19 Temmuz 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Süleyman KÖSMENE

Hizmet ve aile ilişkileri


A+ | A-

Almanya’dan okuyucumuz: “Hizmette bulunan evli kadın veya erkeğin, eşlerine veya ailelerine karşı tutumları nasıl olmalıdır? Birbirlerine nasıl yardımcı olmalılar? Erkeğin hizmet sebebi ile evine az uğraması veya kadının hizmet amacıyla beyinin isteği dışında hareket etmesi doğru mudur?” Aile barışı hem dünyevî, hem uhrevî iş ve hizmetlerde başarının anahtarıdır. Ailedeki huzursuzluk da başarısızlık olarak sosyal hayatımıza ve faaliyetlerimize yansıyabilir.

İman hizmetinde aile barışını sağlamak hem önemlidir, hem faziletlidir, hem de kolaydır. Bunun için kime hizmet ettiğimizi, kime hesap vereceğimizi, kimden mükâfat beklediğimizi bilmemiz yeterlidir. Zaten teklif-i mala yutak, yani güç yetirilmeyen bir teklif yoktur. Allah ne vermişse, imkânlarımız ne kadarsa, gücümüz neye yetiyorsa, onu yapmakla mükellefiz. Gücümüz ve imkânlarımız nispetinde verilen vazifeyi ve hizmeti, hesabını Allah’a vereceğimizi bilerek, mükâfatımızı da Allah’tan bekleyerek yapmamız, hizmette samimiyeti ve başarıyı yakalamamız ve gerekli yardımlaşmayı sağlamamız için önemlidir.

Üstad Bedîüzzaman Hazretleri insanın “eşini”, sevgisini, aşkını ve şevkini paylaşacağı ve işlerine muavin ve yardımcı olacağı “kalbine mukabil bir kalp” olarak vasıflandırır ve bu karşılıklı kalplerin lezzetlerde ortaklığa gittikleri gibi, gam ve kederde de, sıkıntı ve çilede de yekdiğerine destek olmalarının önemi üzerinde durur. 1

Anlaşılıyor ki, mü’min; eviyle, barkıyla, çoluğuyla, çocuğuyla, işiyle, hizmetiyle, sevdikleriyle, yakınlarıyla, eşiyle, dostuyla “çekirdek bir hayat” yaşamaktadır. Bu hayat, ebediyette filiz, Cennette çiçek açmaya namzet; dünyayı cennete çevirmeye ehil; sorumluluk ve hizmet üstlenmekte fedakâr; fedakârlıkta rahmetin ve lütfun zevkine ermiş; rahmet ve lütufta ebediyet ve beka müjdesine ulaşmış bir çekirdekten ibarettir.

Dünya dârü’l-hikmettir. Âhiret dârü’l-kudrettir. Biz hizmet yurdundayız. Hizmet yurdunda ücret peşinde olamayız. Sorumluluk mevsimindeyiz. Rehavet içinde bulunamayız. Allah için yaşamak mevkiindeyiz. Başkası adına adım atamayız. İman dâvâsındayız. Başka bir gaye için nefes alamayız. Yolumuzun ötesinde ebediyet var. Fenaya gönül veremeyiz. Kur’ân’ınımızın, “iyilik ve takvada yardımlaşın. Günahta ve düşmanlıkta yardımlaşmayın” 2 emri var. Başımızın tacı. İyilik ve takvada birbirimizi itemeyiz, birbirimizi yok sayamayız. Birbirimize engel olamayız, köstek olamayız. İmkân varsa ve elimizden geliyorsa, en azından duâ ile birbirimize yardımcı olmak zorundayız.

İman hizmeti farzdır. Fakat bu farizayı evimiz ile, aile efradımız ile bağlarımızı kopararak değil, barış içinde, onları ihmal etmeden ve mümkünse yardımlaşarak eda etmeliyiz. Ne erkek için, ne kadın için, aile bağlarını koparmak tavsiye edilen bir yol değildir. Bilâkis, yardımlaşmak emredilmiştir. Yardımlaşmak dururken, neden kopmak, itmek, terk etmek, feda etmek!

Çünkü hem erkeğin, hem de kadının, gerek kendi evine karşı, gerek eşine ve çocuklarına karşı, gerekse annesine ve babasına karşı hangi sebeple olursa olsun, sorumluluklarını ve görevlerini göz ardı etmesi, aile bireyleri üzerinde sosyal, psikolojik, ahlâkî onarılmaz yaralar açabilir. Evin ne kadınının, ne erkeğinin, gerek birbirlerini, gerekse çocuklarını ihmal ederek makbul bir hizmet yapabileceklerini düşünmemelidir. Çünkü gerek baba, evi üzerindeki himmetiyle; gerek anne, çocuklarına karşı şefkatiyle çocukların ve bir bütün olarak aile bireylerinin manevî hayatlarında, yerleri doldurulamayacak birer öneme sahiptirler.

Nitekim Kur’ân’ın ve Peygamber Efendimizin (asm) zihinlere nakşettiği müstesna vecibelerden birisi de, “sıla-i rahimdir”. Yani kişinin aile bireylerinden, sair akrabalarına kadar geniş bir yelpazenin hakkını gözetmesi. Bir hadis-i kutsîde Cenâb-ı Hak şöyle buyurmuştur: “Allah Ben’im! Rahman da Ben’im! Rahmi (yakınlığı ve yakınlık sebeplerini) Ben yarattım! Ve bunun için ona Rahman ismimden türeyen bir isim verdim. Kim yakınlığın gereklerini yapar ve yakınlarını gözetirse, Ben de onu gözetirim. Kim yakınlarıyla ilişkisini keserse, Ben de onunla ilişkimi keserim.” 3

Binaenaleyh, evine ve aile bireylerine karşı sorumluluğu olanların, hizmet ile bu sorumlulukları arasında denge kurmaları lâzımdır. Sorumluluğu olmayanların veya bu sorumluluklarını bilâhare bir şekilde telâfi etme imkânına sahip olanların, aile bireylerinin bilgisi ve rızası dâhilinde daha fazla hizmete yoğunlaşmaları mümkündür. Buna bir diyeceğimiz yok. Erkek hizmetinden dolayı evine az uğrayacaksa, bunu eşiyle paylaşmalı, eşinin duâ ve desteğini almalı, evinin maddî-manevî sevk ve idaresinde bir aksamanın olmayacağından emin olmalıdır. Kadın da, hangi amaçla olursa olsun, beyinin isteği dışında hareket etmemelidir.İman hizmetini “aile barışı” içinde yürütmenin, başarıya başarı katacağı; hizmette şevk ve heyecanı, evde feyiz ve bereketi arttıracağı unutulmamalıdır.

Dipnotlar:

1. İşârâtü’l-İ’câz, s. 196.

2. Mâide Sûresi: 2.

3. Tirmizî, Birr, 9; Buhârî, Edep, 13.

19.07.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (18.07.2010) - Gecenin sonu: İmsak ve fecir

  (16.07.2010) - Hayra çıkan tarihler

  (15.07.2010) - Bir hamdden binler hamdler nasıl doğar

  (14.07.2010) - Vefa mü'minin yüz akıdır

  (13.07.2010) - Kaza namazının hükmü

  (12.07.2010) - Tecvit, Hz. Cebrail'in okuyuş biçimidir

  (11.07.2010) - Bebeği ölen anne Cennete gider mi?

  (10.07.2010) - Semayı şenlendiren sakinler

  (09.07.2010) - Gönül köprüsünün ibadet hali: Zekât

  (08.07.2010) - Ufuk-u âlâda ezeli saatler


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.