27 Mart 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kazım GÜLEÇYÜZ

27 Mayıs’tan 12 Eylül’e


A+ | A-

Anayasanın değiştirilemez maddeleri, yaklaşık bir buçuk sene önce yine gündeme geldiğinde şunları yazmıştık:

***

Değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez maddelerde TC’nin temel nitelikleri sıralanıyor: demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti. (...)

Topluma mal olan değerler için anayasaya, hiçbir demokraside benzeri olmayan “değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez” kayıtları koymanın hiçbir anlamı ve mantığı yok.

Bu mantıksızlığın gerisinde ise, bu niteliklerin arasına “Atatürkçülük ve Atatürk milliyetçiliği” gibi kavramları sıkıştırma “kurnazlığı” yatıyor...

(29.10.2008)

***

Değiştirilemezlik hükmü ilk kez 1961 anayasasında sadece cumhuriyetle sınırlı olarak yer aldı. Gerçekten, o anayasaya bakıldığında görülür ki, bu konu, “devlet şeklinin değişmezliği” ara başlığı altındaki 9. maddeyle tanzim edilmiş:

“Devlet şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki anayasa hükmü—‘Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir’ şeklindeki birinci madde—değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.”

Devletin niteliklerini “insan haklarına ve ‘başlangıç’ta belirtilen temel ilkelere dayanan, millî. demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti” olarak sıralayan ikinci madde için bu kayıt yok. (...)

12 Eylül ise anayasanın yine ikinci maddesinde cumhuriyetin niteliklerini sıralarken bazı değişiklikler yapmış ve evvelâ—ne işe yarayacaksa—“toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde” ibarelerini koymuş. Bizatihî ihtilâlin kendisi bu kavramların içerdiği mânâlarla tamamen çelişen bir tasallut olduğu halde.

İhtilâl topluma hangi huzuru getirdi, hangi millî dayanışmayı sağladı, hangi adaleti hakim kıldı? Aksine, yol açtığı tablo bunların tam tersi.

Aynı çelişki, temel nitelikler olarak sıralanan demokrasi, laiklik, hukuk ve sosyal devlet için de geçerli. Ve bu değerlerin tamamının canına okuyan bir ihtilâlin, hazırlattığı anayasada bunlardan dem vurması inanılmaz bir ikiyüzlülük.

Geçelim... 27 Mayıs anayasası devletin insan haklarına “bağlı” olmasını öngörürken, 12 Eylül bu “bağlı” ifadesini “saygılı” olarak değiştirmiş.

Uygulamaları arasında fark yok, ama iki darbenin insan haklarına bakışındaki farkı kâğıt üzerinde de olsa ortaya koyan önemli bir nüans.

Bir diğer fark: 27 Mayıs TC’yi “millî devlet” olarak nitelerken 12 Eylül bu ibareyi kaldırmış ve yerine “Atatürk milliyetçiliğine bağlı” demiş.

“Başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan” ifadesi her iki anayasada da mevcut. Ama tabiî, başlangıç metinleri farklı. Bütün bunların ardından gelen “demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti” kalıpları da 61 ve 82 anayasalarında aynı.

27 Mayıs sadece cumhuriyet olma niteliğini, 12 Eylül ise 2. madde ile, “devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti” ara başlıklı 3. maddeyi de bu kapsama dahil ediyor. (...)

12 Eylül anayasasının “değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez” dediği 2. maddedeki atıfla dolaylı olarak bu kapsamda sayılması gereken başlangıç 1995 ve 2001’de iki defa değiştirildi.

95 ‘te, metnin 12 Eylül’e övgüler düzülen ikinci paragrafı çıkarılıp, Türk devleti için kullanılan “kutsal” sıfatı “yüce” şeklinde değiştirildi; 2001’de ise “Türk millî menfaatleri, Türk varlığının devleti ve ülkesiyle bölünmezliği, Türklüğün tarihî ve manevî değerleri, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılâpları ve medeniyetçiliği karşısında” “hiçbir düşünce ve mülâhaza”nın “korunma göremeyeceği” ibaresindeki “hiçbir düşünce ve mülâhaza” kelimeleri yerine “hiçbir faaliyet” ifadesi konuldu.

95 değişikliği DYP-SHP koalisyonunun, 2001 değişikliği AB’nin zorlamasıyla mecbur kalan DSP-MHP-ANAP üçlüsünün imzasını taşıyor.

(Şimdi) cevap bekleyen soru şu:

AKP neden yapamıyor veya yaptırılmıyor?

(27.11.2008)




Gündemin nabzını tutmak için tıklayın!
www.sentezhaber.com

27.03.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (26.03.2010) - Teklifi dahi yasak!

  (25.03.2010) - Anayasada kırılma noktası

  (24.03.2010) - Anayasa paketi

  (23.03.2010) - Çıkış yolu

  (21.03.2010) - 50 yıl sonra

  (20.03.2010) - “O kadar”mı?

  (19.03.2010) - Seçim barajı

  (18.03.2010) - İsrail tuzağı

  (17.03.2010) - Başbuğ’un ikilemi

  (16.03.2010) - Kısır döngü

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl