"Gerçekten" haber verir 25 Nisan 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Süleyman KÖSMENE

Şeriatın âdâbı hakkında



Abdulmuhsin Bey: “Şeriat adabı nedir? Hayatımızda önemi nedir?”

Şeriat adabı, İslâm dininin hükümleri ve hakikatleri; Allah’ın (cc) dîninin ve kânûnlarının gereği olan davranışlar; Allah’ın kitabında ve Resûlullah’ın (asm) hadislerinde bulunan bilumum emir ve düzenlemeler; Kur’ân’da ve hadislerde yer alan emir ve yasaklar; haramlar ve helâller; İslâm fıkhının ilgi alanına giren farzlar, vâcipler, sünnetler ve nâfileler ve dînin emir ve tavsiyesi olan davranışlar bütünü mânâlarına gelmektedir. Diğer bir ifadeyle, Allah’ın bozulmamış dîninin kural ve kâideleri, usûl ve esasları, şekil ve şartları demektir.

Bedîüzzaman’a göre şeriat; Allah’ın, gölgesiz, perdesiz ve doğrudan doğruya birliğinin ve kayıtsız-şartsız terbiye ediciliğinin tasarrufu olarak yüksek “hitabından” ibarettir.1 Şeriat; doğrunun, hakkın ve hakikatin ta kendisidir. Amacı insanları topyekûn fazilete, Allah’a kul olmaya ve insanlığın yüksek duygularını yaşamaya yöneltmektir. Yoksa bazılarının zannettikleri gibi şeriatı zahirî bir kışır ve siyasî bir kabuk saymak doğru değildir. Şeriat nazarında sıradan bir vatandaş ile en büyük bir âlimin, gönül ehli bir veli ile devlet başkanının hak ve özgürlükler bakımından farkı yoktur. İnsan, insan olduğundan saygındır, ekremdir, mükerremdir. İnsan yeryüzünün halifesidir.2

İslâm şeriatını Hazret-i Muhammed (asm) İlâhî vahiy yoluyla getirmiş ve ilk önce bizzat kendisi yaşamıştır. Bundandır ki, onun (asm) bütün davranışları bizim için rehberdir, kılavuzdur ve Sünnet-i Seniyyedir. Her bir Sünnet-i Seniyye, şeriatın bir parçasıdır.

Sünnet-i Seniyyenin küçük bir âdâbına riâyet etmenin ehemmiyetli bir takvâyı ve kuvvetli bir îmânı gerektirdiğini kaydeden Bediüzzaman, sünnete uymanın doğrudan doğruya Resûl-i Ekrem Efendimizi (asm) hatıra getirdiğini, o hâtıranın da kişiyi doğrudan Allah’ın huzûruna taşıdığını belirtir. Said Nursî’ye göre yemek, içmek, yatmak gibi sıradan davranışlarda bile Sünnet-i Seniyyeye uyulduğu dakikada o âdî davranış sevaplı bir ibadet ve şer’î bir hareket olmaktadır. Çünkü Resûl-i Ekrem Efendimize (asm) uymakla, şeriatın bir edebi yaşanmış olacak; buradan Resûlullah’ın (asm) şeriat sahibi olduğu hatırlanacak, bundan da doğrudan Şâri-i Hakîkî olan Cenâb-ı Hakk’a kalben yöneliş mümkün olacaktır.3

Hürriyetin elimizden kaçmaması için yanlış tefsir edilmemesi gerektiğini beyan eden Bediüzzaman, hürriyetin dînin hükümleri, şeriatın âdâbı ve güzel ahlâk ile gerçek sevimli yüzünün ortaya çıkacağını ve İslâmiyet zemininde gelişeceğini belirtir.4

O halde şeriat adabı, Allah’ın vahyinden gelip hayatın tamamını kapsayan düsturlar bütününden başka bir şey değildir. Yaşandığı her yeri güzelleştirir. Yaşanmadığı her alanda da yokluğu ve boşluğu hissedilir. Her iş onunla olgunlaşır ve kemale erer. Onsuz işler tamamlanmaz ve eksik kalır. Çünkü bütün olumlu adımları ve çalışmaları şeriat zaptetmiştir. Her güzel davranışı şeriat kuşatmıştır.

Allah her peygambere kavminin kaldırabileceği bir şeriat göndermiş; en son ise âhir zaman Peygamberi Hazret-i Muhammed’e (asm) bütün insanlığı kucaklayacak, bütün zamanlara hükmedecek ve bütün problemleri çözecek evrensel bir şeriatı yirmi üç sene zarfında gerek Kur’ân-ı Kerim âyetleri, gerekse sâir vahiy tarzlarıyla indirmiştir. Allah’ın vahyinin bizde görmek istediği davranış kurallarının tamamı, Allah’ın şeriatının adabını oluşturmaktadır.

Hazret-i Âdem’den (as) zamanımıza kadar insanlık içinde iki büyük cereyanın dal budak saldığını belirten Üstad Said Nursî Hazretleri, bunlardan birinin peygamberler silsilesi, diğerinin de felsefe silsilesi olduğunu, bu ikisi birleştiği zamanlarda insanlığın parlak bir devir yaşadığını, ihtilâfa girdiği zamanlarda ise bütün olumlu düşüncelerin, hayrın ve nûrun peygamberler tarafında, bütün şerrin, yanlışlıkların ve bâtıl düşüncelerin de felsefe tarafında toplandığını kaydeder.5 İşte peygamberler tarafının temsil ettiği doğru düşüncelerin, hayrın ve nurun tamamı “şeriat adabı” kapsamında bulunmaktadır.

Bediüzzaman’a göre, peygamberler silsilesinin Allah’ın vahyi ile bize getirdiği şeriat adabında insanlığın gayesi ve vazifesi; Allah’ın emrettiği ahlâk ile ahlâklanmak ve yüksek seciye ve meziyetlerle donanmakla beraber, acizliğini bilip Allah’ın kudretine sığınmak, zayıflığını görüp Allah’ın kuvvetine dayanmak, fakirliğini hissedip Allah’ın rahmetine güvenmek, ihtiyacını bilip Allah’ın zenginliğinden ummak, kusurunu görüp mağfiret için Allah’a istiğfar etmek ve noksanlığını anlayıp Allah’ın kemalini yüce bilmektir.6

Dipnotlar:

1- Mektûbât, s. 435

2- Mektûbât, s. 436

3- Lem’alar, s. 55

4- Divân-ı Harb-i Örfî ve Sünûhât, s. 62

5- Sözler, s. 497

6- Sözler, s. 498

25.04.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (24.04.2009) - Ene ile âlem-i vücub arasındaki ilişkiler

  (23.04.2009) - Çocuklarımızı mabedlerimize götürelim

  (22.04.2009) - Allah Vehhâb’dır

  (21.04.2009) - “Sen olmasaydın!” - 3

  (20.04.2009) - “Sen olmasaydın!” - 2

  (19.04.2009) - “Sen olmasaydın!” - 1

  (18.04.2009) - Abdest, tesbih, teşehhüd ve kıraat

  (17.04.2009) - Namazda iyi örnek olmak

  (16.04.2009) - Allah’ın “biz” demesinin hikmetleri

  (15.04.2009) - Allah’ın fazlına tâlip olurken

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis