"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Demokrasinin 61. kara günü

Ahmet BATTAL
17 Eylül 2022, Cumartesi
Dünkü yazımızda sandığa sahip çıkmanın önemini ve yöntemini anlattık.

Sandığa sahip çıkmak demokrasiye sahip çıkmaktır. Sandığa ve demokrasiye halk sahip çıkarsa demokrasi yaşar ve kökleşir. Bu sebeple demokrasiye sahip çıkmaya her zamandan çok ihtiyacımız var. 

Bunun bir şartı da maziyi ve demokratları hakkıyla anmak ve anlamaktır. 

Maziden dersler çıkarmak ve istikbale ümitle bakabilmektir. 

Bu açıdan bakıldığında bugün zor bir günün yıl dönümü. 

Bediüzzaman’ın kendisine “İslam Kahramanı” adını uygun gördüğü Adnan Menderes 61 yıl önce bugün yani 17 Eylül 1961’de, arkadaşları Zorlu ve Polatkan’dan bir gün sonra zulmen asıldı. 

Onun ve iki arkadaşının asılmasına giden yolu çizenler ve asanlar unutuldu. Unutulmayanların da hiçbiri hayırla hatırlanmıyor. Ama asılan aslanlar milletin kalbinde. Bu demokrasi düşmanlarına ders olsun.

O Menderes ki idam kararı kendisine tefhim edildiğinde “Allah milletimize zeval vermesin” diyebilecek kadar feragat ve metanet sahibi.

Milleti için sadece ömrünü değil hayatını da feda edebilmiş biri.

İmralı’daki o meş’um idam sehpasında son sözü sorulduğunda “Hayata veda etmek üzere olduğum şu anda devletim ve milletime ebedi saadetler dilerim.” diyecek kadar milliyetperver ve vatansever bir demokrasi âşığı idi. 

Son sözlerinin devamında “Bu anda karımı ve çocuklarımı şefkatle anıyorum” diyecek kadar da şefkat ve merhamet sahibi idi. 

Elbette çok sayıda siyasî hatası olmuştu. Duygularına yenildiği olmuştu. İnsanî zaafları vardı ama hayrı şerrine galip gelmiş bir insandı. 

Büyüyüp yetiştiği zeminden ve kültürden etkilenmeyen siyasetçi yok gibidir. O da bu etkiler altında idi.

Siyasi çevresinden ve çevrenin baskısından etkilenmeyen siyasetçi az bulunur. O da etkilenmiş biriydi. 

Hatalarını demokrasi içinde telafi etme imkânını kendisi bulamadı. 

Sosyal muhalefet de onun hatalarından ders çıkararak siyasi rekabet içinde hata telafi etmeye muvaffak olamadı. 

Bu hengamede aradan sıyrılan bir cunta, Demokrat Parti iktidarına yaptığı darbe ile aslında demokrasiye en büyük darbeyi yaptı ve en büyük zararı verdi. 

Menderes de “demokrasiyi yeniden tesis edeceğiz” diyerek darbe yapıp Türkiye’nin demokrasi tarihine silinemez bir kara leke bırakan o zalimlerin zulmünün kurbanı oldu. 

Tarih ders alabilenler için mazi değil istikbal dersidir. 

Bizim dersimiz şu: 

Demokratik yolla iş başına gelmiş bir iktidarın antidemokratik tutumlarını engellemenin ve telafi etmenin yolu da demokrasinin içindedir. 

Menderes ve arkadaşları yaşıyor. 

Demokratlar da hep yaşayacak.

Şimdi cesaret sırası “ben de bir demokratım” diyenlerde… 

Okunma Sayısı: 1572
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Arif

    17.9.2022 15:12:16

    Eskiden idealistlik olan hareket ve düşünceler günümüzde değiştirilebilir elbiseye döndü. Kim ne menfaati varsa o elbiseyi giyiyor. İdealist insan çok az var sanırım artık. ( siyasiler için tabi)

  • Aysuna

    17.9.2022 09:44:40

    Hocam,Süleyman Soylu,Gültekin Uysal gibi demokrat çizgi geleneğinden gelen kişilerin tutumları bizi ümitsizliğe sevk ediyor.Artık siyasetten hiçbir beklentimiz yok.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı