Allah korusun, çocuklarımız, gençlerimiz ağır bir hastalığa yakalansa, onları kurtarmak için bütün imkânlarımızı seferber etmez miyiz? Zehirlenmelere karşı panzehir vermez miyiz?
İşte görüyor ve yaşıyoruz ki, evlerimiz, sokaklarımız, okullarımız ecnebi çocuklarıyla istilâ edilmiş! Çocuklarımız ve gençlerimize bu ecnebi hayatını telkin eden de cep telefonları, internet, tv kanalları, hatta okullar zehirliyor!
Gençlerimizi biz eğitip terbiye edemezsek ufunet saçan cep telefonları, tv kanalları, internet, sokaklar terbiye edecektir! Gençlerimize biz sahip çıkmazsak, Deccalizm / Süfyanizmin / Kemalizmin kolları vahşi kapitalizm, “ifsat, ahlâksızlık, zındıka ve dinsizlik, masonik komiteleri” sahip çıkacaktır.
Biz genç ihtiyarlar olarak “ortak akıl, kollektif şuur” ile gençliğe sahip çıkmanın formüllerini üretmeliyiz.
Aslında Gençlik Rehberi, baştan sona bu formüllerle doludur.
Bizim yapmamız gereken şey şudur: - Evvelâ Gençlik Rehberini anne-babalar olarak, öğretmenler olarak bir daha ve dikkatle okumalıyız. Kimi cümlelerin altını üstünü, sağını solunu çizerek bir daha gözden geçirmeliyiz.
Genç ihtiyarlar olarak müzakere grupları oluşturarak Gençlik Rehberi’ni anlamalı, gençlere rehber etmenin formüllerini bulmalıyız.
12-15 yaş aralıklarında başlayan ve 33 yaşında kemale eren gençlik, insanın en enerjik, en hareketli, en cesur, en bereketli, gelişmeye en açık ve en müsait çağıdır.
Eğer bu müthiş potansiyel enerji mecraına yönlendirilmezse, bu su boşa akıp gitmeyecek mi? Üstelik zaman zaman taşkınlıklar yaparak zarar vermeyecek midir?
Gençlik Rehberi vardır. Bu rehberi rehber ederken, aynı zamanda diğer gençlere de rehber olacak gençler yetiştirmeliyiz.
Bunun için bazı tekliflerimizi efkâr-ı ammenin ortak akıl, kollektif şuuruna havale ediyoruz.
Nur gençliği, birkaç kategoride ele alınıp geliştirilebilir: 15-20, 21-26, 27-33.
Asıl ismi “Medrese-i Nuriye” olan dershanelerimize, derslerimize gençleri çekmek için müsbet, meşrû aktiviteler yapmalı, yapılanlar varsa aktifleştirilmeli.