Günlerdir kafa patlatıyorum ve bu işin altından bir türlü kalkamıyorum! O da şudur:
Psikoloji, sosyoloji, siyaset tarihi diyor ki: Demokrasilerde istibdat (tek kişi ve zümreye dayalı baskıcı yönetim) asla seçimi kazanamaz! Resmi ve belediye dairelerinde alenen işlenen yolsuzluk seçim kazanamaz! Üç haneli rakamlara dayanan enflasyon, pahalılık seçim kazanamaz!
Keza, mezkür ilimler ve dahi Matematik diyor ki: 2002’de çeyrek altın 20, benzin 1.48, dolar 1,5 lira idi. 2023’te çeyrek altın 2600, benzin 20.52, dolar 20.2 liraya fırladı. Milli gelir, 8 bin küsür dolaylarına düştü. Astronomik enflasyon, yolsuzluk, ekonomik çöküntü iktidarları kesinlikle alaşağı eder. Özellikle ekonomide başarısızlık seçimi kaybettirir. Yine kazanıyorlarsa, o zaman bu işin arkasında başka bir şey var!
Aksi halde şu kesindir: Ya bu ilimler yanlış ya bu seçimler! Veya, bu millet yanıltılmış.
Halbuki, “Müslüman neslinden gelen bir adamın akıl ve fikri İslâmiyetten tecerrüt etse bile, fıtratı ve vicdanı hiçbir vakit İslâmiyetten vazgeçemez. En ebleh, en sefih bile, sedd-i rasîn-i istinadımız olan İslâmiyete bütün mevcudiyetiyle taraftardır-lâsiyyema siyasetten haberdar olanlar...”1 O zaman bu işin arkasında bir iş var! Bir Rus-Amerikan sosyolog, profesör Pitirim Sorokin, Tarih Felsefesi isimli eserinin şöyle der:
“Normal zamanlarda bile en azından birkaç düşünür veya bilgin, toplumun nereden gelip nereye gittiği, nasıl ve niçini üzerinde kafa yorar. Ciddi bunalım anlarında ise, düşünürler için olduğu kadar sıradan halk için de bir önem kazanır... Sokaktaki sıradan adam bile şu soruları sormaktan kendini alamaz: Bütün bunlar neden oldu? Bütün bunların anlamı nedir? Sorumlusu kimdir? Sebepleri nelerdir? Bir çıkış yolu var mıdır? Buradan nereye gidiyoruz? Benim âilemin, dostlarımın, memleketimin başına neler gelecek?”2
Sokaktaki adam, mutfakta tenceresini kaynatamayan şefkat kahramanı anneler iz’anlarını yitirmiş olamazlar! O zaman, siyaset bilimci, tarihçi, hukukçu, kanaat önderi ve iktidardaki hakiki dindar yöneticiler, onları destekleyen hakiki dindarlar! Vicdanın gereği, ilmin izzeti size de, “Bu işin arkasında bir iş var!” dedirtmiyor mu?
Günlerdir kafa patlatıyor ve altından bir türlü kalkamıyorum; yardımcı olur musunuz lütfen!
Dipnotlar:
1-Münâzârât, Enst./inter, s. 85.; 2-Büyük İslâm Tarihi, c.1, s. 29.