortaklığın ve serbest ticaret anlaşmasının olması, müttefiklerin karşılıklı teknoloji transferi, kapsamlı savunma sanayii anlaşması ve askerî işbirliğinin olmazsa olmaz olduğunu belirtiyorlar. Stratejik müttefiklerin ortak çıkarlarının aynı parametrelerde ve temel politikalarının birbirine paralel olmasını gereğine dikkat çekiyorlar.

“STRATEJİK MÜTTEFİK”İN ŞANTAJI…

Gerçek şu ki CIA’nın Ortadoğu uzmanı ve (eski) Türkiye İstasyon Şefi Grahham Fuller’in nihaî tesbitiyle Türkiye ile ABD’nin geniş Avrasya coğrafyasındaki çıkarları çatışıyor.

ABD, işgal edip iki milyona yakın sivili katlettiği Irak’ın parçalanmasını, Türkiye’nin başta İran olmak üzere bölgedeki Müslüman komşularına karşı yanında yer almasını, Karadeniz’in bir Amerikan gölü haline getirilmesi için Amerikan savaş gemilerine açılmasını, bütün üslerini açmasını Ankara’nın önüne koyuyor.

Keza Kafkasya ve Balkanlar’da Gürcistan ve Ukrayna gibi Soros’un renkli devrimleriyle Amerikan güdümüne giren ülkelerle işbirliği yapmasını istiyor. Yine işgali altındaki Afganistan’a en yakın NATO ülkeleri bile asker vermezken, zora giren ve Kabil’in dışına çıkamayan kuklası Karzai yönetimini savunmak için Türkiye’nin mevcut birliğe ilâve olarak—el altından işbirliğini aradığı—Taliban’la savaşmak üzere Mehmetçiği terör ve kargaşanın içine çeken “talebini” dayatıyor.

Kısacası ABD, siyasî yönden AB’yi ikinci plâna iten, enerji politikalarında Rusya’yı devre dışı bıraktıran derin stratejiyle, Türkiye’yi bölgeye yönelik projelerinde geçiş ülkesi yapmak peşinde. Taktik gereği pek telâffuz edilmeyen “büyük Ortadoğu projesi” çerçevesinde Amerikan egemenliği ve küresel menfaatlerinin bölgedeki taşeronu yapma emelinde…

Görünen o ki hep talep eden, kendine yontan, karşısındakine saygı duymayan, bütün politikaları çıkar hesapları üzerinde dönen ABD’nin nezdinde Türkiye “stratejik müttefiki” değil, “eksen ülke” de değil; olsa olsa en basit tanımla bir “taşeron ülke.”

Gerçekten bu nasıl “stratejik müttefik” ki ilişkiler dayatmalarla yürütülüyor; parlamentosunda her yıl Türkiye’ye iftiralar tekrarlanıyor; tehdit aracı olarak kullanıyor.

Bu nasıl “stratejik ittifak” ki müttefikini çıkarlarına hizmet ettirmek ve emr-i vakilerine getirtmek için Kuzey Irak’taki “yerel yönetimi” ve “Kürt kartı”nı, Amerikan Kongresi’nde “Ermeni iddiaları”nı şantaj malzemesi olarak istimal ediyor.

Ve ne yazık ki belki de koltukta kalma uğruna AKP siyasî iktidarı bu “şantajlara” geliyor…

10.03.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (09.03.2009) - Washington’un Ankara’dan “talepleri”

  (08.03.2009) - Davos sonrası derin kırılma… (2)

  (07.03.2009) - Davos sonrası derin kırılma… (1)

  (05.03.2009) - Türkiye’nin en büyük problemi…

  (03.03.2009) - Ekonomik tufandan siyasî tsunamiye

  (02.03.2009) - Siyasetin zehirlenmesi

  (01.03.2009) - “28 Şubat” sürüyor... (2)

  (28.02.2009) - “28 Şubat” sürüyor... (1)

  (26.02.2009) - Gerçek gündem devre dışı…

  (25.02.2009) - Siyasette gündem kayması…

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla