26 Ocak 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kazım GÜLEÇYÜZ

“Sivil dikta”nın arkaplanı


A+ | A-

Hükümetin demokratik açılım adı altında gündeme getirip Meclise sevk ettiği ilk düzenleme olan Kamu Düzeni ve Güvenlik Müsteşarlığının kurulmasını askerin ısrarla talep ettiğini ve konunun 2005 yazından beri gündemde olduğunu yazmıştık (13.1.10)

Burada, 2005 yazına özellikle dikkat edelim.

Şu anda alttan alta seslendirilen birçok sıkıntının kaynağında, o zamanki kritik tercihler var.

Bunların başında, gizli anayasa olarak da adlandırılan Millî Güvenlik Siyaset Belgesinin, o dönemde hükümetçe “onaylanıp” yürürlüğe konulması geliyor. (Bkz. 13.11.09 tarihli yazımız.)

İrticayı yine bir numaralı iç tehdit sayan, Türkiye’nin bütünlüğünü korumanın yolunu Atatürk milliyetçiliği olarak gösteren, inkılâp kannunlarının “ödünsüz” uygulanmasını isteyen... bu belgenin, uygulamada hiçbir kıymeti harbiyesi olmayan kayıtlarla yürürlüğe konulması, sonuçları bugünlere uzanan sıkıntılara sebep oldu.

Gelişmeler, o dönemde bu belge için iktidar açısından yaptığımız “Teslimiyet belgesi” nitelemesinin (21.12.05) haklılığını açıkça teyid etti.

Hükümet, asker tarafından hazırlanıp eline tutuşturulan bu belgeye “evet” demek suretiyle, “sakalı kaptırdığını,” yani askerî iradeye boyun eğdiğini gösterdi. 27 Nisan muhtırasına karşı sergilediği direniş dahi durumu değiştiremedi.

Çünkü konjonktürel duruşlarla üstesinden gelinemeyecek derin bir problem söz konusuydu. Çözümü için de, o duruşları takviye edip kalıcı zemine oturtacak yapısal reformlar gerekiyordu.

22 Temmuz’da halkın verdiği güçlü destek de, bu yöndeki reformlar için değerlendirilemedi.

Bu noktada, “Eğer öyle ise, Ergenekon operasyonları, kozmik oda aramaları, kuvvet komutanlığı yapmış emekli orgenerallerin sorgulanması gibi, cumhuriyet tarihinde örneği görülmemiş gelişmelerin izahı ne? İktidar askere sakalı kaptırdıysa bunlar nasıl olabiliyor?” diye sorulabilir.

Bir defa, bütün bunlarda önemli olan, sonuç.

İkincisi; 68 kuşağı eylemcilerinden Ertuğrul Kürkçü’nün “AKP tek parti hakimiyetini TSK ile ittifak halinde kuruyor. Bu ittifak Kürt sorunu üzerinde kuruldu” (Vatan, 15.1.10) sözlerine dikkat!

Günlerdir tartışılan “sivil dikta” iddiasına çok farklı bir bakış açısıyla yaklaşan bu yorum, iktidar partisine izafe edilen suçlamanın arka planındaki asker silüetine dikkat çekerek, “Vitrinde AKP var, ama gerçekte askerin dediği oluyor” diye ifade edilebilecek bir tesbiti dile getiriyor.

Yani AKP’nin sivil bir iktidar olarak ön planda görünmek suretiyle üzerini örttüğü ve derindeki iktidarın askere ait olduğu bir düzen ve işleyiş...

Hükümetin demokratik açılımı “devlet projesi” olarak takdim etmesinin perde gerisine de ışık tutabilecek ilginç bir bakış açısı ve yaklaşım.

Bu yorum, bir taraftan demokratik açılımdan söz edilirken, diğer taraftan DTP’nin kapatılması, ardından KCK ve BDP’ye karşı yürütülen operasyonların hızlandırılması ve gözaltındaki BDP’li başkanların kelepçeli olarak hizaya sokulması gibi gelişmelere de açıklık getirmiyor mu?

BDP’li Hasip Kaplan da bu gelişmeleri, sözünü ettiğimiz 2005’te hükümetin EMASYA protokolünü uzattığını hatırlatarak değerlendirdi.

Ve Önder Aytaç’ın bu konuda da soruları var:

“Stratejik öneme sahip ve dinsel duyarlılığı olan illere, EMASYA planları çerçevesinde, şehir merkezlerinin güvenliği için, askerî birlikleri metropollere hemen davet edecek valiler mi yerleştirilmekte? Bu bağlamda, Kasım 2009’dan bu tarafa, TSK içindeki birliklerdeki askerlere EMASYA protokolleri çerçevesinde tatbikatlar yaptırılmakta ve sivilin bacağına nasıl ateş edileceği ile ilgili eğitimler mi verilmekte?” (Taraf, 4.1.10)

Peki, Balyoz planıyla gündeme gelen tartışmalar, bu sorularla işareti verilen gidişatı tersine çevirme fırsatı olarak kullanabilecek mi? Hükümet hiç değilse şimdi EMASYA protokolünün âcilen iptaliyle işe başlayıp, diğer gerekenleri de yerine getirmek suretiyle, bu durumu değerlendirebilecek mi?

26.01.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (24.01.2010) - Haiti dersleri

  (23.01.2010) - Bu açıklama yetmez

  (22.01.2010) - Bu kaçıncı balyoz?

  (21.01.2010) - Tetikçi "Mesih"

  (20.01.2010) - AKP ve Ergenekon

  (19.01.2010) - Açılım ve ekonomi

  (17.01.2010) - Kardeşlik dersleri

  (20.12.2009) - İmanî devalar

  (19.12.2009) - Danıştay, AKP, alkol...

  (18.12.2009) - Açılımlar ve anayasa

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl