"Gerçekten" haber verir 19 Nisan 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Süleyman KÖSMENE

“Sen olmasaydın!” - 1



Muharrem Okur: “Levlâke levlâke lemâ halaktü’l-eflâk’ (Eğer sen olmasaydın, eğer sen olmasaydın; Ben Kâinâtı yaratmazdım) kudsî hadîsini açıklar mısınız?”

Kâinâtın yaratılışının sebebini ve hikmetini açıklayan ibret verici ve düşündürücü bir hadîs-i kudsî. Bu kudsî hadîste meâlen, Kâinâtın Yaratıcısı Cenâ- b-ı Hakk’ın, kâinâtın yaratılmasıyla ilgili, Son Peygamber Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâma hitâben: “Eğer sen olmasaydın, eğer sen olmasaydın; Ben Kâinâtı yaratmazdım” buyurduğu beyan edilir.1

Risâle-i Nûr’un muhtelif bölümlerinde bu Hadîs-i Kudsî ele alınır ve hakîkatı ile mutâbık ve muvâfık bir biçimde îzahlar serd edilir.

Kâinâtın büyük bir ağaç mânâsında göründüğünü; ağaçta çekirdekler, gövdeler, dallar, çiçekler ve meyveler bulunduğu gibi, kâinâtta da aynı kânunun cârî olmasının Hakîm isminin bir gereği bulunduğunu beyan eden Üstad Bedîüzzaman Hazretleri, hilkat ağacının, cismânî âlemle berâber sâir âlemlerin de numûnesini ve esaslarını içeren bir çekirdekten yapılmasının ve ağaca menşe ve çekirdek olan mânâ ve nûrun yine aynı kâinât ağacına bir meyve olarak giydirilmesinin Hakîm isminin muktezâsı bulunduğunu kaydeder. Buna göre, kâinâtın teşekkülüne çekirdek olan nûr, Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın zâtında onun cismini giyerek kâinâtın en son meyvesi sûretinde tezâhür etmiştir.2

Bedîüzzaman’a göre; şu görünen büyük âleme büyük bir kitap nazarıyla bakıldığı takdirde, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm’ın nûru, o kitâbın Kâtibinin kaleminin mürekkebi hükmünde olur. Eğer bu büyük âlem bir ağaç sûretinde tahayyül edilirse, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm’ın nûru hem çekirdeği, hem meyvesi olur. Eğer dünyâ cismânî bir canlı farz edilirse, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın nûru, onun rûhu olur. Eğer büyük bir insan tasavvur edilirse, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın nûru, onun aklı olur. Eğer çok güzel bir Cennet bahçesi tahayyül edilirse, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın nûru, onun, Hakkı îlân eden bülbülü olur. Eğer pek büyük bir saray farz edilirse, Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın nûru, saray Sahibinin dâvetçisi ve teşrîfâtçısı olur.3

Saîd Nursî Hazretlerinin bu beyan tarzı, şu hadîsin de îzâhı ve tefsîri mâhiyetindedir:

Ashabdan Abdullah b. Câbir (ra), Peygamber Efendimiz’e (asm): “Yâ Resûlallah! Allah’ın her şeyden evvel yarattığı şey nedir, söyler misin?” diye sordu.

Resûl-i Kibriyâ Efendimiz (asm):

“Allah her şeyden evvel, senin Peygamberinin nûrunu Kendi Nûr’undan yarattı. Nûr, Allah’ın kudreti ile dilediği gibi gezerdi. O zaman ne Levh, ne Kalem, ne Cennet, ne Cehennem, ne Melek, ne Semâ, ne Arz, ne Güneş, ne Ay, ne İnsan ve ne de Cin vardı!”4 “Kadîr-i Zülcelâl, şu kâinâtı Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın nûrundan niçin yaratmasın?” diye soran Bedîüzzaman Hazretleri, kâinât ağacının Tûbâ ağacı gibi gövdesi ve kökü yukarıda, dalları aşağıda olduğu için, aşağıdaki meyve makâmından, tâ aslî çekirdek makâmına kadar nûrânî bir münâsebet hattı bulunduğunu, Peygamber Efendimizin (asm) Mi'râcının o münâsebet hattının kılıfı ve sûreti hükmünde bulunduğunu, kendisinin bizzat mi’râc yolunu açtığını, velâyetiyle gidip, risâletiyle dönerek o yolu ümmetine de açık bıraktığını; ümmetinin, kalp ve ruhlarıyla o nûrânî caddede onun (asm) mi'râcının gölgesinde seyr ederek istidatlarına göre o yüksek makamlara çıkabileceklerini beyan eder.5 Sallallâhü Aleyhi Vesellem. Yarın İnşaallah devam edelim.

Dipnotlar:

1- Keşf’ül-Hafâ, 2/164. 2- Sözler, S. 531, 532. 3- Mesnevî-i Nûriye, S. 98. 4- Kastalânî, M. Ledünniye, 1/7. 5- Sözler, S. 532.

19.04.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (18.04.2009) - Abdest, tesbih, teşehhüd ve kıraat

  (17.04.2009) - Namazda iyi örnek olmak

  (16.04.2009) - Allah’ın “biz” demesinin hikmetleri

  (15.04.2009) - Allah’ın fazlına tâlip olurken

  (14.04.2009) - Kibre karşı kibir

  (12.04.2009) - Cuma namazının sıhhat şartları

  (11.04.2009) - Kim bir kavme benzerse...

  (10.04.2009) - Namazlarda sünnetler ve farzlar

  (09.04.2009) - Özür durumunda namaz nasıl kılınır?

  (07.04.2009) - La havle velâ kuvvete illâ billah

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis