Nefsimizi terbiye etmenin ana metotlarından birisi tefekkür, ibadet, zikir ve duâdır.
İbadet (namaz, tespih, zikir, tefekkür vs.) ile ruhumuzu tekâmül ettirirken, olumsuz duygularımızı yönlendirerek nefsimizi terbiye ederiz. Burada en önemli fonksiyonu duâ icra eder.
“Nefis terbiyesi” veya “mârifetü’n-nefs” ile manevî yükselişimizi buna bağlı.
• Hakikî bir kul, muhatap ve dost olmakla gerçekleşebilir.
İbadet ve zikirle ruhunu, aklını, kalbini doyuran, tatmin eden ve işlettiren, nefsini terbiye eden, artık fizik âlemini aşıp maddeötesi / metafizik âlemlere seyahat edebilir.
“Ben nefsimi temize çıkarmam, çünkü Rabbimin merhamet ettiği hariç, nefis aşırı derecede kötülüğü emreder. Şüphesiz Rabbim çok bağışlayandır, çok merhamet edendir” dedi. (Yusuf Sûresi, 53.)
Öte yandan, ruhumuz / duygularımız, kalbimiz metafizik âlem (lâtif enerji boyutları); hayalimiz misal, hafızamız Levh-i Mahfuz ile irtibatlıdır. Aks, yansıma kanunuyla ruhu oralarda temessül edebilir, o âlemin sakinleriyle görüşebilir, değişik manzaralarla karşılaşabilir...
Yolcu, seferi boyunca çok yerlere, menzillere uğrar. Uğradığı her yerin âdetleri ve şartları ayrı ayrıdır. Aynen bunun gibi, Allah’ın yolunda süluk eden zat çok makamlara, mertebelere, hallere, perdelere rastgelir ki, bunların da her birisi için kendine mahsus şartlar ve vaziyetler vardır.
Olumlu/pozitif duygu ve lâtifeleri, ulvî hasletleri, özellikleri işleten, nefsî, şehevî, behimî (hayvanî) duyguları geri plana alanlar, ruh ve kalbin gücüyle metafizik âlemlerde seyahat edebilirler. Bu seyahati sağlayan anahtar (şifreler) ve vesileler (vasıtalar), İlâhî zikir ve tefekkürdür.
Zikir, şükür, fikir, riyazet, kalbi işlettirir, olgunlaştırır, duyarlılığını arttırır. Hem duygu hem de duyularımız şeffafiyet, letafet kazanır, gayb âleminin hakikatlerine bir ayna gibi olur. Kalp gözünün açık olması, mana, misal (resimler âlemi, simetri) ve gayb/metafizik âlemlerinin sırlarına vâkıf olup görmesi demektir.
Zihnini (hayal, akıl, zekâ, hafıza, kuvve-i müfekkiresini) ve bütün enerji boyutlarının özetlendiği kalbini ve sair duygularını ibadet, zikir, tespih ile devamlı işleterek konsantrasyonunu sağlayan, elbette harikulâde, olağanüstü haller sergileyebilir. Veya seyr u süluk ile metafizik âleme dalar, olağanüstü haller gösterebilir.