"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

(TRxgayret) + (ABxısrar) = Üyelik

Ahmet BATTAL
14 Eylül 2019, Cumartesi
Çarşamba günkü Yeni Asya’da haberi manşetten okudunuz.

Yetkililerden biri olan Dışişleri Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakcı Türk vatandaşlarının Avrupa’da karşılaştığı serbest dolaşım engeli ile ilgili olarak “Bunu da aşmamız lâzım. Burada sorumluluk bizde. Türkiye olarak kalan son 6 kriteri yerine getirmemiz lâzım. 72 kriterden 66’sını yerine getirdik. Son 6 kriteri de umarız önümüzdeki dönem Meclisin açılmasıyla birlikte geçireceğimiz bazı yasalarla tamamlayabilirsek vize serbestisinde en azından biz kendi üstümüze düşen sorumluluğu yerine getirmiş olup AB tarafında sağlam bir şekilde talepkâr olabiliriz.” demiş.

Sayın Kaymakçı Almanya’nın 2020’nin ikinci döneminde AB dönem başkanlığını üstleneceğine de işaret etmiş ve şunları söylemiş: “Yani Alman muhataplarımızla yaptığımız bazı temaslarda 2020 yılında Alman dönem başkanlığını değerlendirebileceğimizi söylüyorlar, Türkiye AB ilişkileri açısından. Ama Türkiye olarak bizim sabrımız yok. Biz hemen sonuç istiyoruz. Tabi, sonuçlar almak için Türkiye’de bazı adımları atmamız gerekiyor.” 

Sayın Bakan Yardımcısı muhtemelen Türkiye’nin içinde bulunduğu konjonktür ve kendi gündemi gereği konuya kısmen iktisadî yönden bakmış. Bu da doğrudur. Ama asıl mesele iktisadî değil, siyasî, hukukî ve kültüreldir. 

Giriş için gerekli şartları tamamladığımızda; 

- Bu süreç ve üyelik hem ekonomimizi ve hem de demokrasimizi adam edecek. 

- Devleti “hizmetkâr” haline getirmeyi başaracağız. 

- Darbe riskini ortadan kaldıracağız.

- Bilimde gerçekten çağ atlama fırsatı yakalayacağız. 

- Din ve fikir özgürlüğü ile dinî ve siyasî münafıklıklardan kurtulacağız. 

- Kardeş kavgasını bitireceğiz. 

- Çoğulcu bir toplum yapısı içinde farklılıkları bir arada barış içinde yaşatmanın formüllerini öğrenecek ve Doğu’ya öğreteceğiz. 

Bu dediklerimizin doğru çıkacağını AB üyesi ülkelerin mazideki ve şimdiki haline bakınca net görüyoruz.

Ama asıl şunu çok iyi biliyoruz: AB’ye girmek için gerekli şartları sağlamış bir Türkiye hem Batı’nın ve hem de Doğu’nun gözbebeği olacaktır. “Örnek ülke ve örnek demokrasi böyle olur” dedirtecektir. Türk ve İslâm dünyasının ve komşularının önünü ve gözünü açacaktır. 

Hem AB’ye girmek başka birliklere/paktlara girmeye mani değil. Yani risk sıfır. 

Bürokratik irade siyasî irade ile birleşmeli, Hükümette ve Mecliste gerekenler yapılmalı, Türkiye daha fazla gecikmeden AB’ye girmelidir. 

O halde Ey Devlet ve Ey Sivil Toplum,

Hadi gayret, yeniden canlandıralım ve bitirelim bu süreci. 

Tavzih: Dünkü yazımızda yer alan “Demirel diri diri gömüldüğü siyasî yasaklar mezarından, adeta tırnaklarıyla kazarak ve Özal’ın da desteğiyle üzerinde tepinmekte olan Kenan Evren’i kenara fırlatarak çıktı, Meclise girdi.” cümlemizi “Özal’ın Demirel’e desteği” olarak anlayan dostlara hatırlatma: Yeniden okunduğunda anlaşılacaktır ki burada kasıt “Özal’ın Evren’e desteği”dir. 

Okunma Sayısı: 1800
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı