"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Kendini inkâr” çarkları…

Cevher İLHAN
26 Kasım 2022, Cumartesi
TESBİT

Dünya kupası açılış töreni için Katar’a giden Cumhurbaşkanı’nın en son Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’yle (iki elle) el sıkışması AKP iktidarında, özellikle dış politikadaki diğer taahhütlü “yaman çelişkili çarkları” gündeme getirdi.

Öncelikle Davos’ta Cumhurbaşkanı’nın İsrail Cumhurbaşkanı’na “one minute’ restinin ardından “moderatöre söylemiştim” çarkıyla “katil ve haydut terör devleti!” dediği İsrail “dost!” ilân edilerek “bölgesel işbirliği için istikrar fırsatı” olarak sunuldu.

Ardından on vatandaşın katledildiği Türk Bayraklı Mavi Marmara sivil yardım gemisine İsrail askerlerinin kanlı baskını davasında Cumhurbaşkanı’nın “bizden mi izin aldınız!” çıkışıyla çarkedildi.

Bu arada bütün dünyanın gözü önünde Cumhurbaşkanı’nın “NATO’nun Libya’da ne işi var!” çıkışından üç hafta sonra “NATO, Libyalılar için Libya’da olmalı” dönüşüyle bu ülkeye asker, gemilerle askerî müdahale için silâh, askeri malzeme ve asker gönderildi.  

Akabinde Türk asıllı Alman gazeteci Deniz Yücel için “gazeteci değil terörist, bu can bu tende kaldıkça asla iâde edilmeyecek!” restini çekti. Ne var ki “o can o tende kaldı” ama “terörist” dediği gazeteci Merkel’in telefonuyla derhal hapisten tahliye edilip ülkesine iâde edildi. 

Bu arada bizzat bakanların “15 Temmuz’un finansörü” dediği Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Emiri dâvet edilerek kucaklaşıldı ve işbirlikleri daha da genişletildi.

Keza Kaşıkçı cinâyetinde önce “ülkelerinde ceza almayan katiller suçun işlendiği yer İstanbul mahkemelerinde yargılamalı” tepkisini veren Cumhurbaşkanı çok geçmeden “Kaşıkçı dosyası” Suudilere swapla borç para karşılığında teslim edildi. 

Ve “Firavun”, “darbeci diktatör”, “zâlim ve katil” dediği Sisi’yle barışmak için evvela Maliye Bakanı Mısır’a yollandı. Yıllarca “râbia” işâretiyle siyasi rant devşirdiği İhvan’ın televizyonları kapatılıp yüzüstü bırakılıp bir kısmı sınırdışı edildiler, bir kısmı ülkeyi terke zorlandı. 

Şimdi kendini inkârla toslanan çarpık keskin “u dönüşler”in ne uğruna yapıldığı tartışılıyor…

GARABET: “Yazıklar olsun!”yakınmasıyla…

Cumhurbaşkanı’nın “darbeci diktatör”, “zâlim ve katil” diye tahkir ettiği ve “asla bir araya gelmem” dediği Sisi ile bir araya gelmesi siyasi iktidarın her yanlışına “gerekçeler” üreten “iktidara iliştirilmiş medya”da dahi şaşkınlıkla karşılandı. 

Bundandır ki birileri “2013 Temmuz ortamında Sisi’ye olan radikal tepkisi de çok doğruydu. 2022’deki bu samimi fotoğrafı ve tavrı da çok doğru ve isabetli” cümlesini kullanıp “Erdoğan’a ‘Dün Sisi’ye şunu dedin, bugün bu fotoğraf nedir?’ gibi laflarla yüklenmek siyaset olgusunu anlamamak demek” tuhaf yorumlarıyla bu dönüşün bir “siyaset sanatı” olduğunu söyleyip yine bir “hikmet” izâfe ederken, bazıları “bu kadarı da olmaz” diye yakındılar.  

Bundandır ki havuz medyasının bazı gazeteleri “el sıkışması”nı birinci sayfalarına almazken, bazı yandaş yorumcular susarak “teğet” geçti. 

Kendini âdeta siyasi iktidarın yanlışlarını “doğru” diye çarpıtmakla “görevli” bilen ve buna rağmen “gereğini yeterince yapmamak”la eleştirilen bir diğeri ise âdeta geçiştirdi. 

Bir diğeri Twitter’dan “Rabia’dan ‘Bizim Rabiamız’a.. Mursi’den Sisi’ye, oradan nereye?” diye sorarak “global reset’ döneminden ‘yeni normal’e” eleştirisiyle kaldı. 

Ancak en ilginci, bazılarının bu vahameti yine oldubittilerle milletin nazarından kaçırmak için canhıraş çabalarken, diğer bazılarının yöneticileri “O fotoğrafı görünce seçilmiş bir cumhurbaşkanlarına sahip çıkamayan tüm dünya Müslümanları adına yıkıldım.. Erdoğan’ın dokuz yıllık direnişinin sonunu getirememesine üzüldüm, yıkıldım. Ve eleştiriyorum, kendimi… Yazıklar olsun bizlere” pişmanlığıyla derinden hayıflanmaları garabeti oldu.  

SÖZÜN ÖZÜ : “Rey-i vâhid-i istibdad…”   

“Bir ince teli rüzgâr her tarafa çevirebilir. (…) Bir ince tel gibi her tarafa hevâ ve hevesin tehyîci (tahriki) ile çevrilmeye müstaid (uygun) olan “rey-i vâhid-i istibdad (tek şahıs istibdadı…)” 

Bediüzzaman,  (Münâzarât, 24, 40)

Okunma Sayısı: 1718
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Abdullah negünekaldım

    26.11.2022 07:57:28

    Reis in dönüşleri bir pervaneden daha hızlı olduğu halde bu millet nasıl oluyorda destek vermeye devam ediyor anlamak mümkün değil anketler niçin AKP yi baraj altında göstermiyor neden neden niçin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı