“Millet ittifakı” ile ortak adayının hedeflenen neticeyi alamaması; nerede hata yapıldığı, eksik kalındığı tabii ki araştırılmalı.
Ancak “siyasetin kendini sorgulaması” perdesinde hiçbir ciddi araştırma yapılmadan daha ilk günde “neden iki puan daha alamadı” diye “millet ittifakı”nın yaralayıcı tenkitlerle insafsızca topa tutulması kabul edilemez.
Henüz doğru dürüst analizi yapılmadan, iktidar mihraklarınca “değişim”- “yenilenme” perdesinde tahrik edilen, yüzde iki puanın yer değiştirmesiyle tam tersi olacak sonuçların peşinen “başarısızlık” olarak lanse edilmesi yanlış.
“Millet ittifakı”nın Türkiye’nin yarısını “tek kişilik sistem otoriter ucûbe rejim”e karşı “demokratik parlamenter sistem”e ikna etmesi gözardı edilerek, “iktidar cephesi” ile güdümündeki “yandaş medya”ca her türlü dezenformasyonlu manipülasyonlarla ortalık bulandırılıyor.
Yığınla baskıya, korkutmaya, hukuksuzluğa, eşitsizliğe, yalana, tehdide ve şantaja rağmen yüzde 48’lik netice küçümseniyor. Sürekli “ağır yenilgi psikolojisi” pompalanıyor.
Oysa alınan sonucun bir “başarısızlık” olmadığı; ancak millete ulaşmada, “ama montaj, ama şu, ama bu” itiraflı iftiralara gerçek videolarla yeterince cevap verilemediği ortada.
Yanlışlık, “millet ittifakı”nın büyük emekler mahsulü oluşturduğu demokratikleşmeyi, hukukun üstünlüğünü, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile temel hak ve hürriyetleri esas alan demokratik işbirliği stratejisinde değil, “güçlendirilmiş parlamenter sistem” yol haritasındaki “Anayasa değişikliği önerisi” ile “ortak politikalar mutâbakatı”nın yeterince millete anlatıl(a)mamasında.
“İktidar cephesi”nin insafsızca her türlü iftirayı ve sahtekârlığı savurmasına karşı yeterli cevapların verilmemesinde.
“TEK KİŞİLİK REJİM”E ÇALIŞANLARA DİKKAT!
Ve “millet ittifakı” ve muhalefet, “iktidar cephesi”nin din, milliyetçilik ve mukaddesler üzerinden toplumu kutuplaştırıp “düşmanlaştırma” sorumsuzluğuna mukabil, bütün vatandaşlarla, mağduriyete uğrayan geniş toplum kesimleriyle “helâlleşme”yi, dindarları kucaklamayı amaçlayan, sağlayan birleştirici ve bütünleştirici stratejisine karşı hâlâ ideolojik saplantılarından kurtulamamış medyatik mihrakların agresif asparagaslarına karşı dikkatli olmalı.
İktidarın saptırmalarına odun taşımakla “AKP’yi iktidarda tutma”ya hizmet eden, kışkırtıcı yorumlarla “millet ittifakı”nı, bilhassa Kılıçdaroğlu’nu töhmet altında bırakan isnadlar boşa çıkarılmalı.
“Saray’ın ekmeğine yağ süren”, kutuplaştırma siyasetini besleyen, kerametleri kendilerinden menkul “tescilli yorumcular”ı “millet ittifakı”nı ve demokratik muhalefeti tasfiye tuzaklarına, sürekli ümitsizlik aşılayan oyunlara gelinmemeli.
Hiçbir şey vaad etmeyen, yirmi bir yıllık AKP iktidarında bütün problemleri daha da ağırlaştıran, değerler üzerinden ayrıştıran ve aslında söyleyecek sözü kalmayan “tek kişilik Saray hükûmeti”nin ve “cumhur ittifakı”nın “otoriter ucûbe rejimi”ne karşı Meclis’i, meşvereti, hürriyeti, hakkı, hukuku, sulhu, milletin birliğiyle bütünlüğünü program edinen ve yerel seçimlere doğru İstanbul ve Ankara ile birlikte on büyükşehri kazandıran “millet ittifakı” daha da tahkim edilmeli.