19 Temmuz 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

M. Latif SALİHOĞLU

Küçük dairede büyük hizmet


A+ | A-

Afakî konulara dalıp giden, geniş daireye mahsus işlerde koşturan kimseler, ne hikmetse "dört duvar arasına kâinatı sığdıran îmânî dersler"i küçümseme cihetine giderler. Dahası, bu daimî ve bereketli hizmete hayatını vakfedenleri de çoğu zaman hor ve hakir görürler.

Bu yanlış bir görmektir, yanlış bir tanımaktır...

Belki de hiç tanımamaktır, o "küçük âlemde büyük cihad" ile meşgul olanları.

O hakikat yolcuları ki, "Oku!" emr–i İlâhîsine mazhar olmayı hayatın en mühim bir gayesi bilirler. Ve aynı saikle, o kudsî emir istikametindeki mânâları neşr ve ilân eden eserleri ellerinden düşürmezler; mütemâdiyen okurlar, mütalâa ederler, ders yaparlar...

Okunan eserler külliyâtı bir bahçedir; her bünyeye uygun çeşit çeşit nûrânî meyveler verir. Bir mektep, bir medresedir; her mizaca, her zekâvete hitab edecek kelâmı bahşeder. Bir eczahane, bir şifâhanedir; her nabza uygun şerbeti sunar.

Hulâsa, ilimlerin harmanıdır, duyguların dermanıdır, bir tefekkür ummanıdır okunan külliyât: Risâle–i Nur Külliyâtı...

Can fedâ etmek kolay; lâkin hayatı fedâ etmek zordur.

Bir ömür boyu okumak, okunanı nefse tatbik etmek; evet, işte bu hayatı fedâ etmek demektir.

Canı fedâ edip bir kez şehid olmaya bedel, nefisle cihad–ı ekber içinde olup her gün şehid sevabını kazanmak, elbette kolay değildir.

Bu ise, nihayetsiz bir azm u sebat ister. Herkes yapamaz bunu. Her babayiğit tahammül edemez bunca uzun eziyete, zahmete, meşakkate...

İşte, "hayatı fedâ" etmeyi gerektiren bu çileli yolda yürümeyi göze alamayan bir kısım "mücahit taslakları" külliyat okuyucuları için bakın neler diyor, neler: "Siz, daha ne zamana kadar dört duvar arasında kalacaksınız? Yıllardır hep aynı şeyleri okuyor, aynı şeyleri yapıyorsunuz. Elinizden kırmızı kapaklı kitapları düşürmüyor, gece–gündüz durmadan okuyorsunuz. Tek tek okuyor, cemaat halinde onlardan ders yapıyor, ama aynı yerde duruyor, hep dört duvar arasında kalıyorsunuz. Bir adım ileriye gitmiyor, açılım yapmıyor, geniş alanlara el atmıyorsunuz." V.s...

Dur bre gafil, dur! Enginlerde otur da, selâmette kal. Katı yükseklerden uçucu olma! Sonra başın döner, düşersin; kolun kanadın kırılır... Bak, senin gibi uçmaya heveslenip düşen, serseme dönen nice kör ve sağır, nice çolak ve topal adam var ortalıkta...

* * *

Bilemeyiz, bazılarına nasihat kâr eder mi, bir faydası olur mu?

Ama biz yine de seslendirelim inancımızı...

Gafiller bilmelidir ki, âfâka açılıp boğulmak değil; deryayı damlaya sığdırmaktır asıl maharet.

Kezâ, âlemin uçsuz bucaksız köşelerine gitmek değil; kâinatı ele–avuca alıp dört duvar arasına sığdırmaktır aslolan.

Ve, kâinata sığmayan Allah'ı, bir insanın kalbine sığdırmaktır, asıl hakikat...

Tarihin yorumu

19 Temmuz 1948

Kemalistler Demokrat'ı böldü

Tarih içinde ciddiye alınmayacak bazı sebep ve bahanelerde Demokrat Partiden ayrılan bir grup milletvekili, 19 Temmuz 1948'de Millet Partisini kurdu.

Fevzi Paşanın fahrî başkanlığında 33 kişi ile kurulan bu partinin resmî genel başkanlığına ise, "Kemalist Profesör" olarak da bilinen Y. Hikmet Bayur getirildi.

Kemalist Bayur, Millî Eğitim Bakanı olduğu 1935 senesinde, İstanbul Üniversitesinden başlamak üzere, Türkiye'nin bütün okullarına "Devrim Tarihi, Atatürk İlke ve İnkılâpları" dersini koyduran kimsedir.

Bu ders, tam 75 senedir daha da yaygınlaştırılarak devam ettirilmektedir.

İşte, "dindar/muhafazakâr Kemalistler"in baş tacı etmiş olduğu Bayur ve Çakmak, sayesinde Meclis'e girmiş oldukları Demokrat Partiyi ortadan bölmekten çekinmediler.

İki yıl müddetle çalışıp, DP'nin içini boşalttılar ve toplam 61 üyenin 28'ini MP'ye transfer ederek, Meclis'te yeni bir grup oluşturdular.

Bunu yapmakla, aslında Millî Şef İsmet İnönü'nün işini kolaylaştırmış oldular.

25 senedir ülkede diktatörlükle iş gören İsmet Paşa, karşısındaki muhalefeti bölüp parçalayarak saltanatını sürdürmek maksadındaydı.

Bu maksadına da, dindar Kemalistleri kullanarak nail olmak istedi.

Dolayısıyla, Fevzi Paşayı defalardır oyuna getiren İsmet Paşa, 1948'de son bir kez daha oyuna getirmişti ki, İlâhî takdir devreye girerek bu son oyunu bozdu ve hadiselerin seyrini değişmeye yüz tuttu.

1948–50 yılları arasında ciddî bölünme krizleri yaşayan ve 14 Mayıs seçimlerine vargücüyle asılan DP, nihayet seçimlere 40 günlük bir zaman kala Fevzi Paşanın ölmesiyle birlikte derin bir nefes aldı ve yapılan seçimlerde zafere ulaştı.

Siyaset sahnesinde, Fevzi Paşa ve Hikmet Bayur gibi "muhafazakâr Kemalistler" hiç eksik olmadı. Bazan zayıf düşüp sönük kaldılar, bazan da yükselip kuvvet kazandılar. Ancak, Demokratlar'a her defasında zarar verdiler, onların işini zorlaştırdılar.

19.07.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (16.07.2010) - Din, siyasete âlet edilmez

  (15.07.2010) - Duânın abdesti

  (13.07.2010) - Nur Talebelerinin imtihanı

  (12.07.2010) - Siyasette "12 Temmuz" çatlağı

  (09.07.2010) - Nasıl okumalı?

  (08.07.2010) - Âyetü'l–Kübrâ'nın fütûhâtı

  (07.07.2010) - Risâle–i harikayı tavsiye

  (05.07.2010) - Fikirlerin er meydanı

  (02.07.2010) - Övünülecek ne kaldı?

  (01.07.2010) - Terörün maskeleri


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.